English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ü ] / Üclü

Üclü Çeviri Portekizce

1,177 parallel translation
Arkadaşımız, üçlü hakkında düşündüklerinizi öğrenmek için sokağa çıktı.
Saí à rua para perguntar o que é que o povo acha deles.
Söyle, üçlü tehlike durumunda ne yapılır?
Olhem lá! ... Que pensam vocês do "ménage à trois"?
Benim gibi biriyle yatakta üçlü yapacak olanlar öyledir.
O tipo de gajas que se duplicariam por um tipo como eu.
Gözünde siyah bez bağlıyken iki salto ve bir üçlü dönüş yaptı
Ele fez dois salchows e um lutz triplo Enquanto estava com os olhos vendados
Yani, hiç üçlü yapmadım. İkili bile zor yaptım.
Nunca dormi com três, e muito menos com dois.
Matt Dillon'ın, Nave Campbell ve Starship Troopers'da oynayan kadınla gerçekten şahane bir üçlü yaptığı filme ne dersin?
Que tal aquele com Matt Dillon em que faz um trio... com Neve Campbell e a menina de Starship Troopers?
Bir üçlü dörtlük.
Tripla defesa "quadrahenta".
Şey, üçlü salto rampasındaydım ve birdenbire...
Estava eu na pista negra quando de repente...
Keller gittikçe azıyor... ve O'Reily'de Cyril ve Andy'le üçlü takılmaktan bahsediyor.
Keller se está excitando... e Ou'R eily quer fazer o da três com o Cyril e Andy.
Bir kişi eksik üçlü yapmak gibi.
Um trio "in extensia".
İşte- - bir üçlü- - çikolatalı sıcak fetran soslu meyveli dondurma.
Aqui estamos nós... um sundae triplo de chocolate e frutas. com molho de fettran morno.
Onlar birbirleriyle bağlı, üçlü bir kollektif.
Ficaram interligados juntos numa forma de tríade coletiva.
İlk olarak kollektif niçin onlara üçlü bir sinirsel kilitleme yaptı?
Por que iria a coletividade fechá-los dentro de uma tríade neural em primeiro lugar?
Komutan, üçlü kobalt patlayıcıyı siz ateşlediniz ve istasyonu siz yok ettiniz.
Comandante, você disparou a carga de tricobalto que destruiu a base.
İki adet, üçlü kobalt aygıtı fırlattı.
Ele disparou dois dispositivos de tricobalto.
Ama üçlü kobalt aygıtı açabilir.
Um dispositivo de tricobalto é.
Bu iş arayanların üçlü bahisi!
- São as três regras da empregabilidade!
Ee, sende ne var? Önemli değil çünkü.. hiç bir şey üçlü ve altılıyı geçemez.
- Nada bate um 3 e um 6.
Bir papaz ve bir kızla başladım, Ross'ta ikili ve üçlü vardı.
Comecei com um rei e uma rainha, mas o Ross recebeu um 2 e um 3.
Bir tür üçlü aşk ilişkisi mi?
Algum ménage à trois?
Şu sola dönük üçlü çatal, Satanistlerin doğru yoldan sapmalarını simgeliyor.
Os dentes do tridente apontam para a esquerda, significando o caminho desviado dos Satânicos.
Evet, biz bir üçlü olmuştuk. Anna bize "iki böcek bir çiçek" diyordu.
Éramos um trio a que a Ana chamava "Dois irlandeses e um judeu".
Ama bu üçlü değil.
Nunca estes três.
Her blokta, üçlü ses grupları.
Em cada bloco, tons em grupos de 3.
Arabada üçlü ha? Oh, hayır!
Vocês fazem isso a três num carro?
Altılı düz, üçlü Weber karbüratörü ana gövdeye oturtulmuş halde.
Escapamento direto... carburador triplo Weber... parafusados nas estruturas um do outro.
- Elinde üçlü var mı?
- Tens algum 3?
Burada üçlü ve dörtlüler var.
Eis os "três" e os "quatros".
Adi üçlü...
Trio de infelizes.
Haydi üçlü yapalım!
Vamos fazer um menage à trois.
"JW Black, duble değil üçlü."
Vamos continuar.
Artık üçlü çember yok.
Acabou-se o triquetra,
En azından birkaç kez üçlü yapardık.
Devias ter falado na tua obsessão com lésbicas quando andávamos. Pois, nessa altura, podíamos ter feito a três.
Evet, bayanlar, Greg Louginas'ın üçlü stili ile başlayacağım ve sonrada uçan Mary Lou Retton stili...
OK, senhoras. Eu vou começar com um Greg Louganis triplo Salchow e aterrar com um voo à Mary Lou Retton...
İkili buluşmalar üçlü buluşmalar ve sizin evde ponpon kızlar ve kendimi de sizin evde görüyorum.
Vejo namoros duplos e namoros triplos e chefes da claque na tua casa e eu na tua casa.
Edepsiz konuşmalar, üçlü yapmak, oyuncaklar.
Conversas porcas, ménage à trois, brinquedos.
Burada 1962'deki üçlü cinayet var.
62, triplo homicídio.
Çünkü bazen üçlü yapardık.
Às vezes, fazíamos um "ménage a trois".
Bu gece üçlü yok keko.
Os 3 juntos não, camarada.
Kafamda üçlü salto antrenmanı yapıyorum.
Estou a treinar mentalmente o meu salto triplo.
Springfield Derbisine, büyük üçlü yarışların 5. ve sondan bir önceki düeollasına hoş geldiniz.
Bem-vindos ao derby de Springfield. O quinto e penúltimo duelo da Tripla coroa das corridas.
Tollan idare konseyi sizin ve ekibinizin Triad'da bulunmanızı talep etti. ( ÇN : triad : üçlü grup )
A Cúria Tollan requer a sua presença e a da sua equipa para a Tríade.
Bu yüzden bize 4 tane peynirli üçlü hamburger ve 4 büyük kızarmış patates.
Portanto, queremos quatro hamburguers triplos com queijo E quatro pacotes grandes de batatas fritas.
Onlar da bizimle yiyecek... ve 6 tane üçlü hamburger gerekli.
Também jantarão connosco. Portanto, queremos seis hamburguers triplos com queijo
Bu üçlü ilişkideki rolün konusunda endişeliyim.
Tenho curiosidade sobre o seu papel nesse triângulo.
Bazen üçlü takılırdık. Birlikte olduğu şu adam....
Fizemos sexo a três, duas vezes.
Yaylı bir üçlü hoş olurdu. - Evet, ayarlamalıydım.
Um trio de cordas teria enriquecido a experiência.
¤ Adamım, Kobe'ye üçlü sıkıştırma yaptılar. ¤
Ele sabe jogar em equipa!
Hani şu kutsal üçlü olayını söylersin ya hep?
Andas sempre a falar daquela coisa da Santíssima Trindade.
Ve sizin işaretiniz üçlü hilal?
E a vossa marca é o crescente triplo.
Hepimiz biliyoruz ki ben sadece üçlü kişilik belaya neden oluyorum... ve New York'un benim hakkımda ne düşündüğünü gidip göreceğim.
Todas sabemos que a minha única contribuição para este trio é sarilhos, por isso vou ver o que Nova Iorque pensa de mim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]