Üstesinden gelirim Çeviri Portekizce
73 parallel translation
Biraz zaman alır, ama üstesinden gelirim.
Leva um tempo, mas supero. Tu também.
Birkaç adamımla üstesinden gelirim ve...
Vou passar aí com meus rapazes e nós...
Ama sadece ben bunun üstesinden gelirim.
Eu confio em ti. Não vai ser fácil, Samuel.
Resmen erkek olursam, Nero ne yaparsa yapsın, üstesinden gelirim.
Quando for oficialmente um homem, competirei com Nero em tudo.
Çok teşekkür ederim. Ben üstesinden gelirim.
Obrigada, mas trato disso eu própria.
Tecrübemle üstesinden gelirim demiştin.
Muita tanga e experiência é quanto basta.
Ama üstesinden gelirim.
Vou superar isto.
Sorun değil, üstesinden gelirim.
Não faz mal, eu aguento-me sozinho.
Hepinizin üstesinden gelirim! " dedim.
"Venham! Arrumo-vos a todos, cabrões!"
Bu olayın üstesinden gelirim diye düşünmüştüm ama burada her şey çok garip. Biliyorum.
Pensei que podia aguentar isto, mas é tudo demasiado estranho.
Otomatik silahlarla 12 kişinin üstesinden gelirim.
Há pelo menos 12 homens armados.
Hayır, üstesinden gelirim.
Não, eu cá me arranjo, pá.
Burada olmanın üstesinden gelirim sandım, ama bu çok fazla.
Achei que conseguia ligar se estivesse aqui mas isto... isto é demais.
Ben üstesinden gelirim.
Não tenho medo.
Bunun üstesinden gelirim, şaka mı?
Vou ultrapassar isto. Está a gozar ou quê?
Olmaz, üstesinden gelirim.
- Tudo bem. Eu me viro.
- Eminim üstesinden gelirim.
Eu sei aguentar-me.
Profesyonel çevrede üstesinden gelirim.
Acho que isso seria ultrapassado com profissionalismo.
"Ama seni uyarmalıyım, David, içince kabalaşırlar." Ben de,'belki üstesinden gelirim'dedim.
"eles armam confusão depois de umas canecas, não sei se aguento!"
Sakin ol, üstesinden gelirim.
Tenha calma, deixe, que eu resolvo isto.
Evet, aşmam gerekn 1-2 engel olabilir. ama üstesinden gelirim.
Sim, talvez tenha alguns obstáculos que economizar, mas eu posso fazer isto.
- Önce üstesinden gelirim sandım ama bu konuyu düşündükçe, canımı daha da sıkıyor.
- De início, pensei que aguentava. Mas quanto mais penso nisso, mais começa a enervar-me.
Bunun üstesinden gelirim.
Posso bem com três.
Yani durum bundan köyü olsa bile, üstesinden gelirim.
Se estiver em perigo, consigo safar-me. - De onde és?
Bu benim işim, üstesinden gelirim.
É o meu trabalho.
Bunun üstesinden gelirim.
Eu vou superar.
Sadece huzursuz oldum, üstesinden gelirim.
É só uma questão de susto de susto. Já me passa.
Babasıyım, üstesinden gelirim.
- Sou o pai dele. Vou lidar com isso.
- Yemek işlerinin üstesinden gelirim.
- Não tenho problema com a comida.
- Ben de restoran işlerinin üstesinden gelirim.
- Não tenho problema com restaurantes.
Ben üstesinden gelirim.
Eu trato disso!
Bu doğru değil, çünkü yanlış anlamanın üstesinden gelirim.
Isso não é verdade, porque consigo superar os mal-entendidos.
Ama üstesinden gelirim.
Isto passa.
Boş versene. Vince'in işlerinin üstesinden geliyorum, seninkilerin de üstesinden gelirim.
Por favor, aguentei trabalhar para o Vince, consigo trabalhar para ti.
Bunun üstesinden gelirim.
Isto vai passar.
Lütfen, bunu yapmama izin ver. Bu işin üstesinden gelirim. Bu işin üstesinden gelirim.
Trabalharei para pagar-lhe.
Yoksa da farketmez, üstesinden gelirim.
Se não, quero lá saber.
Endişelenme dostum, üstesinden gelirim.
Não te preocupes, meu. Já ultrapassei o assunto.
Her ne kadar kutsal biri olsam da, her ne kadar koruyucu meleklik düşük seviye bir işse... ve bana yakışmıyorsa da üstesinden gelirim.
"Mesmo já estando entre os mais santos dos santos," "E embora ser um anjo da guarda é uma coisa para principiante" " e completamente abaixo de mim...
Onun için bunun bile üstesinden gelirim.
Por ela, até conquistarei isto!
Sakin ol bebeğim, üniversite sonrası 9 yıllık eğitim aldım. - Aptal bir TV setinin üstesinden gelirim.
Tenho 9 anos de pós graduação, consigo instalar uma TV.
Bununda üstesinden gelirim.
- Sobreviverei.
İnan bana, üstesinden gelirim
Acredita, aguento.
İnan bana, üstesinden gelirim
Acredita, consigo.
Hayır, Sünger Bob'la beraber işin üstesinden gelirim.
- Sim, eu e o Spongebob numa boa.
Lily bir engelse, üstesinden gelirim.
Se a Lily é um obstáculo, tratarei disso.
Eğer Lily bir engelse, üstesinden gelirim.
Se a Lily é um obstáculo, tratarei disso.
Ben üstesinden gelirim.
Eu trato disso.
Ben Yeung'un üstesinden gelirim.
- Eu trato do Yeung,
Sanırım ben üstesinden gelirim.
Aguento.
Ben üstesinden gelirim..
Eu posso ir sozinha.