Çinli Çeviri Portekizce
2,072 parallel translation
Anladığım kadarıyla öldürülen adam Çinli.
Até onde eu entendo, o homem assassinado era Chinês.
Çinli, Japon, pis dirsekler, şu elbiseler.
Stewie, isso é ridículo.
I-Ching eski Çinli mistikleri ile evrenin görünmeyen akışını açıklayabilmek için hazırlandı.
- O I Ching foi criado por místicos ancestrais chineses para interpretar a corrente invisível do Universo.
Che? Çinli mistiklerine karşı bir şeyim yok ama eğer birinin ruh arkadaşın olup olmadığını anlamak istiyorsan neden onlarla vakit geçirmiyorsun?
Che, não tenho nada contra os místicos chineses, mas, se queres saber se alguém é a tua alma gémea, passa mais tempo com a pessoa.
Çinli birinden pirinç tanesini hatırlamasını istemenle aynı şey.
Peça a um chinês que se lembre de um bago de arroz.
Hayır, bana yardım edecek iki tane Çinli buldum.
Não, tenho dois tipos chineses para me ajudar.
Biz Çinli değiliz.
Nós não somos chineses.
Şansına o gece bir Çinli varmış, onun yemek çubuklarını kullanmış.
Mas, felizmente, tinha jantado comida chinesa e usou os pauzinhos.
Çinli bir ajanın Rus teknolojisi içeren bir parçayla ülkeden çıkmaya çalıştığını ve bir askerî saldırıda halledildiğini gösteren notları yükledik.
Carregámos uns memorandos dizendo que um agente chinês tentou fazer sair tecnologia russa do país e foi eliminado numa operação militar.
Eğer bu Çinli ajan elindeki alt devre panosunu hükümetine ulaştırırsa bütün Rus savunma sistemleri düşer.
Se o agente chinês que tem o subcircuito conseguir passá-lo ao seu governo, todo o sistema de defesa russo ficará comprometido.
Parçayı elinde bulunan Çinli ajanların batı sahilimizdeki bir petrol platformunda oldukları anlaşıldı.
Os agentes chineses que têm o componente estão numa plataforma na nossa costa.
Değiş tokuş yaptım. Yaşlı Çinli bayandan çaldı.
- Da lareira de uma senhora chinesa.
Eğer bu damatsa, o zaman Çinli biri, ve Doktor Shi'ye göre... büyük ihtimal, bunu kapta saklayan yaşlı bayanla alakalı.
- Se for o noivo, é chinês. E, segundo o Dr. Shi, um parente da senhora que o guardava numa caixa.
Hani bir keresinde Çinli bir fıstık ayarlamıştın bu tekrar olabilir diyorum.
Não alugaste aquela chinesa para teres um filho teu?
Evet, Çinli olsun yeter.
- Desde que possa ser chinesa.
Çinli kardeşinden, bundan daha garantili bir yemin alamazsın.
Não vou me atrasar de novo. Não consegue melhor garantia do que essa de um irmão chinês.
Annem Çinli olduğu için kötü bir şoför olduğunu mu ima etmeye çalışıyorsun?
- Supõe que só porque minha mãe é chinesa é má motorista?
NBA'de oynayan hiç Çinli gördün mü?
Você vê algum chinês jogando na NBA?
Ben turnuvalarda oynayıp, turnuvaları kazanırım sonra bütün Çinli aileler özenirler annemizin ders vermesi için çocuklarını kursa yazdırırlar.
Jogo no campeonato. Em seguida, ganho o campeonato. Assim, todos os pais chineses por aí, ficam animados e colocam seus filhos nas nossas aulas, que a mamãe ensina.
Çinli Napolyon Dinamit olmak istemediğin sürece pinpon'dan uzak durmalısın.
A menos que queira se tornar um nerd chinês, saia do ping-pong.
Bilirsin dostum, NBA'deki ilk Çinli basketbolcu olmam için ailem beni destekliyor mu sanıyorsun?
Sabe cara, acha que meus pais apoiaram meu sonho de me tornar o primeiro jogador chinês na NBA?
Yani ahbap, Çinli bir arkadaşım var görmelisin.
Quer dizer, cara, olhe um certo irmão chinês, cara.
Çinli olduğu için o adama güvenebileceğini mi düşünüyorsun?
Acha que pode confiar nele só porque é chinês?
B.S. Chang, Çinli değildir.
B. S. Chang's não é um chinês real.
Charlie Chan Çinli değil mi?
Charlie Chan não é chinês? É verdade?
Yani, Çin Mahallesi Güzelini görmeye gidenlerin çoğu Çinli bile değil.
Metade das pessoas que vão para Chinatown nem são chineses.
Şu andaki tez konum tam da bu "Çinli kadınların nesnelleştirilmesi ve yabancılaştırılması."
- Sério? É por isso que a minha dissertação é sobre "A transformação em objeto e a exotização da mulher chinesa".
San Francisco'da oylama sisteminin değişmesiyle insanlar kendi muhitlerinden kimseleri seçebilir hale geldiler bu sayede siyahlar Afrika-Amerikalı Denetmenleri Çin Mahallesinden Çinli denetmenler seçilebilecekti ve burada Castro'da seçim benimle Rick Stokes arasında olacaktı.
Quando São Francisco mudou o regulamento das eleições, para que as pessoas pudessem eleger pessoas do seu próprio bairro, para que os negros pudessem eleger Supervisores afro-americanos, e que Chinatown pudesse escolher um Supervisor chinês, e para que Castro pudesse escolher entre mim e o Rick Stokes.
Bu kime sorduğunuza bağlı bir şey. Gizemli bir Çinli akapunturcuya sorarsanız... Ben modern bir peygamber olabilirim!
Perguntem a um acupunctor chinês alegadamente místico e isso poderá querer dizer que sou um profeta dos tempos modernos.
Angelina-Brad Pitt çiftinin Çinli versiyonu.
É como a Brangelina chinesa aqui.
- Neden, Çinli olduğum için mi?
- Porque, por eu ser chinês?
Çinli olman hoşuma gidiyor.
Eu amo que você é chinês.
Senin de iyi yanların vardı ama sen ne bir Çinli, ne bir Kamerunlu ne de kendinin öyle sandığın bir kareoke ustası olabilirsin.
Tu eras excelente, mas não eras chinês, não eras camaronês, e tu não és de certeza o "rei do karaoke", como tantas vezes afirmaste.
Babam Çinli çocukların bana yaptığı bütün hediyeleri parçalıyor.
Fico tão feliz que te estejas a divertir ao passar tempo com as crianças.
Çinli kızları sever misin?
Gosta de garotas chinesas?
Çinli memurumuz biraz paslanmış, doğru kelime olmayabilir.
Pode não ser essa a palavra certa, o meu mandarim está um pouco enferrujado.
Bir sürü Çinli herif para getirmeyen işlerde çalışıyor
Havia um monte de chineses a virar hambúrgueres.
Hey, Çinli, hapiste olsak seni arkadan s... erdim.
Se tivesse num contentor, fodia-te todo para seres a minha puta.
Çinli çetelerle ilişkisi yok.
Não vejo indícios de estar ligada ao crime organizado chinês.
Yo-Sen, şu Çinli palyaço mu?
"Não Tu", o Palhaço Chinês?
Pek çok Çinli kuşlarla yoldaşlık eder özellikle Güney Çin kökenli bir ardıç kuşu türüyle.
Muitos Chineses têm pássaros como companhia, mais especificamente um genero de Tordo de Riso do sul da China.
Dağ manzaraları da Çinli sanatçı ve şairler için tarih boyunca önemli bir ilham kaynağı olmuştur.
As paisagens das montanhas sempre foram fascinantes para os artistas e poetas chineses durante a sua história.
Birkaç bin Çinli, Fransız, Alman.
São apenas alguns milhares de chineses. Chinês, francês, alemão, qual é a diferença?
Çinli herkes Kahn'ın kim olduğunu öğrenecek.
O nome de Kahn será conhecido em toda a China.
- Bir kaç tane yeni geldi ve şu Çinli kızın gözleri o kadar kısıktı ki, diş ipiyle bile gözlerini bağlayabilirdin, yemin ederim.
- Tenho alguns novos... e esta chinesinha tinha os olhos tão em bico, que dava para venda-la com fio dental, juro...
Jasper Murphy geçen gün bana çinli bir bebek satmaya çalıştı.
A Jasper Murphy tentou vender-me um bebé chinês no outro dia.
Adı neydi onun, hani çilleri olan Çinli kadının?
Como é o nome daquela chinesa com sardas?
- Kim iki eşcinselle bir çinli çoçuk diler ki?
Quem deseja dois homosexuais e um miúdo chinês?
Demek Siddharth ´ in anlattığı o cinli kilitli oda bu.
Então este é o quarto assombrado. Que Siddharth me contou.
Ricardo bir terzi önerdi. cinli.
O Ricardo recomendou um alfaiate.
Kaşgar, Çinli olmayan etnik grupların toplanma yeridir.
Mas olhando á volta do mercado, é difícil de acreditar que estamos realmente na China. Kashgar é um ponto de encontro de povos étnicos não Chineses.