Bu tam olarak doğru değil Çeviri Rusça
80 parallel translation
Evet, öyle dediniz. Pekâlâ, bu tam olarak doğru değil.
- я писал, что работаю мастером на фабрике по производству сигарет.
- Şimdi, bu tam olarak doğru değil.
- Это не совсем так.
Ama bu tam olarak doğru değil. Babamız bunu görmüştü.
Я сказал, что побочные эффекты были незаметны, но это не совсем правда, папа их видел.
Bu tam olarak doğru değil.
Это не совсем правда. Она...
Onun benden hiçbir şey istemediğini söyledim, ama bu tam olarak doğru değil.
Когда я сказал, что он ни о чем не просил, это было не совсем так.
Bu tam olarak doğru değil.
Это не очень точно.
Ve,... aslında, bu tam olarak doğru değil.
И.. Вернее, это не совсем так.
Bu tam olarak doğru değil.
Это не совсем так.
Bu tam olarak doğru değil, General Woodman.
Это не точно истинный, генерал Вудман.
Bu tam olarak doğru değil.
Это не совсем правда.
- Bu tam olarak doğru değil.
Ну это не совсем так.
Aslında, efendim, bu tam olarak doğru değil.
Вообще-то, сэр, это не совсем так.
- Bu tam olarak doğru değil. - Efendim?
- Не совсем так.
Bu tam olarak doğru değil. laboratuarcı çocuğu sıkıştırdım.
Я поиграл один раунд с лабораторным мальчиком, пока вас не было.
22 yaşında, önünde kocaman bir dünya var hayattaki her türlü avantajı var hiç sahip olamadığım avantajlar bu tam olarak doğru değil.
Двадцать два года, весь мир у его ног,.. ... все преимущества,.. ... которых у меня никогда не было...
- Bu tam olarak doğru değil. Beni sağlık sigortası planını hazırlamam için görevlendirdi.
— Это не совсем так... потому что он назначил меня главным по выбору нового страхового плана.
Bu tam olarak doğru değil.
Ошибаешься.
Bu tam olarak doğru değil.
Не всегда так бывает.
Bu tam olarak doğru değil.
Не все так плохо.
Bu tam olarak doğru değil.
Не совсем правильно.
Ah bu tam olarak doğru değil.
А, вовсе он не замечательный.
Bu tam olarak doğru değil
Это вообще то не совсем верно.
- Bu tam olarak doğru değil.
- Это не совсем так.
Özür dilerim ama bu tam olarak doğru değil.
Прости, но знаешь ли, это не совсем так.
Bu tam olarak doğru değil.
Не совсем так.
Bu tam olarak doğru değil.
Это не всегда так...
- Bu tam olarak doğru değil, değil mi?
- Это не совсем правильно, не так ли?
Bu tam olarak doğru değil.
Вообще-то, это неправда.
Aslında bu tam olarak doğru değil.
Вообще-то, это не совсем так. Он убил для тебя.
- Bu tam olarak doğru değil.
- Это не совсем правда.
Annen ile ayrıldığımızdan beri seni görmediğimi söylediğimi biliyorum ama bu tam olarak doğru değil.
Я знаю, я говорил, что не видел тебя с тех пор, как мы с твоей мамой разошлись, но это не совсем так.
Aslında bu tam olarak doğru değil.
Вообще-то... это не совсем так.
Bu da senden çok daha güçlü olduğum anlamına geliyor. Aslında bu tam olarak doğru değil.
На самом деле это не 100 % точно.
Hayır, bu tam olarak doğru değil.
Нет. Это не совсем правда.
Bu tam olarak doğru değil.
Это не совсем верно.
Korkarım bu tam olarak doğru değil, Harold.
Я боюсь, что это не точно, Гарольд.
Bu tam olarak doğru değil.
Это не вся правда.
Bu tam olarak doğru değil.
Не факт.
"Hey, bir dakika. canlı bir varlığa acı vermek doğru değil" diye düşünmeye başladığımızda, ego, bize bu zalimliği daha gizli bir şekilde sunar Bizden aslında tam olarak aynı nefreti ve zalimliği göstermemizi istemektedir, fakat sadece farklı bir biçimde, ve farklı insanlara karşı.
Когда мы начинаем понимать, "Эй подождите минуту, возможно это неправильно причинять вред любому другому живому существу", тогда эго должно придумать побольше завуалированной формы жестокости обманывая нас отражением той же самой формы самоненависти, того же самого возмущения,
Tam olarak pislik demek istemiyorum, çünkü bu doğru kelime değil, ama biraz sorumsuz değil miyiz, belki?
Не хочу сказать "подлые", не то слово... Но какие-то безответственные.
Bu, tam olarak doğru değil.
Не совсем так
- Bu tam olarak doğru değil efendim.
Хорошо, ну это абсолютно не так.
Gerçi bu tam olarak doğru değil.
Ну, это не совсем так.
İşte tam olarak bu yüzden ilişkiye girmen doğru değil demiştim.
Именно поэтому я не хотела отношений.
Bu, tam olarak doğru değil, değil mi?
Ну, это не совсем правда, не так ли?
Tam olarak doğru değil. Neden senin bölümün bizimkinin iki katı bütçeye sahip açıklayamıyorum. Ama inkâr etmiyorum, olay bu.
Я не могла объяснить, почему ваша кафедра получает два наших бюджета, но я не отрицаю этого.
Tam olarak doğru değil bu Allison. "Benim değilsen, kimsenin değilsin!"
Это не совсем правда, Эллисон, если я не могу заполучить тебя, никто не сможет.
Tam olarak doğru değil bu. - Lizzy.
Это не совсем так.
Suçlular her zaman olay yerine geri geldiğini söylerler ama bu aslında tam olarak doğru değil tabii salak değilsen.
Говорят, преступники всегда возвращаются на место преступления, но это на самом деле не правда, если только они не... глупы.
Aslında bu tam olarak doğru değil, değil mi?
О, нет, это не совсем так, потому что то, что нужно тебе...
Tam olarak doğru değil belki ama gerçek bu.
Это не особо корректно, но это правда.