Göremiyor musun Çeviri Rusça
479 parallel translation
- Göremiyor musun Bruce?
- Представили, Брюс?
Kendin göremiyor musun?
Разве вы не видите?
Bunu atmanın nasıl bir yanlış olduğunu göremiyor musun?
Понимаешь, что расстаться с ней было бы ошибкой?
- Göremiyor musun? - Hayır.
- Не видишь?
Lillian bir medyum bunu göremiyor musun?
Ты что не видишь, что Лилиан - медиум?
Gordon, Midwich'in artık bir yanardağın ağzında durduğunu göremiyor musun?
Вы что, не видите, что Мидвич живет, как на вершине вулкана?
Bunu göremiyor musun?
Вы не видите?
Göremiyor musun?
Неужели ты меня не видишь?
Göremiyor musun?
А ты не понимаешь?
Seni oyuna getirdiğini göremiyor musun?
Неужели ты не видишь, что она дурачит тебя?
- Paralelliği göremiyor musun?
- Разве вы не заметили параллели между этим?
Göremiyor musun?
Ничего?
Oh, göremiyor musun Büyük bir depresyonun başlangıcındayım
Неужто не видишь ты - всё самое худшее ещё впереди
Ve göremiyor musun? Büyük bir depresyonun başlangıcında olduğumu
Неужто не видишь ты - всё самое худшее ещё впереди.
Benimkinin kırıldığını göremiyor musun?
А как насчет моих чувств?
Benden nefret ettiğini göremiyor musun?
Разве ты не понимаешь, что она меня ненавидит?
" Göremiyor musun, Sophie?
" Разве ты не понимаешь, Софи?
- Göremiyor musun?
- А он не увидит микрофон?
Hala göremiyor musun?
А сейчас видишь?
- Bunu göremiyor musun? - Hayır, göremiyorum.
- Ты не видишь этого?
- Kendisini kaybettiğini göremiyor musun?
- Каффи свихнулся!
Kör mü oldun? Evimin önündeki aracı göremiyor musun?
Ты что, не видела машину у моего дома?
Selina... göremiyor musun?
Селина разве ты не видишь?
Tüm bu sözlerin hafızamda kalacağını, sen huzur içindeyken sonsuza kadar ruhumu kemireceğini göremiyor musun?
Ты пойми, эти слова останутся в моей памяти и будут грызть меня, когда ты уже обретёшь покой.
"Kültür Sayfaları" nı okuduğumu göremiyor musun?
Разве ты не видишь что я читаю... "Календарь культурных событий"?
- Bunu göremiyor musun, Bruce?
Разве ты не видишь этого, Брюс!
"Sen göremiyor musun?"
Разве ты не видишь блох? "
Göremiyor musun?
Что, не видно?
Beni göremiyor musun?
Не можешь меня разглядеть?
Yüzümü göremiyor musun?
- ¬ ы что, не видите моего лица?
- Erkeklerde güzel bir taraf göremiyor musun?
- Ты не способен увидеть красоту в мужчине?
Bunu göremiyor musun?
Разве ты этого не видишь?
Göremiyor musun?
Разве ты не видишь?
Göremiyor musun? Gördüğüm şu ki, güneş batınca, Spike ve arkadaşları gelecek...
Я вижу, что сразу после заката, Спайк с дружками нажрутся...
Orada oluşan elektriklenmeyi göremiyor musun?
Разве не видишь там бушует "химия".
Hatayı göremiyor musun?
Ты думаешь, это правильно?
Tantor, annenin konuştuğunu göremiyor musun?
Тантop, ты жe видишь, я зaнятa.
Bunun ne anlama geldiğini göremiyor musun?
Tы понимаешь, что это значит?
Bu tür davranışların monarşiyi dejenere edeceğini göremiyor musun?
Как же ты не видишь? Монархия прoгнила!
Domino! Benim bir olağanüstü biri olduğumu göremiyor musun?
Скажи, я феномен?
Aradaki farkı göremiyor musun?
Ты не видишь, в чем разница?
- Göremiyor musun?
Ты понимаешь?
Sen çok özel bir kızsın. Bunu göremiyor musun?
У тебя чудесный вид, Ирэн, ну, гляди...
- Kendin göremiyor musun?
Наташа, я должен сообщить тебе нечто ужасное.
Göremiyor musun onu?
Ну что, ее не видно?
Göremiyor musun?
Не видишь?
Göremiyor musun?
!
Hareket edemediğimi göremiyor musun?
Ты что, не видишь, мне тяжело ходить?
Göremiyor musun?
Ты разве не видишь
Ne yaptığını göremiyor musun?
Не видишь, что он творит?
Bunu göremiyor musun?
Ты разве не видишь этого?