Either Çeviri Rusça
56 parallel translation
Birbirimiz olmadan ikimizin de yapacağı bir şey yok
Without each other there ain't nothing either can do
Birbirimiz olmadan ikimizin de yapacağı bir şey yok - Bir düşün, bebeğim
Without each other there ain't nothing either can do
Biri cuma gecesi gelmiş veya sarhoş ya da muazzam stres altında bir adam tarafından yazılmıştı.
одно пришло в ночь пятницы, и оно было задиктовано... One had come in Friday night, and it had been dictated человеком который либо был пьян, либо находился под огромным стрессом. ... by a man who was either drunk, or under tremendous stress.
Ama biz ikisini de istemiyoruz.
Но мы не хотим ни того, ни другого. But we don't want more of either.
Amerikan halkının seçtiği bir başkanın isteği doğrultusunda hizmet ettiğimi düşünüyordum.
- Well, I don't think I felt either. Я только чувствовал что я служил по просьбе президента... I just felt that I was serving at the request of a president который был избран Американскими людьми.
Hiç fark etmez.
Either one.
Ya benimle yada bana karşı.
Either with me or against me.
Lois, onunla aynı fikirdesindir veya değilsindir.
Lois, you either agree with him or you don't.
Her iki durumda da, uyarı da olsa test de şu anda güçlü bir lidere ihtiyacımız var.
Either way, a warning, a test, we need a strong leader right now.
Babasız büyüdüğün için üzgünüm ama ben onun için de gönüllü olmadım.
I'm sorry that you didn't have a father growing up, but I didn't volunteer for that either.
Bak, ya daha açık sözlü olursun,... ya da sana para vermem.
Look, either you're more forthcoming, or I'm not giving you your money.
Sen ya Dr. Cheng'sin ya da manikürüm için erken geldin.
Either you're Dr. Cheng or you're early for my mani-pedi.
- Geçmiş günlere bakınca düşündük ki...
Beckett's not answering her phone either. Зная их, мы думаем,
Kocası da bilmiyormuş.
And her husband didn't know about them either.
No, I've never seen him either.
- Я тоже его никогда не видела.
Apparently it's not yours, either.
И по-видимому не твоя.
Ya mürekkep ya kağıt veya her ikisi.
It's either ink, paper, or both.
Ya bir düzenbaz olursun ya da normal biri.
You can either be a con or a man.
Ucuz olanlarından da olmasın.
And none of them cheap kind, either.
Hayır, burası da boş.
No, there's no one here either.
Bak, ya bunu yapacaktık ya da adam hata yapana kadar elimiz kolumuz bağlı bekleyecektik.
Look, it was either that or we sit on our hands until this guy slipped up.
Sen bilirsin, ister arkadaşlarınla bedavaya takıl ister yakışıklı adamlarla para karşılığında.
Okay, so you can either hang out with your friends for free or hot guys for money.
Sıcak.
It's hot in here. Phew! So, if you're working for Marissa, does that mean you and I can't be friends, either?
Neyse işte, çok kötü oynarlardı.
Either way, it's - -... terrible card players.
Yusuf da çok kılıksız değil. DASH :
Joseph ain't too shabby either.
Bence Yusuf bunu da yapmazdı..
I bet Joseph wouldn't do this either.
Şimdi, ya benimle birliktesinizdir ya da bana karşısınızdır.
Now, you're either with me or you're against me.
- Neden ikiniz de giyinmediniz acaba?
Why aren't either of you is dressed?
Ama senin bu enerjik girişimciliğin var ya ona da çok deli olmuyorum.
But that go-getter initiative you have, I'm not crazy about that, either.
- Bence ikimizin de o şarkının neyle ilgili olduğu hakkında bir fikrimiz yok.
- I don't think either of us have the first idea what that song's about.
Ben de tavşan yemiyorum.
I don't eat the rabbits either.
Her halükarda, onu ertelemeliyiz.
Either way, we got to put a pin in it.
Çok güzel vakit geçirdim, ama bir dahaki davette ben yokum ve beni ya seversin, ya sevmezsin. Bunu şimdiye dek seçmen gerekirdi.
This has been fun, but I don't have another round in me, and you either like me or you don't, and by now, you should know.
- Ellerinde barut artığı da yok.
No gunpowder residue on his hands, either.
Yani gelirse ya da...
Well, until either he comes backor...
Ama eğer sizi entrikalarına çekerse, sizin için de kolay olmayacak.
But if he draws youinto his schemes, that's not goingto be easy for you either.
- Charles'ı da mı reddetmedin?
You didn't refuse Charles either?
Seni oraya her halükarda götüreceğiz..
We're gonna get you there either way.
Uyuşturucu da yoktu.
No drugs either.
Bir önemi yok artık. 8 adamın cesedini onun dolabında bulsam bile hiçbir şey diğer kaptanları, hazırlandıkları yoldan alıkoymaz.
It doesn't matter either way. Short of my retrieving eight corpses from her armoire, nothing would dissuade the other captains from the course that she's set now.
Ya kuşkonmaz ya da Brüksel lahanası olacaktım.
I was either going to be an asparagus or a Brussels sprout.
İkimizden de daha büyük bir amaç için de olsa kendini başka bir adama vermesini izlemek kolay mı?
Give herself to another man, even if it is for a cause bigger than either of us?
Bunu yapabildiğini bilmiyordum.
Я не знал, что ты могла бы сделать это. - I didn't either.
Salonu da satmayacaksınız.
And you're not selling that fucking gym, either.
Ya tamamen düzelirsin ya da bir pislik torbası için uyuşturucu parası aklarsın.
You're either truly reformed, or you're cleaning drug money for some scumbag.
Ya felek Charlie'nin yanında ya da bir şeyler ters.
So either the fates simply favor Charlie here or something's amiss.
But as they learn to see, either the darkness alters, or something in the sight adjusts itself to midnight.
Но, как только они научатся видеть, тьма изменяется, или взгляд привыкает к темноте.
I'm not going to bring her birth control either.
И противозачаточные тоже не принесу.
Geminize el konulacak size de ya benim hizmetime girme ya da en yakın uygun limanda serbest bırakılma seçeneği sunulacak. İsimleriniz temizlenecek, ödeme verilecek.
Your ship will be commandeered and you will be given a choice of either entering into my service or being set free at the nearest convenient port, your names cleared and your accounts squared.
Yarın seçim yapılsa, İki sonuç da mümkün.
If the election were held tomorrow, it could go either way.
Size bir şey ifade ediyor mu?
Do these mean anything to either of you?