Ölmelisin Çeviri Portekizce
73 parallel translation
Beni yalnız ve aciz bıraktığın için utançtan ölmelisin!
Quem sabe? Devia morrer de vergonha por me deixar aqui só e desamparada!
Bu kapıdan çıkmama engel olabilirsin. Ama bunun için önce ölmelisin.
Pode impedir-me de sair por aquela porta... mas terá de morrer primeiro.
Ölmelisin!
Tens de morrer!
Ölmelisin.
Tem de morrer.
Şimdi sen de Gemellus gibi ölmelisin.
Agora, tens de morrer como o Gemellus.
David ölmelisin.
Acaba com a vida, David.
Benim için ölmelisin.
Tem de morrer por mim.
İşte bu yüzden bir hayvan gibi ölmelisin, seni orospu çocuğu!
É por isso que devias morrer como um animal, filho da mãe!
- Tekrar ölmelisin!
Oh, sou eu, sim.
Şimdi ölmelisin.
E terás de morrer.
Eğer ordumu yönetmeyeceksen ölmelisin.
Se não queres comandar o meu exército vais morrer!
Eğer ordumu yönetmeyeceksen ölmelisin!
Se não quer comandar o meu exército vai morrer!
Böyle gidip ölmelisin.
Deve ficar aí e morrer.
Ölmelisin!
Devia morrer!
Ve şimdi... ölmelisin.
E agora, tu tens de morrer!
Ölmelisin.
Tu deves morrer.
Ölmelisin Lavinia. Utancınla birlikte gömülmelisin.
Morre, Lavínia, e contigo, a tua vergonha.
Ölmelisin.
Tens de morrer.
- Ölmelisin.
- Tens de morrer.
O nedenle ölmelisin.
Porque você não me mata?
- Belki de ölmelisin.
- Talvez devesses.
Ama sen dövüşerek ölmelisin.
Mas deverias ter uma luta.
Ölmelisin.
Você deve morrer!
Üzgünüm kardeşim ölmelisin.
Lamento, mano, mas precisa morrer.
Sen de ölmelisin.
Também deveis morrer.
Ben de diyorum ki : Tehlikeli yaşayıp..... hızlı yaşayıp fıçı gibi olup, ölmelisin.
Eu digo, vive rápido, morre jovem e deixa um cadáver grande e gordo.
Sen Mei'yi öldürdün, sen de ölmelisin!
Mataste a Mei, tens que morrer também!
Nasıl ölmüş olursan ol, Kılıcınla ölmelisin.
A maneira de morrer... é com a espada na mão.
- Şimdi ölmelisin!
Agora deves morrer!
Frodo yaşayacak ve sen ölmelisin.
- O Frodo vive e você tem de morrer.
Bu gece gerçekten ölmelisin, Kevin.
Esta noite você vai matar de verdade, Kevin.
Son olarak da doğru yerde ölmelisin.
Por último, é preciso morrer no lugar certo
Onurlu bir asker gibi ölmelisin.
Devias morrer como um soldado honroso.
Ve bunun için ölmelisin!
E por isso, vai morrer!
Belki de şimdi ölmelisin. Bu doğru.
Talvez devesses morrer agora.
Sen de mi ölmelisin?
Tens que morrer também?
Bir nedenle ölmelisin.
Tenho que morrer de algo.
Seni hasta manyak! Ölmelisin!
Seu doente de merda!
Seni öldürdüler, yani onurlu ve asil bir şekilde ölmelisin.
Mataram-te, por isso tens de ter uma morte honrada e nobre.
Peki, belki de ölmelisin.
Bem, talvez tu precises de estar morto.
- Evet, hem de savaşta ölmelisin!
Sim, e morto na guerra. Essa é boa!
Ölmelisin, seni eşkıya!
Devias morrer, seu bandido!
Sen ölmelisin!
Só tens que morrer!
O zaman yerine çekilip ölmelisin.
E agora podes deitar-te e morrer.
Şimdi ölmelisin!
Agora, tens de morrer!
Sen ölmelisin şişko.
tens de morrer.
Ölmelisin, Kevin.
Tens de morrer, Kevin.
Böyle gidip ölmelisin.
- Deve ficar aí e morrer.
Sen... korkunç bir şekilde ölmelisin.
Eu não tive a intenção...
Ölmelisin!
Tens que morrer!
Ölmelisin.
Mas devias.