English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ş ] / Şeytanlar

Şeytanlar Çeviri Portekizce

1,387 parallel translation
Biz şeytanların tüm öldürmek mümkün olacak değildir dedin.
Vocês mesmos disseram que não íamos conseguir derrotar todos os demónios.
Ayrıca, biz altı ya da yedi üst düzey şeytanlar yenilmiş olması gerekir.
Além disso, acho que banimos para aí seis demônios de nível superior.
Hala başıboş şeytanlar olacak.
Haverá ainda demónios residuais.
Biz bu şekilde daha fazla şeytanlar bulacaksınız.
Encontramos mais demónios assim.
Bu Wyatt okul öncesi oldu. Ben ne istediğini merak ediyorum. Ben bu şeytanlar daha fazla ilgileniyorum ve ne istediğini ve onları yenmek için nasıl anlamaya çalışıyor.
Euestoumais interessada nestes demonios e o que eles queriam, e a ver se descubro uma maneira de os matar.
Ben bu adamlar şeytanlar olması gerekiyordu sanıyordum.
Boa magia? - Pensava que estes tipos eram supostos serem demonios.
O, diğer şeytanlar öldürme ve her geçen gün güç kazanıyor.
Ele anda a matar outros demónios e a ficar cada vez mais poderoso.
Evet, şeytanlar hariç.
Sim, tirando os demónios.
Ama Guardians şeytanlar tarafından açılmasını korumak gerekiyor.
Mas as guardiãs devem protegê-la e impedir que seja aberta por demónios.
Kendimi bu diken şeytanların birkaç haline çalıştırmak.
Eu próprio já dei de caras com uns quantos demônios espinhosos.
Bu cesur bir hareket, diken şeytanlar göndererek oldu.
Foi um ato arrojado, mandares demónios espinhosos.
Son kez buradayken, kruvazörlerimizden birinin komuta güvertesinde... o mavi şeytanları kendi bölgelerine geri püskürtüyordum.
Da última vez que cá estive, estava ao comando de uma das nossas naves, a levar aqueles demónios azuis de volta para o território deles.
Demek şeytanlarınla yüzleşiyorsun.
- Estás a enfrentar os teus demónios.
Eğer sen kendi şeytanlarınla yüzleşebiliyorsan, bende kendiminkilerle yüzleşebilirim.
Se consegues enfrentar os teus demónios, eu consigo enfrentar os meus.
"Zindanlar ve şeytanlar" "Tombul sürtükler" ve "Kürklü dostlar" benim tasarımım.
Eu também fiz o "Dungeons and Demons", "Buxom Bimbos" e "Friends of Furries.org".
Ya eğer bahsettiğin şeytanlar bizi mutlu olmaktan alıkoyuyorsa?
E se os demónios de que falavas nos estiverem a impedir de ser felizes?
Ben inanmayanlara, şeytanlar tarafından korunan ve büyütülenlere sözleri iletmeye geldim.
Eu vim para proclamar a palavra aos descrentes que foram protegidos e criados pelo mal.
Hepiniz Ori'ın çocuklarısınız ama sizi şeytanlar yetiştirmiş.
São todos filhos dos Ori, mas foram criados pelo mal.
Babam beni ve annemi döverdi ardından... içip kafasındaki şeytanları dağıtmaya çalışırdı.
Batia em mim e à minha mãe, e depois tentava beber para esquecer.
Şeytanlar insanlara saldırır mı?
- Consegue o demonio ocupar o corpo de alguem?
Şeytanlar.
Demónios.
Anladın mı, insanların, tanrıların ve hatta şeytanların.
Tens a do homem, de Deus e até a do diabo.
Annesi, insanların bedenlerinden şeytanları çıkararak ve onlarla kızını besleyerek insanları tedavi edebiliyordu.
Parece... parece que a sua mãe curava pessoas expulsando espíritos malignos dos seus corpos e os transportava para a filha.
Şeytanları ortadan kaldırabildiğini biliyorum.
Eu sei que você fala com espíritos malignos.
Bu İngiliz Şeytanları'nın işi!
Isto é obra do demónio britânico!
Siz şeytanlar ailemi aldınız!
Vocês levaram a minha família!
Şeytanlar mı?
Demónios?
Dünyada şeytanlar olduğuna inanmalıyız.
Claro que há demónios na terra.
- Şeytanlar gidecekler, değil mi?
- Os demónios vão sair, não vão?
Ama şeytanlar asla durmaz.
Mas os demónios nunca pararam.
- Hızlı. Şeytanlar sizi?
Que diabos?
Pişmanlık şeytanlarının yanınıza uğradığı zaman.
A altura em que os demónios do arrependimento vêm ter contigo.
Ya şeytanlar beni ele geçirirse?
Mesmo que eu fosse possuída por um demónio?
Kıpırdamayın, küçük şeytanlar!
Fiquem parados, crianças levadas!
Çifte Şeytanlar Kun'u öldürmeye gitti.
Dois Demônios vão matar Kun.
Çifte Şeytanlar!
Demônios duplos!
Çifte Şeytanlar, okulun insanları tarafından dövülmüş.
Daemon e Stick foram abatidos por pessoas do Portal.
Okuldaki hiç kimse Çifte Şeytanları dövecek kadar iyi değil.
Ninguém no Portal é bom o suficiente para derrotar Daemon e Stik.
Adonai Yod-Heh, karanlığın şeytanları, dediğimi yapın.
Que as legiões da obscuridade façam o que digo.
Tüm şeytanların istediğini.
O que querem todos os demónios.
İster bir hükümet olsun ister bir şirket ya da cehennemden gelen şeytanlar, ona karşı çıkıp gerekli olan her şekilde mücadele ederim.
Qualquer poder, não me importa qual... seja governamental, corporativo, uma besta do inferno... não me importa, Vou protestá-lo e combatê-lo com qualquer meio necessário.
Kendi şeytanlarınla yüzleşmelisin.
Tem de enfrentar os seus medos.
Çok güçlü iblisler tarafından kaçırıldı bir kız kardeşi, ortaya çıkmak için istemiyorsanız şeytanlar.
Uma irmã que foi raptada por demónios poderosos, demónios que não querem ser descobertos.
Sadece ona şeytanlar açıklamak zorunda kadar bekleyin.
Espera só até teres de lhe explicar sobre os demónios.
Şimdi, bu şeytanlar olsun gidelim, olur mu?
Vamos lá apanhar o demónio,'bora?
Biz vanquish şeytanlar.
Nós destruimos demónios.
Şeytanların Konuşma, onlar size Köle Kral bahsetti mi?
Por falar em demónios, elas falaram-te do Rei Escravo?
Zerdüşt şeytanlar ve onlar yırtıcı, hayvansal, kötü karakterli - seytansı pit bull'lar gibi.
Demónios zoroástricos. São selvagens, animalescos. São maus.
Bu şeyler gölge şeytanlar, bu yüzden onlara ışık tutalım.
Fecha os olhos! São demônios sombra.
Partide saldıran şeytanlar, ben işleyebilir çünkü, büyük.
Ótimo, porque demónios a atacar numa festa eu aguento.
Git, şeytanlar sonunda görünecektir.
Vai, os demónios vão acabar por aparecer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]