English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ü ] / Üniversitede

Üniversitede Çeviri Portekizce

985 parallel translation
Sonuç olarak, bayanlar ve baylar elimizde, üniversitede gördüklerim arasında ki en mükemmel insan beyni örneklerinden biri var.
Em conclusão, senhoras e senhores, aqui temos uma das espécies mais perfeitas do cérebro humano que já captou a minha atenção na universidade.
Dr. Waldman, üniversitede, sizden mor ışınlara, mor ötesi ışınlara dair bir şey öğrenmiştim. Spektrumdaki en yüksek renkler olduğunu söylemiştiniz.
Doutor Waldman, eu aprendi imenso consigo na universidade sobre os raios violeta, e ultravioleta, que o senhor disse ser a cor mais forte do espectro.
Okulda, üniversitede, hatta kendi firmamızda.
Escola, colégio, mesmo a nossa empresa.
Sayın bayım, üniversitede sahneye çıktığınızı söylemiştiniz, değil mi?
Dizeis que fostes actor uma vez?
Ben, iyi huylu, hâlihazırda üniversitede mühendislik okuyan bir çocuk.
Ele é um bom rapaz, está na faculdade. Estuda engenharia.
Tavşanın sivri kulakları olduğunu üniversitede öğrenmediniz mi?
Não aprendeu na universidade que que um coelho tem as orelhas aguçadas?
- Ya üniversitede?
- E na universidade?
Hatırlıyorum da üniversitede hep pahalı purolar içerdin.
Lembro-me que na faculdade... costumava fumar sempre charutos caros.
Bu gece yarı sarhoş vaziyette buraya geldin ve üniversitede birlikte okuduğumuz için benden borç almaya çalıştın.
Direi apenas que você veio aqui esta noite, meio bêbedo, e tentou pedir-me dinheiro emprestado por termos sido colegas.
Bu konuda üniversitede ders verebilirsin.
Poderias dar aulas na universidade.
Hayır, bir memur onu üniversitede zooloji dersi veren arkadaşına götürdü.
Não.Um dos policias até levou para um amigo professor de Zoologia.
Ama ben üniversitede hoca değilim.
Só que eu não sou professor.
Drayton kapıcıya üniversitede profesör olduğunu söylemiş.
O Drayton disse que era professor.
Ders verdiği üniversitede öğrenciydim.
Eu era estudante do último ano da universidade onde ele leccionava antes de morrer.
Gazetede çalışarak. Saçma sapan bir üniversitede kitapların arasında kaybolarak değil.
Trabalhando para um jornal... e não sentado com o nariz num livro numa universidade absurda.
O saçma sapan üniversitede albayı utandıracak bir şey... yapmanı istemediğinden eminim.
E sei que não quereria que fizesses algo que o envergonhasse... nessa universidade absurda.
Bu dönem için artık biraz geç. Ama Dr. Pine bu üniversitede.
Este semestre é um pouco tarde, mas o Dr. Pine está na Universidade.
- Charles'ı burada sanmış, ama o üniversitede.
Ela estava esperando Charles, mas ele está na universidade.
Evet, üniversitede oyunculuk yapmıştım.
Sim, representei na faculdade.
Hatırladığım kadarıyla üniversitede çalışmak için başvurduğunda 39 yaşında olduğunu belirtmiştin.
Lembro-me de quando concorreu a uma vaga de trabalho, na universidade... Disseram-me que a sua idade era 39.
O hâlde üniversitede işin ne?
Então porque vai à escola.
- Ben birinin ninesine mi benziyorum? Sana yardım etmeye kalktım, bir anda kendimi üniversitede buldum.
Começamos a falar de eu te ajudar e acabas a mandar-me para a faculdade.
Dr. Markway eğitim görmüş bir antropolog... ve üniversitede saygın bir öğretim üyesidir.
O Dr. Markway é um antropólogo qualificado... um membro respeitado do meio académico.
Güneydeki o üniversitede yaşadığın sorunları biliyorum, Trent.
Conheço os problemas que tiveste na universidade.
Doktor David Neville, her ne kadar öyle görünmese de kendisi üniversitede Genetik dalında kıdemli bir öğretim görevlisidir.
Apesar da aparência, é professor efectivo de genética na universidade.
Paul Looran'ı Doktor Lewellin keşfetmişti Profesör Gruber da üniversitede bölüm başkanımızdır.
O Dr. Lewellin descobriu Paul Looran. Mas o Professor Gruber é o chefe do meu departamento na universidade.
Bu dünyada daha kolay şeyler vardır, eğer üniversitede ders veriyorsanız o üniversitenin rektörünün kızıyla evli olmaktan daha kolay şeyler vardır.
Há coisas mais fáceis no mundo, quando se dá aulas na universidade do que estarmos casados com a filha do presidente dessa universidade. Há coisas mais fáceis.
Sana, üniversitede öğretmediler mi bunu?
Não te ensinaram isso na universidade?
- Bu çocuk, pardon bu genç adam Frank-Helpingham ödülü sahibi olarak okuyacak üniversitede.
- Este rapaz, perdão, este jovem premiado com o prémio Frank Helpingham vai continuar a estudar.
Joey, Hawaii'de üniversitede ders verdiğini söyledi.
Credo, Joey disse que deu uma palestra na Universidade do Havaí!
Demek istediğim, şimdi üniversitede polisimiz var, peki ya sonra?
E depois, onde os queres?
Oradaki üniversitede öğrenciydim.
De Kiev. Eu estudei na universidade.
- Sen üniversitede misin?
- Você está na universidade? - Sim, eu estou.
Hem okulda hem üniversitede.
Tanto na escola, como na Universidade.
Yani üniversitede biyoloji otoritesiyim.
Sim. Eu... era especialista em biologia na escola.
Hey, duyduğuma göre üniversitede kızlar o biçim veriyormuş.
Soube que as garotas da faculdade são da pesada.
Bak ne diyeceğim, üniversitede çok kötü şeyler yaptık.
Garanto-lhe que fizemos coisas piores na Faculdade.
Liseden sonra üniversitede okumuş, bir doktorla nişanlanmış ve bir kaç yıI beraber yaşamışlar.
Após o liceu, ela foi para a faculdade ficou noiva de um médico e viveu com ele vários anos.
- Aynı üniversitede okumuşlar.
- Andaram juntos na faculdade.
Biliyor musun, bizim üniversitede harika bir basketbol programı var. Ayrıca harika bir burs programı da var.
Lá na universidade temos um programa de basquetebol e também um programa para bolsas escolares excelente.
Bu üniversitede başarılı sonuçların yalnızca amatörlük ile sağlanacağına inanılır.
Esta universidade crê que o caminho do amador é o único com resultados satisfatórios.
Burada yaptıklarını üniversitede yapmayacağına söz ver bana.
Promete-me que não farás na universidade o que fizeste aqui.
Frank'le üniversitede tanıştım.
Conheci o Frank na faculdade.
Bu üniversitede yeriniz yok.
Não há lugar para si nesta universidade.
Sanırım, Alan'nın üniversitede ki aşkı.
Acho que é a namorada dele, do Liceu.
" Kuzeydoğudaki küçük bir üniversitede birinci sınıfa gidiyorum.
"Sou caloiro numa pequena universidade do nordeste :"
" Kuzeydoğudaki küçük bir üniversitede birinci sınıfa gidiyorum.
"Sou caloiro numa pequena universidade do nordeste."
İşi bıraktığım için benim serseri olduğumu düşünüyordu. Daha sonra, tecrübe olsun diye üniversitede çalışmaya başladım.
Pouco depois, aceitei um emprego numa universidade, só pela experiência.
Onunla üniversitede tanışmıştım.
Conheci-o quando andava na faculdade.
Bir üniversitede profesör.
Era professor na Universidade.
- Bir defa, üniversitede.
- Uma vez, na universidade. - Uma vez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]