English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ü ] / Üçünü

Üçünü Çeviri Portekizce

453 parallel translation
Bay Bellows, şu üçünü aşağıya götür ve kabin anahtarlarını bana getir.
Sr. Bellows, leve os três para baixo e entregue-me as chaves do camarote.
Bölgenin dörtte üçünü taradık.
Já percorremos 3 / 4 da nossa área.
Şu üçünü al ve şu büyüğü.
Leve essas três e a grande.
Biliyor musun, üçünü de çingeneler kaçırdı sanmıştım.
Até pensei que podiam ter sido raptados por ciganos.
Bay Buddy'nin atlarından üçünü almışlar.
Um deles está vindo pela rua, com três cavalos arreados!
Haydi çocuklar. Üçünü Kaptan Ahab, üçünü de benim için alın.
Vamos, rapazes. 3 para o capitão Ahab e 3 para mim.
Diğer üçünü istiyorum.
Quero as outras três.
Sense her üçünü birden yakmışsın.
E estás a usar as três lâmpadas!
İndirin onları, üçünü de içeri tıkın.
Mike, tu e o Slater levem-no para dentro.
Subaylarımdan üçünü, adamlarımdan altısını yardım etmeleri için bırakıyorum.
Deixarei três oficiais meus e mais seis homens aqui... para auxiliá-lo a arregimentar sua tropa.
Hikayelerinden üçünü okudum... İkisini The New Yorker'da, diğerini de eğlenceli küçük bir dergide.
Li três das tuas histórias - duas no New Yorker e uma naquela revistazinha esquisita.
Dönüş yolunda da diğer üçünü bağlarız.
Quando regressarmos prendemos as outras três na carrinha.
Neden üçünü de getirdin?
Porque trazes os três?
Peki efendim, üçünü de şimdi vagondan atıyorum.
Bem, três deles tombaram da carruagem.
Bundan böyle üçünü artık hiçbir şeyin durduramayacağını hissettiler.
Mas todos tinham o sentimento que nada pararia o que tinha que se passar.
Bunların üçünü de yanına al.
Leva contigo a estes 3.
" aralarindan üçünü katlettiler.
" ferindo três agentes.
Ona öyle geliyor ki maksadın üçünü de tahttan mahrum etmekmiş.
- Ele diz que queres deserdá-los.
Ben sadece üçünü tanıyorum, Butcher kardeşler ve...
Reconheci apenas três.
Bu çaputların üçünü daha yeni gördüm.
Eu vi três destas casacos a pouco tempo.
Bu üçünü gömmek için beni burada bıraktı.
Ele deixou-me o trabalho de enterrar estes três.
- Bu üçünü ne yapacağız?
- O que fazemos com estes três?
Benim üçünü öldürmem gerekiyordu.
Eu devo ter matado os três.
Lütfen, o üçünü bulun.
Por favor, encontre esses três.
Yoksa üçünü de sen mi haklayacaksın?
Ou vai dar cabo dos três sozinho?
Diğer üçünü tutacağım.
Fico com as outras três.
Bu çaputların üçünü daha yeni gördüm.
Vi três gabardines destas à pouco tempo atrás.
Savaştan önce Almanlar tarafından işgal edilen bölgeler ülkenin kömür ve demir ihtiyacının neredeyse dörtte üçünü et ve tahıl ihtiyacının üçte birini ve neredeyse tüm şekeri temin etmişti.
Antes da guerra, as regiões, agora ocupadas pelos alemães, tinham produzido quase 3 / 4 do carvão e ferro do país, 1 / 3 da carne e cereal, e quase todo o açúcar.
Ruslar takviyeleri bir sır gibi saklamaya çalıştılar ama geceleyin tüm adamları ne hareket ettirebildiler ne de bir milyonluk yeni birliklerinin dörtte üçünü tamamıyla saklayabildiler.
Os russos tentaram manter secretos os seus reforços, mas não podiam deslocar todos os homens à noite nem esconder totalmente 750 mil novos soldados.
Hedefin kim olduğunu bulamadığın için... üçünü de öldürmeye karar verdiğini sanıyoruz.
Deduzimos que, incapaz de descobrir o alvo, decidiu atirar os três juntos.
Onların üçünü de, tam kaşlarının arasından mıhladı.
Foi ele. Ele matou os três.
Onu susturduktan sonra tek öğrenebildiğimiz... diğer üçünü kayalarda bir yerde bıraktığı.
Bem, depois de parar de gritar, tudo o que lhe arrancámos foi que ela tinha abandonado as outras algures no rochedo.
Bu işin dörtte üçünü sadece senin uğruna yaptım.
Já tive três quartos do trabalho só por sua causa.
İlk üçünü idare etmek zordur, sonra kolaylaşır.
Difícil é quando säo apenas três. A partir daí, tanto faz.
Ben ilk üçünü yaptım.
Já fiz estes primeiros três.
Yarım saatliğine üçünü alıyoruz.
Três durante 30 minutos. - Certo.
Sen üçünü de gördün.
Tiveste sorte. Viste as três coisas.
Daha sonra yapmanız gereken şey kazandığınız her şeyin dörtte üçünü bana devretmek ve kalan dörtte birine sahip olmak.
Depois, dá-me 3 / 4 do que ganhar e fica com 1 / 4 para si.
Ben sadece bunların üçünü içtim.
Eu só bebi três destas.
Sadece üçünü kullandı ve şu alttaki şeyi.
Ele só usou três. E aquela coisa por baixo.
Onlardan ilk iki üçünü aldım tam da istediğim yere.
Eu tinha os dois primeiros ou três deles exactamente onde os queria.
Şimdi bunların üçünü almanı istiyorum.
Certo, eu quero que tomes 3 destes agora.
Bunların üçünü, 17.50'ye aldım.
Comprei três por 17,50 £.
Size kan ve aşk yapabiliriz, retorik olmadan, aşk olmadan... Ve size bu üçünü birleşik ya da ardışık yapabiliriz.
E os três simultânea e consecutivamente... mas não amor e retórica sem sangue.
Diğer üçünü yok ettik.
Já eliminamos os outros três.
- Beş oyunun üçünü kazanan...
Melhor de cinco.
Bu üçünü alacağım.
Levo estas três.
Beş tane M-60 makineliden üçünü sattığımı hatırlıyor musun? - Evet.
Lembras-te das três M-60s que vendi o ano passado, das cinco que recebi?
Duyduğum saygının bir nişânesi olarak aldığım esirlerden üçünü sana getirdim.
Assim, trouxe três dos meus prisioneiros para te honrar.
Sonny'nin beş parmağı vardı. Ama sadece üçünü kullanırdı.
Sonny tinha cinco dedos... mas só usava três.
Bu üçünü daima koru. "
Vamos manter os três. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]