English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ B ] / Bulamadım

Bulamadım Çeviri Rusça

4,235 parallel translation
Hiçbir şey bulamadım.
Ничего.
Charlie Kaufman dışında bir şey bulamadım.
Кроме этакого творчества Чарли Кауфмана, я ничего не вижу.
Aradığım şeyi bulamadım.
Я не нашел то, что мне нужно.
Sadece ben henüz bulamadım.
Я не нашел как.
Pamuktan hiç bir DNA izi bulamadım.
Ну, во взятых мною пробах не обнаружена контактная ДНК.
Ama hiç uygun bir şey bulamadım.
Но... ничего интересного.
- Hayır... Parolanı bulamadım o yüzden...
Я не смог взломать пароль, так что...
Uzatma kablosu bulamadım.
Я не нашла удлинитель.
Ama ben hâlâ nişana gidecek birisini bulamadım.
Итак... У меня всё ещё нет пары.
Evet, oksitleyiciye dair hiçbir iz bulamadım.
Да, я не нашел никаких следов взрывчатки или подрывника.
Başka bir kız vardı. Twitter, Facebook, ve Vine'ı kontrol ettim ama hiçbir yerde bulamadım.
Там была девчонка, я искала в Твиттере и на Фэйсбуке, и в Вайне, и не смогла ее найти.
Bhutan'dan attığın kartpostalı aldım. Cevap da yazardım ama muhabirlerden kaçarken pek fırsat bulamadım.
я получил твою открытку из Бутана, и я бы ответил, если бы не был занят, увиливая от каждого репортёра в стране.
Seni hiçbir yerde bulamadım.
Тебя нигде не было.
- Doğrusu bulamadım.
На самом деле, нет.
İşten erken çıktığı o günlerde, eve gidene kadar hiçbir hareket bulamadım.
С того момента, как он уходил с работы, и до прихода домой, нет никакой активности, вообще.
İnternet sitenize bakıyordum da, onu bir türlü bulamadım.
Я просмотрела ваш сайт, но не нашла его.
Bunu Redmond'a vermek istedim ama onu bulamadım.
- Хотел вот вручить Редмонду, но не нашел его.
Onu bulamadım. Langley de onu bulamadı.
Я его не нашел, Лэнгли тоже.
Evet, ona New York'da iş bulamadım.
Я ничего не смогу найти ему в Нью-Йорке.
Temiz bir bez bulamadım.
Не смогла найти чистую салфетку.
Şimdiye kadar hiç bulamadım ama eminim ki 48 saat içinde bir tane bulabilirim.
Никогда такого не встречала, но уверена, в ближайшие 48 часов он мне точно попадется.
Hayır, henüz bulamadım.
Нет, пока не нашла.
Babaları ölmüş ve akrabalarından kimsenin yerini bulamadım.
Отец умер и я пока не нашел других родственников.
Narkotik'teki işinden öncesiyle ilgili pek bir şey bulamadım.
И не нашла ничего кроме твоей работы в отделе наркотиков.
Ben zamanında bulamadım.
Я не успел вовремя найти его.
Şimdi, öldüğü sanılan sıralarda pek bir şey bulamadım ama bunu buldum.
Я не смогла найти ничего в примерное время его убийства, но я нашла это.
Hiçbir şey bulamadım.
Я ничего не нашла.
Louise Ellis dışında niye hiç müşteri bulamadım sence?
Почему ты думаешь, что я был не в состоянии добыть ни одного клиента кроме Луизы Льюис?
Buzz, sende mi? - Bulamadım.
– Ничего не нахожу.
- Henüz bulamadım.
- Еще нет.
Ama bunda belirti bulamadım.
Но я не нашёл никаких признаков этого.
Ben diğer yolu denedim ve bu acıyı dindirmenin yolunu bulamadım.
Я пробовала другой способ. Я не видела конца боли.
Maseo gitmeden önce bana öyle dedi ve baktım ama Çince sözlüğümde bulamadım.
Я посмотрел, но этого слова не было в моем китайском словаре.
... ama bir çözüm bulamadım. Kim yaptıysa harika bir işçilik.
Но я так и не смог найти объяснение он проделал это мастерски
Bulamadım.
Я не вижу выхода
Bu sefer ikizler burcu bulamadım.
На этот раз нет ни намека на Близнецов.
Evet. Tamir edilecek kamyonet bulamadım. Bununla devam edeceğiz.
Я не мог найти грузовик, который можно было починить, so that'll keep us going.
Bir şey bulamadığımız için çok üzgünüm. Ben de o yüzden geldim.
Джульетта, мне так жаль, но мы ничего не нашли.
Kızları da bulamadık daha ve otobüsler tek bağlantımız.
И мы еще не нашли девушек, а автобусы - наша единственная зацепка
-... hiçbir yer bulamadı. - Evet, notlarına ben de baktım.
Ага, я посмотрел записи.
Henüz ilginç bir şey bulamadın mı?
Значит, вы уже нашли что-то интересное?
Minnettarlığımızı göstermenin en iyi yolunu bulamadığımızdan.. ... ne istediğini sormak için buradayım.
И раз уж нам не удалось решить, как лучше тебя отблагодарить, я пришла спросить, чего ты сам хочешь.
Bunlar bulamadığımız üç kadın.
Мы их так и не нашли.
- Benazir. Daha az tahrik edici bir isim bulamadın mı?
А попроще имя нельзя было выбрать?
Bir şey bulamadınız mı?
Ничего не нашли?
Hepimiz senin gibi gerçek aşkı bulamadığımız için kusura bakma Nathan.
Прости, что мы не можем найти свою настоящую любовь, как нашел ты, Нейтан.
- Odanı arama izni çıkartacağım. - İzin çıkarmanıza gerek yok. Hiçbir şey bulamadığınızda bir özür bekliyor olacağım.
Знаете что, вам не нужен ордер, и когда вы ничего не найдете, я буду ждать извинений.
- Köstebeği bulamadığımıza inanamıyorum.
Поверить не могу, что мы не можем определить "крота".
Hiçbir şey bulamadın mı?
Нашёл что-нибудь?
Çocuğu bulamadığınız için yardım etmeye çalıştım.
Вы не могли найти его, и я просто пыталась помочь.
Bir türlü bulamadığımız huzur ve sessizlik sona erdi.
Мир и покой, которых у нас никогда не было, улетучились.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]