Genellikle Çeviri Rusça
3,816 parallel translation
Biz genellikle çocuklardan para kabul etmiyoruz.
Обычно мы не берём денег у детей.
Amway ürünü satmaya çalışmadan önce insanlar genellikle sana karşı nazik olurlar.
Люди всегда ведут себя очень вежливо, перед тем как попытаются впарить "Амвей".
Sorun şuydu ki, hiç kimse Halley'e St. Helena'da havanın genellikle berbat olduğunu söylememişti.
Проблема - никто не сообщил Галлею, что погода на Святой Елене была частенько паршива.
Bence çok arkadaşı olanlar genellikle sıkıcı insanlardır.
По-моему, те, у кого много друзей, обычно не такие уж и классные.
Genellikle madende sessiz kalma geleneği mi geçerlidir?
Вы бы могли сказать, что, в общем, атмосфера среди рабочих была спокойной?
Şey, genellikle üretime fazla zarar vermeden Junior'la birlikte sorunları hallederdik.
Что ж, с Джуниором мы обычно могли найти способ уладить всё мирно, не в ущерб производству.
Ne sipariş edersem edeyim diğer insanların tabağı bana genellikle daha iyi görünür.
Я могу заказать что угодно, но твоё блюдо всё равно будет лучше.
Genellikle bu tarz bilgiler için bana para öderler.
Мне обычно платят за такого рода информацию.
Rachel'i genellikle annem uyandırırdı.
Обычно же мама будит Рейчел.
Genellikle Mac'a iş etki değerlendirmesi konusunda evrak işleri için yardım ederim.
Вообще-то я приехала помочь Маку с документами для Бюро по делам индейцев
İnsanlar genellikle aldatır.
Люди хитрожопые создания.
O halde avatarın genellikle şeytansı ve kötü görünüşlü olduğunu biliyorsundur.
Тогда вы в курсе, что у аватара часто демонический или зловещий облик.
Genellikle kabadayılardan.
Обычно от хулиганов.
Ben genellikle üzgün olurlar diyecektim.
Я собиралась сказать, в основном, печальные.
Pica genellikle burada uyumaz.
Пика редко спал здесь.
Dinle, genellikle bunu sormak gibi bir huyum yoktur ama bu sefer önemli.
Я обычно не имею привычки задавать подобные вопросы, но сейчас это важно.
Eşler için genellikle çok eğlenceli geçiyor.
Обычно это неплохое развлечение для жен.
Ne zaman Dendi'nin oyununa baksanız, çok iyi oynadığını ve kulvarlarını genellikle kaybetmediğini görebilirsiniz.
Каждый раз, когда Dendi играет, он весьма хорош и свою линию он обычно не проигрывает.
Çin takımları genellikle "oyun sonu" potansiyelleriyle korku saçarlar.
Обычно китайцев боятся на конечной стадии игры.
Genellikle onun terchi ettiği yol
Да, она знает в этом толк.
Genellikle anonim tutarım. Çok cömertimdir.
Я обычно делаю это анонимно, но... да.
Hastalar genellikle hastaneye geri dönmekten nasıl nefret ettiklerini anlatıyorlar. İlk seansın nasıl geçti?
Как прошел твой первый прием после возвращения?
Kazanılmış amuzide hastalar genellikle detone oldukları fark edemezler.
С приобретённой амузией, больной часто не может осознать, что он фальшивит.
Ailesi stresten kaynakladığını söylemiş ama kazanılmış amuziye her zaman olmasa da genellikle beyin hasarı sebep olur, değil mi?
Родители считают что от стресса, но приобретённая амузия обычно, если не всегда, возникает вследствие повреждения головного мозга, верно?
Hayır, genellikle öğleden sonraları rüzgar çıkar.
Нет, тут и так ветрено по вечерам.
Genellikle iyi bir türdür.
Не знаю.
Sarmal kırık, genellikle kolun şiddetli burkulmasındandır.
Спиральный перелом обычно бывает от выкручивания конечности.
Ten rengimiz genellikle politikaya alet edilir.
Цвет кожи так часто политизируется.
Jack'in muazzam yönetici içgüdüleri genellikle merhametle yumuşamaz.
Изумительные управленческие инстикты Джека очень часто не смягчены милосердием.
Psikopatik şiddet genellikle hedef amaçlıdır belirli bir son için bir araçtır.
! Психопатическое насилие - премущественно целенаправленное. Вполне себе способ положить всему весьма весомый конец.
... çünkü yolun nereye çıktığını genellikle onlar da bilmiyor.
люди не могут найти свой собственный путь, потому что, эмм... они часто не знают самих себя, куда ведет их такой путь.
Bu tür bir deşilme genellikle bir tarikat faaliyeti olarak kendini gösterir.
Такие увечья чаще всего предполагают действия культа.
Ancak, bir şeyi yapmamayı seçersem ; bunun genellikle iyi bir sebebi vardır.
Однако, если я решаю не делать чего-то, то обычно из благих побуждений.
Çünkü genellikle vejeteryandırlar ve soyları 28.000 yıl önce tükenmiştir.
По большей части потому, что он травоядный, и вымер 28'000 лет назад.
Bu tür bir tür hoşnutsuzluğundan muzdarip biri genellikle başka bozukluklara da sahiptir.
Тот, кто страдает таким расстройством идентичности, как правило, подвержен и другим состояниям.
- Genellikle derken?
- Как правило?
O halde Margot'yu genellikle kendinden korumaya yönelik reaksiyonumu anlıyorsunuzdur.
Значит, вы понимаете моё желание защитить
Aşırı derecede yanmış bedenler genellikle kas sistemine göre yarılır ; fakat bu daha çok bir kesik gibi görünüyor.
У сильно обожжённых тел мускулатура обычно расслоена, но это похоже на надрез.
Genellikle iki ana gruba ayrılırlar :
Обычно, они делятся на две основные группы...
Genellikle çocuklar parolası hit me up ve ben yolda onları gönderin.
Обычно они просят у меня пороль и я даю им, когда они уже в пути.
Genellikle ben kahvemi biraz daha bu tuhaf sessizlikle alırım ama...
А у себя дома я кофе пью еще в более неловком молчании.
Genellikle...
Как правило.
Ve bunu arayan erkeklerinde genellikle papağanı oluyordu.
А парни, которых это не смущало как правило приходили с попугаями.
Doğru sözcüklerin kutu sayılarını genellikle yanlış yazıyorlar.
Очень часто печатают неправильное количество клеток для слова.
Böyle cinayetlerde katil genellikle kurbandan kişisel bir eşya, bir ganimet alır.
В подобных убийствах убийца обычно забирает сувенир, какой-то личный предмет или трофей.
Genellikle, ağaçlara bulaşmam.
Обычно я не связываюсь с деревьями.
Evet, insanlar mektup gönderdiğinde genellikle okunmasını ister.
Да, этого люди и хотят, в большинстве своем, когда отправляют письмецо.
Genellikle yani.
В основном.
Genellikle Crescent Circle'da ava çıkıyormuş.
Mostly hunts in Crescent Circle.
Genellikle hastaları yatıştıran kişi ben olurdum.
Вообще, я единственный, кто делает так, чтобы пациенты чувствовали себя комфортно.
- Genellikle duruma göre karar veririm.
Обычно я уезжаю на год.