Karşılığında Çeviri Rusça
4,595 parallel translation
Drill, kızımı rahat bırakmanı istiyorum. Karşılığında ne gerekirse yaparım.
Дрилл, я хочу, чтобы ты оставил мою дочь в покое.
Muhtemelen hapiste bir paket sigara karşılığında satılıyor olurdun.
Возможно, в тюрьме, попался бы за пачку сигрет.
Belki bomba karşılığında merhamet isteyebiliriz.
Все мы. Может, сможем выменять бомбу на помилование.
Başpiskopos cinayeti karşılığında birisi ölmeli.
Кто-то должен умереть за убийство архиепископа.
- Ben de karşılığında bir iyilik yaptım.
- И я не осталась у тебя в долгу.
Karşılığında bana ne vereceksin?
Что я получу взамен?
Ben de bana bilgi vermen karşılığında sana ödeme yapacağım.
И я хочу заплатить за знания.
Karşılığında sana ne borçluyum peki?
Что я должен взамен?
Senin kellen karşılığında Falcone'a verdiğim Arkham'daki çöplük.
Индиан Хилл. Ты знаешь, что свалка в Аркхэме, что я отдал Фальконе для твоей шеи
- Bende mi? - Dürüst oluyoruz. Karşılığında bana bir sırrını söyleyeceksin.
Ты должен рассказать мне свой секрет в ответ
Birkaç puro karşılığında sana öyle değerli bir nitelik kazandıracağım yani ha?
Итак, я должен дать тебе активы и ты вывезешь хорошие сигары?
Altmış kasa su, otuz battaniye ve 20 kiloluk meyve ve birkaç magazin dergisi karşılığında.
60 ящиков воды, 30 одеял, 50 фунтов свежих фруктов, и несколько журналов.
Ama karşılığında onu incitiyorsunuz.
А взамен вы обидели её.
Karşılığında sana verebilecek hiçbir şeyim yok.
Мне нечего предложить в замен.
İzin isteyebilirim ama karşılığında tavsiye vereceklerdir.
Я могу спросить разрешения, но они не посоветуют этого.
Biz de karşılığında ilginizi çekebilecek birini vermek istiyoruz.
Будем рады вернуть вам долг.
Karşılığında benim de bir hediyem var. İlginizi çekebileceğini düşündüğüm, tarihimizden bir parça.
У меня есть ответный подарок.. частица нашей истории, кое-что, что может заинтересовать вас.
Biz de karşılığında ilginizi çekebilecek birini vermek istiyoruz.
Мы отдадим вам кое-кого важного.
Karşılığında ne vereceksin?
Что ты можешь мне предложить?
Girişmlerimdeki desteğim karşılığında bana şehirden bir blok vaad edilmişti.
Мне обещали квартал за помощь в ваших мероприятиях.
Ama yardımım karşılığında çözmeme yardım edebileceğiniz bir sorunumuz var.
Однако, есть проблема, которую вы могли бы помочь мне решить в благодарность за мою помощь.
Hukuksal bir anlaşma, iyi bir para karşılığında imzaladığın bir anlaşma.
Юридическое соглашение, которое вы подписали... в обмен на приемлемую сумму денег.
- Neyin karşılığında?
- Взамен на что?
Para aldım. Fisk için bir şeyler yapmak karşılığında.
Я брал деньги, много денег, и выполнял работу для...
Kim bilir karşılığında ne teklif etti.
Да уж, интересно, что она ей пообещала.
Ve ufak bir ücret karşılığında, onun adını ve adresini vermekten mutluluk duyarım.
И за небольшую плату, я с удовольствием поделюсь его именем и адресом.
CIA birilerini öldürüp cezasızca kurtulabilir, ne karşılığında?
ЦРУ может безнаказанно лгать и убивать. Но ради чего?
Wexler karşılığında ambulans helikopter istiyoruz.
Мы даем им Уэкслера, а они нам — медицинский вертолет.
Dünyaya gerçeği gösterdim karşılığında hain olarak görüldüm.
Я открыл миру правду, и за это был заклеймён предателем.
Doktorları seni bilgi karşılığında iyileştirecek.
Тебя вылечат в обмен на информацию. Нет!
Karşılığında ben de senin için oraya geleyim.
Позволь мне отплатить тебе тем же.
Eğer yardım edeceksem karşılığında bir şey istiyorum.
Но если я помогу тебе... Мне нужно будет кое-что взамен.
Kız kardeşinize kocanıza tuzak kurması karşılığında yardım ettiniz.
При условии, что она поможет вам ложно обвинить мужа.
Bana tüm bölgelerimi geri alabileceğimi söyledi ve karşılığında ben de ona Carmine'ın kellesini vereceğim.
Он просто сказал мне, что я могу забрать мои территории обратно, и все, что я должна сделать в ответ... это отдать ему голову Кармайна.
Sen dedi ben kurban yaparsanız, Karşılığında, Sonsuza kadar yaşamak istiyorum
Ты говорил, если я принесу себя в жертву, взамен буду жить вечно.
Onu Shelma Linwood'a güçlü bir tokalaşma karşılığında vermiştim.
Обменялся с Шелмой Уиндвуд на... приятный вечер.
Ama karşılığında, tutsak olmayacağım.
А до тех пор я не буду ничьим пленником.
- Dickie Bennett ben Başmelek Raylan. Federal bir soruşturmada işbirliğin karşılığında kantinden malzeme bahşetmeye geldim.
Дики Беннетт, архангел Рэйлан явился, чтобы доставить тебе ящик жратвы в обмен на твоё сотрудничество в федеральном расследовании.
Karşılığında bana ödeme yaptı, elli papel, bir paket de sigara.
Она заплатила мне за это. Пятьдесят баксов и пачка сигарет.
Güzel evinin karşılığında bunu sana vermeyi düşünüyorum.
Я хотел бы дать их вам в обмен на ваш прекрасный дом.
Karşılığında benden neden Bella'nın Edward'la değil de Jacob'la birlikte olması gerektiği ile ilgili bir tez hazırlamamı istediler.
В обмен они хотят, чтобы я написал научную статью почему Белла должна была остаться с Джейкобом, а не с Эдвардом.
Ve karşılığında sadece... damlatmamayı öneriyor.
А в замен предлагают только не капать.
Kızımın karşılığında sana 32 ruh verebilirim.
Я могу отдать тебе 32 души в обмен на мою дочь.
Adı Geraldine ve sana diyorum, onun hayatının karşılığında bu gövdede 32 ruh taşıyorum.
Ее зовут Джеральдин, И я клянусь тебе ее жизнью, у меня 32 души под этим корпусом.
Size küçük bir hikâye anlatacağım. Beni dikkatli dinlemeniz karşılığında sana Michael'in yerini söyleyeceğim.
Я всем вам расскажу одну маленькую историю, а взамен за ваше безраздельное внимание, расскажу, где находится Майкл.
Yerel köyler önemli bir bağış yaptık. Yardım karşılığında sipariş.
Местные жители внесли значительные пожертвования ордену взамен на мою помощь
Karşılığında da, adamın işi bittikten sonra Serb'in bölgesi bana kalacak.
- А я взамен получаю его территорию.
Kocam ülkesi için her şeyini verdi... ama karşılığında hiçbir şey alamadı.
Мой муж отдал всё за эту страну и ничего не получил взамен.
Ekstra gazoz ve şeker karşılığında.
В обмен на дополнительную газировку и конфетки
Abigail ve sen zamanında benim yardımlarımı kullanmıştınız, şimdi karşılığını istiyorum.
В прошлом вы с Эбигейл просили меня о помощи, теперь мне нужна ваша помощь в ответ.
Bak, ona istediğini verdik 252 00 : 12 : 03,580 - - 00 : 12 : 05,519 ve bence Şeytan karşılığında, bana oğlumu bulmam için bir ipucu verdi.
Мы дали ему то, что он хотел, и теперь он дал мне подсказки, чтобы я могла найти сына.