English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Islak

Islak Çeviri Portekizce

1,746 parallel translation
Burda ıslak boya izi göremiyorum.
Não estou a ver vestígios de tinta húmida aqui em cima.
Kötü ama sıcak ve ıslak.
Não sei o que é, mas até onde vai? Que foi?
Sabun bezine veya ıslak mendile ihtiyacı var.
Ela precisa de um pano molhado, talvez uma toalhita. - Cohen.
Öğle yemeğinde güya ıslak hamburger yiyecektik.
Era suposto ser Sloppy Joes para o almoço.
Josh Trager'ın ıslak ( erotik ) rüyaları var!
Josh Trager tem sonhos húmidos!
Benim ıslak macerama da zaman var sanırım.
Bem, acho que temos tempo para a minha grande aventura.
Bugünki göreviniz gizli ıslak tişort yarışmasına gitmek.
A vossa missão de hoje consiste em infiltrarem-se... num concurso de t-shirt molhada.
Çekmecekde ıslak havlu içinde mango bezelyesi yetiştirdim.
Eu tenho feijão-mungo a germinar na gaveta da minha secretária.
Andy Warhol'un ıslak rüyası gibi.
Tal como um sonho molhado com o Andy Warhol.
Küpeler hakkında konuşmak, şahane, çok hoş ve ıslak gibi kelimeler kullanmak.
Falar sobre brincos e usar palavras como "fabuloso" e "lindo" e "molhado"?
Bir ay yağmur yemiş güller gibi filizleniyorsun, ama o kadar ıslak değil ve iki kat daha güzelsin.
Estás a crescer como uma roseira depois de um mês de chuva, só que não tão molhada e duas vezes mais bonita.
İyi ama ellerim ıslak, Bayan Lane!
Mas minhas mãos ainda estão molhadas Srta.
20 dakika sonra ıslak tişört yarışmasına hakemlik yapmalıyım.
Tenho de julgar um concurso de Miss T-shirt molhada dentro de 20 minutos.
Sanırım aynen böyle başlayan ıslak bir rüya görmüştüm.
Eu acho que eu tive um sonho molhado que começou assim.
Kan sızıntısı durmuş hala ıslak... en fazla bir kaç saat.
O sangue parou de acumular e não secou. Há duas horas, no máximo.
Yumuşak ve ıslak gözüküyor.
É tão... fofinha.
Kolu ıslak!
A manga dele está molhada.
Yani bu adam "ıslak" mal içiyormuş.
Então o tipo estava a fumar ganza molhada.
Ama bir kurbağa koyarsak... Özellikle de ıslak ve...
- Mas se for um sapo molhado...
Dışarısı bayağı bir ıslak.
Está bastante molhado lá fora.
- Şey bayağı ıslak bir akşam oldu diyebilirim.
- Que aconteceu? - Bem, vamos dizer apenas que uma noite muito molhada.
Bu kafatası parçaları ıslak karton gibi görünüyor olabilirler ama eminim ki, buradaki bir künt travma.
Estes fragmentos de crânio parecem-se com papelão molhado, mas tenho certeza que estamos a ver um trauma provocado por um ataque físico.
İstedim ama birileri herşeyimi makineye doldurmuş ve hepsi ıslak.
- Bem que queria vestir. Mas, alguém tirou a minha roupa da máquina de secar ainda molhada.
Ormanda tek başında yürüyormuş ve ıslak bir şeye basmış.
Ele estava sozinho nos bosques e pisou algo molhado.
Tabii, ıslak zeminde kayıp düşen kapıcıyı saymazsak.
A não ser um porteiro que escorregou no chão molhado.
Bu ne? - Sıcak ıslak bez.
- Um toalhete aquecido.
Oradaki senin ıslak rüyan.
Aquilo parece um sonho erótico teu.
Çoktan gitmiş, ıslak bir geriye dönüş planlıyor olmalıydı.
Ele está ausente há tanto tempo que deve ter preparado um retorno triunfal.
Bir Hickey'i ıslak tişörtü ile görmek istesem anneni arardım, yanlış mıyım?
Se eu quiser ver um Hickey de camisola molhada, eu telefono há tua mãe.
Dedim ki ; ıslak, Meksikalı kıçını nehrin öbür tarafına geçirmelisin.
Eu disse que você deveria levar o seu traseiro de imigrante pro outro lado do rio.
Taze, yumuşak ve ıslak.
É só carne, mole e molhada.
Hepsi ıslak!
Todo molhado!
İkincisi ise herhalde içecekler ıslak mı diye kontrol ediyor.
Cá para a mim a outra testa se as bebidas são molhadas.
Moe, çıkış şiirin ıslak bir yürüyüşte yedek çoraplarının olması kadar ferahlatıcı.
Moe, o teu poema de estreia é refrescante como o segundo par de meias num passeio molhado.
"Biz" mi? Sen ıslak pantolununu çekerek, arabanın arkasında saklanıyordun.
Tu estavas escondido atrás do carro a tirar as cuecas molhadas.
Ve ezme üzerine yapışıyor. Çünkü ıslak. Şimdi bıçak alıp üzerinde sürtün.
E isto irá acabar por ficar agarrado porque está molhado e depois é só pegar na faca e começar a passar.
Ateşler için yansan da ıslak bezlerimle üzerini örtmezdim.
Se estivesses a arder, não te humedeceria com a minha panos interiores molhados.
Hepimizin ıslak, çıplak ve kaygan olmasına rağmen..... beni hala dördü birlikte tutup suratımı yere yapıştırmaya çalışıyorlardı!
LAR DE IDOSOS Sunny Ridge Queriam que eu pusesse a minha carteira na bagageira, mas disse-lhes que a carteira fica comigo.
Kabul edemiyorsan, bir saat sonra bir şov daha var, ve bu sefer ıslak.
E se não estiveres, vai haver um novo espetáculo daqui a uma hora, E é molhado.
Neden hepsi ıslak?
Porque é que isto está molhado?
Bu deste neden ıslak?
Por que razão está esta pilha molhada?
Banyoda bir havlu var ıslak giysilerini çıkarmak istersen eğer.
Há uma toalha na casa de banho, se precisar de despir essa roupa molhada.
Sirke lekesi ıslak mendille çıkmıyor.
Não dá para limpar vinagrete com toalhetes.
Senin bu kremalı ıslak topların da..... zaten sessiz sinema zamanından kalma, pappu!
A propósito, seus rolos de creme empapados.. .. são também das épocas dos filmes mudos. Pappu.
Ve ellerim ıslak çünkü yıkadım. Doğru mu bu?
E só está molhado, porque lavei as mãos.
Metrelerce yüksekten, ıslak kumlardaki kuru boka düşmüş gibiyim.
- Como se tivesse caído de 2.5m sobre madeira partida, areia molhada e um caranguejo morto!
Bana tek gereken, yer çekimi, bir kova ve ıslak bir mendil.
Tudo o que preciso é de gravidade, um balde e um pano húmido.
Onlar büyük, ıslak ve çalışılması zor yerlerdir.
São grandes e molhadas e de difícil manejo.
Boyası hala ıslak.
Acho que a tinta ainda está molhada.
Evet, bu hâlâ ıslak.
E ainda estão pegajosos.
Çünkü ıslak.
A linha das árvores é ali em baixo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]