Çöplük Çeviri Portekizce
595 parallel translation
Çöplük!
Lixo!
Hayvan barınağı, çöplük ve kanalizasyon hariç... Poughkeepsie'deki tüm kamu kurumlarına baktık.
A menos que queiras tentar o asilo, a lixeira ou a barragem, essas eram as últimas instituições públicas de Poughkeepsie.
Çöplük.
- Lixo.
Burası çöplük! - Bıldırcınlar gibi saklanıyoruz.
Estou-me a sujar como uma codorniz!
Bildiğin çöplük.
Não é uma campa, é um chiqueiro.
O zamanlar böyle rezil bir çöplük değildi tabii.
Nesse tempo a casa era menos suja.
Çöplük adamları!
Colecionadores de bugigangas!
Tabii, oldukça ehemmiyetsiz bir çöplük.
É uma gangue pequena.
Evet, bütün gün çöplük ve kül tablası karıştır da bak, ellerin nasıl görünürdü.
Claro, a lidar com lixo e latas de cinza todo o dia como é que querias que elas estivessem!
Dünya zaten bir çöplük oldu, her şey değişiyor.
Hoje em dia o mundo tornou-se num esgoto! Tudo mudou.
Tam bir çöplük!
Que espelunca!
İçerisi çöplük gibi, kendi başıma yüzleşemezdim.
A casa está tão desarrumada que não aguentava estar cá sozinha.
Delirmiş olmalısın Fefe. Bunların hepsi çöplük.
Estás louco, Fefe.
Ne manzara! Tam bir çöplük!
Que espetáculo!
Tam bir çöplük!
Que porcaria!
Hey, "Tam bir çöplük!" sözü nereden?
De onde é isso? "Que porcaria!"
"Tam bir çöplük!"
Já disse. "Que porcaria!"
Sonra diyor ki "Tam bir çöplük!".
E diz : "Que porcaria!"
Bu çöplük için mi?
Por essa porcaria?
Eski bir çöplük.
É uma velha lixeira.
Ama bu noktada yanılıyorlardı. Burası eski çöplük değil, geleceği olan bir şehirdi.
Mas foi aí que se enganaram, pois isto não era uma velha lixeira, mas sim uma cidade com futuro.
"Bir sürü ismi vardır oranın Çöplük gibi"
"Tem vários nomes'Favelas"'
Şu eski çöplük için öylesine duygusal ki.
Aquela casa tem grande valor sentimental para ele.
- Pişirilmiş çöplük hepsi bu.
- Isso é lixo cozido!
Çöplük köşelerinde yemek kapmak için birbirimizle didişip durmamızı söyleyen kanun mı?
É a lei quem decreta que devemos brigar entre nós só para comer no lixo?
20 yıl sonra çöplük olacak bir inşaat yapmam.
Não vou construir algo que dentro de 20 anos estará degradado.
Bu bir çöplük, değil mi?
Isto é uma lixeira, não é? - Dá-me?
Oyuncaklar, reklamlarda gördüklerimiz çöplük.
Brinquedos, novidades... lixo.
- Çöplük hoşuma gidiyor.
- Se calhar gosto de lixo.
Böylece, sayım, her kişiyi ait olduğu atasal şehrine geri götürecektir, Bazen bu yer bir çöplük bile olabilir.
Um censo significa assim a deslocação de todas as pessoas para o local que elas consideram sua terra natal, capital dos seus antepassados, para dignificar um local que por vezes não passa de uma encosta fedorenta.
Çöplük kısmına, zeki çocuk.
Para o contentor do lixo, espertalhão.
Çöplük bölümü harika bir fiikirdi.
Oh! O contentor do lixo foi mesmo uma grande ideia.
- Ne? Kırk yıllık emeğe ve fedakarlığa sen çöplük mü diyorsun!
Quarenta anos de trabalho e sacrifício e chama-lhe lixo?
Evet çöplük, çöplük, çöplük!
Sim, lixo, lixo!
Fikirleri tam bir çöplük.
As ideias dele são lixo. Sem valor.
Demek istediğim, çöp yiyoruz ve çöplük kokluyoruz.
Isto é, comemos e respiramos lixo.
Vay be, burasının ne dandik bir çöplük olduğunu görmüyor musun?
Isto é um pardieiro!
Bu ne çöplük.
Que lixeira.
İskeletin röntgende nasıl gözükür, biliyor musun? Çöplük gibi!
Sabes o que é que o teu esqueleto se parece ao raio-x?
Çöplük gibi hissederken
Quando estão em baixo
Ne çöplük!
Que lixeira!
Bushwood... "çöplük" mü?
Lixeira... Bushwood?
Bu çöplük mü?
Este lixo?
Bu ev tam bir çöplük olmuş.
Esta casa parece uma lixeira.
Okusaydın "Çöplük Bankası" yazdığını görürdün.
Se soubesses, podias ter lido "Banco da Tanga"!
- Zavallı beyaz çöplük.
- Branco rasca.
- Çöplük. Tam bir çöplük.
- Lixo, é só lixo.
Halis çöplük, delikanlı!
Lixo, menina! Puro lixo!
- Çöplük dedi!
Um chiqueiro...
Ya bu çöplük gider, ya da ben dedi.
Ou me livrava do lixo, ou ela ia-se embora.
Ne çöplük.
Mas que grande lixeira!