English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Intıkam

Intıkam Çeviri Portekizce

27 parallel translation
Sen bizim kendi mıntıkamızı korumamıza ve kendi ait olduğun... sınıfın üyelerine her türlü karşı çıkıyorsun.
Tu anulas os esforços que fazemos para proteger a nossa propriedade... e a dos membros da tua própria classe.
Karafatmalar mıntıkamıza bir kez fazla girmiş olacak.
Estes tipos andam a pisar de mais o nosso território.
Ben kendi mıntıkamı istiyorum.
Quero o meu próprio território.
Kendi mıntıkamı istiyorum ; senden çok uzakta.
Quero o meu território, longe de ti.
Benim mıntıkamı seçtiler.
Escolheram a minha esquadra.
Burası benim mıntıkam.
Esse é o meu sítio.
Şu anda bizim mıntıkamızdayız.
Depois, estamos nesta rua fora de mão.
Mıntıkamı değiştirip yeniden başlamak zorunda kaldım.
Recomeçar do zero.
Son olarak, bazı Kankalar görevlerini berbat etti. Kiddo'lar mıntıkamıza giriyorlar.
Finalmente, alguns amigos têm fugido às suas obrigações e os "putos" estão a ficar no território.
Hadi onları üzmeyelim, kendi küçük mıntıkamızda saklanalım, el ele tutuşmayalım, sokaklarda öpüşmeyelim, olmaz.
Não vamos aborrecê-los, escondamo-nos os nossos pequenos ghettos, Não demos as mãos, não nos beijemos na boca na rua, não.
Ganz ve Ford, mıntıkamızda bir işler çeviriyorlarsa bunu öğrenmeliyim.
Se o Ganz e o Ford estão a trabalhar na nossa zona, quero ficar informado.
Bir nöbet mıntıkamız var ve sen Facebook'a mı giriyorsun?
Temos um setor a patrulhar, e você no Facebook?
Geçen birkaç gün içinde 3 blok daha mıntıkamıza dahil oldu.
Nos últimos dias, passamos a distribuir em 3 novos blocos.
Ben gidersem mıntıkam da gider.
Já estava à espera.
Jinhai benim mıntıkam, buradaki herkesi tanırım.
Jinhai é território meu.
- Burası benim mıntıkam, Al,... şehrin bütün kuzeyi.
- Esta é a minha loja, Al. Na parte norte da cidade.
Mıntıkamıza baskın düzenlemek yok, barları yakıp yıkmak yok ve adamlarımı tutuklamak da yok.
Sem mais ataques no nosso território, sem rusgas nos nossos bares e sem mais suspender as minhas corridas.
Orası bizim mıntıkamız bile değil.
Não é onde fazemos negócios.
Siz de mıntıkamı yakıp kül ettiniz.
Vocês bombardearam o meu distrito.
Günah konseptı onu hem motıve edıyor hem tıksındırıyor, bu da seçtığı kurbanlarla uyumlu ve acıyla uyarılıp öfkeyle ıntıkam alan bır narsıst olduğunu gösterıyor.
Ele está ao mesmo tempo motivado e com repulsa pelo seu conceito do pecado, que de alguma forma relaciona-se com os substitutos escolhidos e sugere que ele é induzido pela dor, retaliação pela raiva, narcisista.
Evet, Rafael Acosta bu masumu defalarca öldürerek ıntıkam alıyor.
Sim, Rafael Acosta está a vingar-se ao massacrar este inocente uma e outra vez.
Onca ıntıkam eylemı Matthew'un ölümünün verdığı acıyı bastıramadı.
Todos estes actos de vingança, não fizeram nada para acabar com a agonia da morte do Matthew.
Bu mekan bizim mıntıkamızda.
Montou este clube no nosso território.
Kuyüpleri bizim mıntıkamızda.
O cuube está no nosso território.
Sahne benim mıntıkam.
O palco é meu.
Sıkıntıda bir müşteri. Ofisden çıkamıyorum,
Um cliente em crise, não posso sair do escritório.
Kamışla emerek nerede sızıntı olduğuna bakmak gibi.
Puxa pela palhinha e vê por onde sai a bebida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]