Öylesine sordum Çeviri Portekizce
65 parallel translation
Öylesine sordum.
Só para saber.
Öylesine sordum.
Estava só a falar.
- Öylesine sordum.
- Só fiz uma pergunta amigável.
Öylesine sordum.
Por nada.
Bir şey yok. Öylesine sordum.
Nada, apenas perguntei.
- Hiç, öylesine sordum.
- Por nada, era só para saber.
- Öylesine sordum.
Para sabê-lo.
Öylesine sordum.
É só uma pergunta.
- Hiç, öylesine sordum.
Por nada.
Öylesine sordum.
Por curiosidade.
Öylesine sordum, geri zekalı.
Era uma pergunta de retórica, seu idiota!
Önemi yok. Öylesine sordum.
Não tem importância!
- Öylesine sordum.
- Só estava a perguntar.
Öylesine sordum. Belli bir amacim yoktu.
- Bom, perguntei por perguntar.
- Öylesine sordum
Já percebi.
Senin için endişelenmek istemiyorum. Öylesine sordum.
Não, não quero preocupar-te.
Tamam, öylesine sordum.
Só queria saber.
- Öylesine sordum. - Tamam.
A pergunta foi hipotética.
Öylesine sordum.
- Uh, por nada. - Mmm.
Öylesine sordum.
Só estava a perguntar.
Öylesine sordum.
Foi só uma pergunta.
Sadece öylesine sordum.
Só estou a conversar.
Öylesine sordum?
Estava só a perguntar.
Öylesine sordum.
- Nenhuma razão.
Öylesine sordum.
Por nada, só para saber.
- Öylesine sordum.
- Por nada.
- Öylesine sordum.
- Só fiz uma pergunta.
Hiç, öylesine sordum.
Por nada.
Öylesine sordum.
- Só por perguntar.
Öylesine sordum.
Só por curiosidade, claro.
Öylesine sordum.
Era uma pergunta retórica.
- Öylesine sordum.
- Apenas por perguntar.
Öylesine sordum, dostum.
- Estava só a perguntar, meu.
Yok, öylesine sordum. Öylesine yani, bir şey yok.
Nada, estava só a confirmar.
Öylesine sordum.
Estou só a perguntar.
Öylesine sordum.
Só isso.
- Öylesine sordum.
Estava só a perguntar.
Öylesine sordum.
Por nenhuma razão.
Öylesine sordum. Reid, 24 yaşında kuruma girdiğini biliyor muydun?
Reid, sabias que ela foi recrutada com 24 anos?
Öylesine sordum.
- Só estou a perguntar.
Öylesine sordum işte.
Só a perguntar
Öylesine sordum, ev ödevim var da.
Só estou a perguntar. Tenho um trabalho para a escola.
- Öylesine sordum işte.
Foi só uma pergunta.
... Öylesine sordum zaten...
Só estava a perguntar!
Öylesine sordum... Merak ettim, kusura bakma.
Nada realmente... desculpe por ser intrometida...
Yok, hayır. Ben öylesine sordum.
Não, estava só a perguntar.
Öylesine sordum tabii.
Perguntou ele retoricamente.
Bunu öylesine sordum.
Acho que não.
- Hiç, öylesine sordum.
- Por nada.
İpe sapa gelmez konuştu işte. Öylesine konuşuyorduk, ben de sordum.
Nada demais, só perguntei.
Öylesine sordum. Ama kendi adıma konuşursam.
Só estava a perguntar.