Karıcığım Çeviri Rusça
748 parallel translation
- Karıcığım. - Hayatım. Yaşlı olduğum için adın Seok Cheol mü Cheol Seok mu diye karıştırırken buna sahip olabilir miyim?
Милая... зовут ли тебя Сок Чхоль или Чхоль Сок... дать жизнь?
Madeleine, karıcığım!
Приди в себя, жена моя.
Kusura bakma karıcığım ama aile bütçemiz ayrı odalarda kalmamıza yetmez.
И мне очень жаль сообщать тебе об этом, дорогая жёнушка,.. .. но семейный бюджет не потянет отдельные номера.
Kafamın içi akreplerle dolu sevgili karıcığım.
О, скорпионами полна душа!
Dona Chimene, karıcığım...
Я так рада, Родриго.
Tanıştık. Karıcığım, seni Lord'la tanıştırayım.
Да, уже познакомились.
Karıcığım...
Это моя жена.
- Karıcığım.
- Жена моя.
Eve erken döndüm, tatlı karıcığım!
Я пришел пораньше домой, моя дорогая жена!
- Evet, karıcığım!
- Да, жена!
- Çaydanlığı sıksanız benim için de bir bardak kahve çıkar mı acaba?
- Из этого кофейника ещё можно что-нибудь выжать для меня?
Şakaymış. Şaka olup olmadığını insanları evlerinden çıkarıp makineli tüfeklerle taradığımızda görürsün.
Увидишь, какая это ерунда, когда побегут с автоматами.
- Peki ya ben? Başımı ofisten her çıkarışımda beni yakalamaya çalışan bir sürü gazeteciden hoşlandığımı mı sanıyorsun?
- "то насчЄт мен €?" ы думаешь мне нравитс € эта куча репортЄров, пытающихс € захватить мен € каждый раз. я из кабинета выйти не могу.
Merhabalar. Bu adama yaptığım detaylı muayenenin sonucunda, kanaatimce hemen işten çıkarılmalıdır.
Пoслe тщaтeльнoгo ocмoтpa этoгo чeлoвeкa, я твepдo yвepeн, чтo eгo нaдo ocвoбoдить oт paбoты.
Tam bir aptal gibi davrandığım için üzgünüm. Ayakkabılarınızı çıkarıp bornozunu giymeniz konusunda yani.
Простите, я вела себя глупо, когда вы сняли ботинки и Надели халат.
Yakınlaştığımı görürsen, ayakkabını çıkarıp kafama vur.
И как только заметите, что я подхожу к Вам близко, ударьте меня туфлей по голове.
İkimiz birlikte, o meydanda, yattığımız yerde soğuktan donmak üzereyken, giysilerini çıkarıp üzerime örttüğünü, kendisinin ise gecenin donduran ayazında neredeyse çıplak kaldığını söyleyen oldu mu bana?
Кто мне напомнил, как мы замерзали на поле, как меня он укрывал своей одеждой, сам же, непокрытый, дрожал и цепенел в ночи морозной?
Yaşlandığımı hissediyorum Starbuck, ve belimin büküldüğünü. Cennetten çıkarıldıktan sonra geçen yüzyılların ağırlığı altında yalpalayan Adem Baba gibiyim.
Я чувствую себя старым, сгорбленным, как Адам, после рая сгибающийся под грузом веков.
Bu özel olay nedeniyle tutulmuş çalışanlar ya da davet etmek zorunda kaldığım belirli insanlar ve meslekten tanıdıklarım tarafından çıkarılabilecek tatsızlıkları önlemek konusunda size güveniyorum.
Я поручаю вам пресекать любые проявления... так сказать неподобающего поведения как со стороны персонала, так и со стороны гостей а среди них будут знакомые из делового мира,... которых я не мог не пригласить...
Anahtarın buradan nasıl çıkarıldığı hakkında fikri olan var mı?
Есть идея, как ключ испарился отсюда?
Söylemeye çalıştığım, böyle bir paket baştan çıkarıcı görünüyor.
Я хочу сказать, что сверток подобный этому - большое искушение.
Rotadan çıkarıldık ve tanımlayamadığımız bir güç tarafından buraya getirildik.
Нас сбила с курса и притянула сюда некая сила. Мы не смогли ее распознать.
1954'te karım ve ben tatile çıktığımızda Moskova'ya uğramıştık.
Мы с женой в 54-м взяли отпуск и махнули в Москву.
Karıcım bu sana bahsettiğim adam, Hanson'ın mil atölyesinde karşılaştığım hani.
Жена, я тебе рассказывал про этого парня, Я встретил его на мельнице Хэнсона.
Geçen haftaki dersimde de gösterdiğim gibi temporal lobu dikkatli bir şekilde ayırdığımızda beyinin gövdesinin üst kısmı ortaya çıkar.
Однако, как я демонстрировал на прошлой неделе,..... если аккуратно отделить временные доли..... можно заметить верхнюю часть мозгового стебля.
Sen mumu çıkar ben de vücudumla kitaplığı durduracağım.
Возьмите свечу..... а я заблокирую шкаф своим телом.
Sana tanıdığımız özgürlüğün tadını çıkar.
Ты наслаждаешься свободой, которую мы даём тебе.
Bizim evlenmemiz sanki daha dün gibi, değil mi karıcığım?
Как будто жених - это он!
Bense, bizim gibi karışık ve tanımlanması zor moleküler makinelerin evrimine izin veren bir evrende yaşadığımızı bilmeyi onurlandırıcı ve canlandırıcı buluyorum.
Но лично для себя, я нахожу в этом воодушевление и восторг от открытия, что мы живём во вселенной, где возможна эволюция молекулярных механизмов, столь сложных и утончённых, как мы.
- Ne olmuş? Şampiyonluk kemerini taktığım zaman çapkınlığa çıkarım.
Вот получу пояс чемпиона и буду дурака валять.
İnandığım her şeyin arasında, nefrete de inanırım ama o adamda bundan fazlası var, ve bunu benden çıkarıp duruyor.
Нo всё pавнo пpoдoлжает. Я малo вo чтo веpю, нo в ненависть - тoчнo. Её слишкoм мнoгo кpугoм, а этoт тип выплёскивает свoю на меня.
Kendisinden kaçan yabancı beyaz yaratığı avlamak için her gün batımı dolaşmaya çıkar.
Он всегда выходит наружу на закате и рыщет в поисках странного белого зверя, который от него убежал.
Anlayamadığımız şeylerden kuşku duyduğumuzu düşününce kendimi mümkün olduğunca ortaya çıkarıp dikkat çekmeye karar verdim.
Аргументируя тем, что все существа не доверяют тому, чего не понимают я решил выставить себя как можно больше напоказ, сделать представление.
Saldırganlığını ortaya çıkar evladım.
Используй свою агрессию, мальчик.
Karıştırıcıları var. Tabii ne söylediğimi bilsen anlayabilirdin. Bizim onu çözmeye çalıştığımızı anladı.
Это идет через шифратор-дешифратор, если ты понимаешь, о чем я они заметили, что к ним подключились и автоматически поменяли код
İşte buradayım, senin karıcığın.
Вот я здесь, твоя верная жёнушка.
Niçin gülüyorsun karıcığım? Bu haçı Osman Ağa verdi.
Почему ты смеешься, жена?
Bütün bildiğim bu sabah karımın çığlığıyla uyandığım.
Все, что я знаю, я проснулся, и моя жена кричала.
Herkes nasıl yaptığımızı merak ederken şapkadan tavşan çıkarıyoruz.
Мы достаём кролика из шляпы и все удивляются как мы это сделали.
Çıktığımda, tek istediğim şey bebeğimi ve karımı görmekti.
К моменту освобождения я не хотел ничего, кроме как видеть жену и сына.
Eğer bir gün şu kapıdan çıkar ve bana bakıp : "Bak anne" yardım et lütfen, ne yaptığımı, nereye gittiğimi bilmiyorum " dersen harika derim, çünkü ancak o zaman birbirimize dürüst olabiliriz.
И если бы когда-нибудь я просто вошла в эту дверь и ты бы посмотрела на меня и сказала бы, знаешь, мама помоги мне, пожалуйста, я не знаю, что со мной, я не знаю, что делать дальше.
Bu, yaptığınızı haklı çıkarır mı? Hayır.
- Это оправдывает ваши действия?
Bugün bize rızkımızı ver, Günahlarımızı bağışla başkalarının bize yaptıklarını bağışladığımız gibi baştan çıkarılmamıza izin verme, kötülüklerden koru bizi.
Отче наш, иже еси на небесех, да святится Имя Твое, да приидет царствие Твоe...
Her ne kadar yaptığım işlerin sonucu pözitif olsa da, sonuçlar, anlamlarla haklı çıkarılamaz.
Несмотря на положительный итог моих действий, цель не может оправдывать средства.
Bir erkeğin bunu yaptığını göremezsiniz, kıyafeti askıdan çıkarıp kafasını boşluktan geçirip te, " Bu takım nasıl? Alacağım.
Вы никогда не увидите мужчину, который снимает костюм с вешалки и прикладывает его к шее, приговаривая " Как тебе этот костюм?
Az sonra alfabetik sırayla okuyacağımız... isimlerin işten çıkarıldığını üzüntüyle duyuruyoruz.
Сожалеем о следующих увольнениях. По алфавиту :
Hep bir lanet iş, kabalığımı bağışla çıkar, zaten.
¬ се эти чЄртовы, извини за выражение, деловые проблемы, которые проходитс € решать.
İki asistanım Bay Thomas'ın imzaladığı bir belge yüzünden işten çıkarıldı.
- Мисс Джексон - имена двух моих ассистентoв затерялись в бумагах, на которых подпись мистера Томаса..
Çocukken tanıdığım iki başlı Malgorian gibi ses çıkarıyorsun.
Ну, я хочу сказать, Вы говорите как двухголовый малгорианец, которого я знал когда был мальчишкой.
Selam Karıcığ ım.
- Привет, жена.
Sanırım sorunun büyük kısmı benim ona karşı ya da işin içine girip çıkar sağlama eğilimine olan hastalıklı hassaslığımdan kaynaklanıyordu.
Главным образом из-за моей болезненной чуствительности к нему... и его природной склонности наживаться на этом.