Iki haftadır Çeviri Rusça
483 parallel translation
Burada çalıştı ama iki haftadır Express'te değil... ayrılıp San Francisco'ya gitmişti.
Он проработал в Экспрессе две недели, потом уехал в Сан-Франциско.
İki hafta, iki haftadır ama!
Но это такие долгие две недели!
Neler yaptın iki haftadır?
Что ты делал последние две недели?
Son iki haftadır Clavius'ta son derece tuhaf şeyler oluyor.
Последние две недели на Клавиусе происходят поразительные вещи.
Biliyor musun, iki haftadır o ihtiyarın izini sürüyorduk.
Мы следили за этим человеком две недели.
Son iki haftadır Ivan'ı aradığımı nereden biliyorsun? Ve neden onu kendi çöplüğünde saklayıp, bana haber vermiyorsun?
Ты наверняка знаешь, что я ищу Ивана последние две недели, а вы прячете его в своих норах, болотах и не говорите мне, где.
Son iki haftadır Batı Dünyası'nın şerifiydim.
Я две недели был шерифом в Мире Дикого Запада!
Böylece, "Zager, iki haftadır uğradığını hiç görmedim." dedi.
Итак он сказал : "Загер, я никогда не видел, чтобы ты работал полную неделю."
Bak, iki haftadır bir boka ulaşamadım!
Слушай, я вторую неделю не могу ни с кем связаться!
Ama arasız iki haftadır çalıştığımı biliyorum. Bir eleman daha alacağız demiştiniz.
Всё что я знаю, что он трудился две недели без остановки и вы обещали, что вы будете нанимать больше персонала.
Bunu iki haftadır planlıyorsunuz.
Вы же две недели собирались.
Wilson, siklotron datasını iki haftadır bekliyoruz.
- Оппи? - Вильсон! Мы ждем данные уже 2 недели.
İlk olarak, iki haftadır hangi cehennemdeydin?
Ну, для начала, где тебя носило целых две недели?
Bart tuhaf davranmaya başladı ve şu pizza kamyonu iki haftadır karşı kaldırımda duruyor.
Барт очень странно себя ведет. И эта машина для развоза пицц стоит здесь уже несколько недель.
- Benim orospular! - N'olmuş? Son iki haftadır gelen her kovboyla yattılar.
Те шлюхи всё ложатся под тех ковбоев, что последние две недели в город понаехали.
Artaud'yu iki haftadır görmedim.
Я не видел Арто вот уже две недели.
James zaten tam iki haftadır yoksun.
Джеймс, тебя не было уже 2 недели.
Hayır, iki haftadır haber almamıştım.
Нет, я уже две недели не получал от него известий.
Son iki haftadır elime ne zaman top geçse, boğulacak gibi oluyorum.
Видите ли, последние две недели каждый раз, когда я беру в руки мяч, у меня случается приступ удушья.
Susan'ın arkadaşı iki haftadır bizimle kalıyor.
Друг Сьюзан остановится у нас на две недели.
Hey, iki haftadır aynı shortu giyiyorsun.
Ты носишь эту рубашку уже две недели.
Şöyle ki... Son iki haftadır iyi bir atmosfer oluşturmak için çok uğraştım.
Дело в том что... последние 2 недели я пыталась создать позитивную атмосферу.
Ağzına bir tıpa koyun- - iki haftadır yanıyordu.
Дыхнешь на свечку - вспыхнет.
İki haftadır banyoya en yakın yaptığım şey bu.
Первый раз дорвался до воды за две недели.
İki haftadır buradayım.
Я здесь уже 2 недели.
İki haftadır kocanızı arıyorum, ofisinde bulamıyorum.
Я две недели пытаюсь дозвониться до вашего мужа.
İki haftadır neredesin?
И где ты был эти две недели?
İki haftadır her gün yaptığımız gibi balığa çıkıyoruz.
Мы собираемся рыбачить, так же, как и крайние две недели.
Altı haftadır iki odalı bir evde pencereden komşuları seyretmekten başka hiçbir şey yapmadan oturuyorum.
Я уже 6 недель сижу в этой двухкомнатной квартире? Только и делаю, что от скуки наблюдаю за соседями.
İki haftadır hastanede yatıyordu. Dün ölmüş.
Он две недели пролежал в больнице и вчера умер.
İki haftadır hiç dışarı çıkmadığını söylediler. Doğru mu?
Да, не выходишь уже две недели.
İki haftadır bunu söylüyorsun.
Это случилось две недели назад.
İki haftadır dışarı çıkmadım.
Я две недели никуда не выхожу.
Ben de iki haftadır bir şey demedim.
Я ничего не говорил две недели.
- İki haftadır kamyon uğramıyor.
Грузовик не заезжал три недели.
İki haftadır yaptıkları işlerle ilgili bilgileri arşivlere geçirdiler.
Через недели мы направляем данные в архив.
İki haftadır bu işle uğraşıyorsunuz, isimlerin yarısıyla görüşmüşsünüz ve elinizde ne var ha?
Две недели трудов, половина пройдённого списка имён, и что у вас есть? Люди не хотят говорить, Харри.
İki haftadır size ulaşmaya çalışıyorum.
Твой секретарь говорит, что тебя нет на месте.
- Bunu iki haftadır biliyor muydun?
- Ты знала об этом 2 недели назад!
Siz iki haftadır nelere baktığınızı açıklarsınız..... biz de sizi kulüplere götürürüz. O halde anlaştık.
Решено.
İki haftadır banyo yapmıyorsun.
Ты не мылся две недели?
İki haftadır kafamda binlerce tilki dolaşıyor ve görüyorum ki sana fayda sağlayabilecek tek şey yine de benim.
Бесполезно перечислять причины, но две недели меня одолевали прыщи.
İki haftadır sivilceler hakkında endişelenmekten bıktım büyük, küçük, erken patlayan iğrenç şeylerden.
Огромные прыщи, прыщики, угри, они неизлечимы.
İki haftadır eve uğramıyorsun!
Teбя нe было домa двe нeдeли!
Hatırlatayım, onunla yalnız iki ya da üç haftadır çıkıyorduk.
Представьте себе, я встречаюсь с ней всего две, три недели.
İki haftadır ağzından tek bir makul laf duymadım.
За две недели я от тебя не слышал ни одной трезвой мысли.
İki haftadır ortalarda yoksun.
В последний раз вас видели две недели назад.
İki haftadır buraya geliyorum ve tek yaptığımız çalışmak.
Мы только и делали, что две недели работали. Может, наконец, расслабимся?
İki haftadır her gece çalışıyorsun. - Şimdi ne?
Ты работаешь до поздна уже вторую неделю подряд.
- İki haftadır. - Şu elması görüyor musun?
- Как давно ты замужем?
İki haftadır telefonlara cevap vermedi.
Не знаю. Я две недели пытаюсь с ним связаться.