Açıkça Çeviri Rusça
4,174 parallel translation
Açıkça, bazı sıkıntıları var.
Вполне очевидно, что она испытывает трудности.
Peter, kes artık. Demek istediğini açıkça ifade ettin.
Питер, хватит.
Ama uzun zamandır buradasın o nedenle açıkça bunu seviyorsun.
Но ты тут давно, поэтому очевидно, что тебе тут нравится.
Açıkça söylemeliyim ki kimin nereye gittiği konusunda hiçbir etkim yok.
Я должен объяснить... что я никак не влияю на распределение.
Düşüncelerini açıkça belirttin, teşekkür ederim.
You've made your opinion very clear, thank you.
Açıkça dile getirdi.
Да, она рассказала обо всём.
Hayır, açıkça görünüyorlardı.
Нет, он было на видном месте.
Açıkça ortada olsa bile.
Несмотря на то, что это было на самом видном месте.
Kendini siyah helikopterler ya da... başka şeyler tarafından açıkça görülebilecek... konumda tutmaz.
Он не оставил бы себя открытым для черных вертолетов или тому, что, как он думает, преследует его.
Son bir senede geçen bu konuşmalardan Nazaria'nın radikal fikirleriyle Son'ın beynini yıkadığı açıkça görülüyor.
Как явно видно, после прочтения этой переписки за последний год, Назария медленно, но верно внушал Сану свои радикальные мысли.
Sizin de kibarca ifade ettiğiniz gibi açıkça hiç sahip olmasam da ahlaki karakterden niye anlamayayım?
Так почему и не моральный облик тоже, хотя якобы у меня такового нет, о чем вы так по-рыцарски упомянули?
İki tarafın da muğlak ifadeleri, varsayımları, düşmanlıkları dinlendikten sonra açıkça belli ki önerilen yapıda inceleme yapılana dek bir karar verilemez.
Выслушав сбивчивые доводы обеих сторон, домыслы, враждебность... совершенно очевидно, что решение не может быть принято, без инспекции предполагаемого строительства.
Açıkça, bu son günlerde yaşadıkların yüzünden verdiğin bir refleks.
Это рефлекторная реакция через что ты прошла в последние несколько дней.
Seni Norman sanmış. Açıkça belli ki adamın nerde olduğuna dair hiç bir fikri yok.
- Норман, очевидно, он понятия не имеет, где этот человек.
Bunu şu anki kiracıların bazılarına da açıkça söylemeliydim.
Я должен был объяснить это четче некоторым жителям дома.
Bayan Godfrey açıkça söyledi.
Миссис Годфри ясно дала понять.
Açıkça ortada olduğu gibi amacım hayatı sana zehir etmek.
Ну, наверное потому, что стараюсь испортить тебе всю жизнь.
Bir süre görüşmememiz gerektiğini açıkça söylemiştim.
Я же ясно сказал, что мне нужно побыть одному.
Eşinin açıkça sezdiği gibi her şeyi yapabilirim.
Я на всё способен, как это верно чует твоя жена.
Burada doğmamın bir tür kozmik hata olduğu açıkça görünüyor. Anlayacağın geçmişe gidip, bu hataya engel olacağım.
Родить меня здесь – явная ошибка вселенной, так что я отправлюсь в прошлое, чтобы исправить эту ошибку.
Adımın bu olmadığını açıkça belirtmiştim, ama her neyse.
Я думал, я достаточно прояснил ситуацию. Оказывается, нет, но ничего.
Bunu açıkça belirtti.
Она ясно дала это понять.
Asıl nokta onu açıkça görememiştim, ama artık görüyorum...
Дело в том, что я не совсем ясно представляла, какой он, но сейчас...
Tüm incelemeler annelerin kendilerini suçlu hissettiği gerçeğini açıkça gösteriyor.
Все исследования указывают на то, что матери чувствуют вину.
Burada açıkça konuşabilirsin Gary.
Можешь говорить свободно, Гэри.
Diğer yandan, Dale Grey Wolf'un daha önceden, saldırıdan dolayı iki cezası var, ve açıkça çok öfkeli.
Дэйл Серый Волк напротив дважды задерживался за нападения, так что очевидно, характер у него не подарок.
Şüpheli dostluklar içinde olduğu açıkça ortada.
Некоторые его друзья вызывают много вопросов.
Açıkça belirtiyorum, bir probleminiz varsa ofis saatleri dışında ilgilenirim.
Если проблема серьезная, обращайтесь с ней вне рабочие часы.
Açıkça söyleyeyim, eğer bu Tommy ile ilgiliyse onu hiç görmedim ben.
Я буду с вами честной, если речь идет о Томми, то я его не видела.
Gözardı etmeyi açıkça siz seçtiniz.
Вы просто решили не замечать.
Hislerini açıkça dile getirdin.
Ты сказал, что чувствуешь.
Latentler açıkça dortte, altıda, sekizde ve dokuzunca anahtara görünürler.
Следы отчетливо видны на 4, 6, 8 и 9.
Açıkçası bunu sıkça yapabileceğimi düşünmüyorum çünkü çok para tutuyor.
Не думаю, что смогу ездить часто, потому что это дороговато.
Benim ebeveynlerim bizimle her konuda açıkça konuşurdu bu yüzden de çocuklar bana geliyor.
Мои родители открыто с нами обо всем говорили поэтому и наши дети приходят ко мне.
Çok çalışıp bize bir şeyler getirmekle meşguldün ve çocuklarınla açıkça konuşmak senin neslin bir önceliği değildi.
Ты был занят на работе, пытаясь заработать для семьи, и откровенное общение с детьми не входило в приоритеты твоего поколения.
Açıkça belirttim sanmıştım.
Мне казалось, я ясно выразился.
Açıkça.
В частности.
- Açıkça konuşabilir miyim?
Могу я говорить открыто?
Moosari Fatah'ın ağına açıkça bağlı.
Мусари явно связан с сетью Фаттаха.
Vali Roosevelt bugünkü New York Atletik kulübü öğle yemeği sırasında yaptığı konuşmasında, Volstead kanunun yürürlükten kaldırılmasını açıkça desteklediğini belirtti.
В сегодняшней речи, во время завтрака в нью-йоркском атлетическом клубе, губернатор Рузвельт опять сделал четкое заявление поддерживать запрет акта Волстеда.
Kendimi açıkça ifade ettim.
Я четко сказала.
Yani, açıkça burada rüşvet vermesi gereken kişi sensin.
Если честно, это ты мне должен.
Tamam, açıkça görünüyor ki tekrar faka bastırıldım.
Понятно, видимо, меня снова провели.
Açıkça bu kalça Senin gördüğün kalça değil
Очевидно, это не та ягодица, что вы видели.
Tam şimdi Schwarzeneggerin neden atadığını bilmediğim gerçeğiyle yüzleştim evet, açıkça
Думаю, мне просто надо смириться с фактом, который я никогда не узнаю, почему Шварценегер меня назначил. Да, очевидно.
Bu gece ikimizin de konuşmasını açıkca istemişti.
Он чётко поставил условие, чтобы мы оба сегодня выступили.
Açıkca bu şimdiki medyadan önce gerçekleşti.
Это было еще до ком.
Emily Thorne da bu anın acısını duymadıkça olmaz.
Только когда Эмили Торн тоже почувствует боль этого момента.
Josh açıkça dedi ki, kimse bu banyoyu
О, нет.
Tamam, açıkca şunu sisteminin dışında tutmalısın.
Окей, тебе точно нужно исключить это из системы.
# Dostlarım, Açıkça söyleyeceğim... # - Duyuyor musun?
Ты слышишь?