English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ K ] / Kazın

Kazın Çeviri Rusça

2,043 parallel translation
Bu okulun öğrencilerinden kazınımları oldukça az.
Это заведение очень мало требует со студентов.
Dünyanın en kötü eşcinsel radarına sahip olduğu için aklıma kazındı.
Она должна быть всемирно известна за худший в мире гей-радар.
Kazın!
Приготовиться!
Bana ölenlerden birinin göğsüne kazınmış hâlde senin adının yazılı olduğunu söyledi.
Он сообщил мне, что у одного из убитых на груди было вырезано твое имя.
Son Hyuk ve Athena'nın kökünü kazımalıyız.
Сон Хёк... и "Афина". Мы должны их уничтожить.
Brezilya fönü süper güçlü saçlar, düz, parlak. senin kazık gibi saçlarının aksine ve güven bana tatlım kendini daha iyi hissedeceksin.
Бразильский блоаут... Супер прямые волосы, очень мягкие и гладкие, вместо этой кучи кудряшек. и поверь мне, сладкая, ты будешь чувствовать себя лучше.
Beyaz bir polis müdürü, kışkırtıcı bir papazın kökünü nasıl kazıyabilir ki?
Так как же "белый" комиссар полиции избавится от подстрекающего к бесчинствам проповедника?
Montana'daki jeolojik oluşumda yeni bir kazı, oldukça sıra dışı bir şeyi gün yüzüne çıkardı. Aynı zamanda aynı yerde gömülmüş bir yığın Daspletosaurus fosili.
В формации Ту Мэдицин в штате Монтана в результате раскопок было найдено нечто необычное... целая коллекция ископаемых останков дасплетозавров, погребенных в одно время в одном месте.
Kaz kafalının tekini katile çevirdin.
Сделал из придурка убийцу.
Sana hatırlatmam gerek ki, geçen sefer yaşlanma büyüsü kullandın, neredeyse kazıkta yakılıyordun.
Использовав заклинание старения в первый раз, ты чуть не попал на костёр.
Hayır ama kuruntuların kirli tırnaklarla cildini kazıp dışarı çıkması ikisine de sebep olur.
Но если выковыривать из-под кожи воображаемое грязными ногтями, можно вызвать оба.
Yazıları kazıyıp çıkartın, o kadar.
Только слова соскоблите.
Birkaç kazıma yarası genital bölge duvarını örmüş.
Несколько резаных ран расположены на его гениталиях.
Senin yaptığını yapamazdım o kazık kafalıdan o bilgileri alamazdım hiç.
У меня бы это не получилось, добыть информацию у этого араба.
Hapishanedeyken insanların göğsüne kazıdıkları yazıyı okuyabilmeyi istemiyor musun?
Разве ты не хочешь понимать, что написано на наколках, которые ты получишь в тюрьме?
Buraya gelip beni kaz gibi yolacak mısın?
Ты собираешься подойти и приголубить меня?
Sırtı kenara dayalıyken ayağını koyacak yer arıyordu. Topuğu duvarın burasını kazımış.
Она спиной к краю крыши, пытается найти опору, и как раз в этом месте скребёт пятками по стене.
İçine bir araba ve yarım ev koymamışsa boşanırken yine de kazıklandın demektir.
Ну, если только она не затолкала туда машину, и полдома в придачу, значит, тебя по-прежнему надули при разводе.
Bunu bana bildiğim bazı kırmızı-listeliler Vatan dışındaki barikatın orda kazıklamışlardı.
Кажется, этот прибор предназначен для передачи "кучи" энергии.
- Şikayet de onlardan geliyor. Biz ne zaman kazıya başlasak, bu sefer de kapatın diye bağırıyorlar.
- Сначала жалуются, а потом сами же требуют, чтобы мы закрыли яму.
Jeju Adası'nda son on yıldaki kazılardan çıkmış yeni kalıntıları tanıtan bir sergi. Çoğunlukla kil çanaklar ve çömleklerden oluşuyor. Çoğu artık hafızamızda yer almasa da, bu kazıların hafızalarımızdaki değerini yeniden keşfedebilmemiz için bu temayı kullanıyoruz.
показывает которые были раскопаны за последние 10 лет изготовлены из глины мы и взяли это за главную идею
Eserlerin kazılarını denetleyen kişi siz miydiniz?
Вы лично выставляли экспонаты?
Midem kazınıyor.
Я так проголодался.
- Bana kazık attın.
- Ты кинул меня.
Devler ve Altın Kaz Diyarı, işte karşında...
Они растут до страны великанов и до самой Гусыни, несущей золотые яйца.
Altın Kaz...
До Гусыни, несущей золотые яйца...
O sihirli fasulyeleri bulduğumda, bulutlara doğru dümdüz büyüyecekler. Vahşetveren, istifçi devlerin servetine doğru. Altın Kaz...
Когда я найду волшебные бобы, из них вырастет стебель, до самого неба, где страшный и ужасный великан хранит свое величайшее богатство Гусыню, несущую золотые яйца.
Altın kaz, ve bir tane, sadece bir tane yumurtası hayatımı kurtarır.
Гусыня, несущая золотые яйца. Хотя бы одно. Хотя бы одно ее золотое яйцо...
Altın Kaz'ı koruyan canavar.
Чудовище, которое стережет золотые яйца.
Altın Kaz!
Гусыня, несущая золотые яйца.
Sizlere Efsane Altın Kaz'ı takdim ediyorum!
Гусыня, несущая золотые яйца!
Onlara, onlara kazı almamalarını söyledim ama tek istediği intikamdı.
Я говорил ему не брать Гусыню, но у него в голове была одна месть!
Altın Kaz'ın annesi.
Это мамаша Гусыни. О, нет.
Dev Kaz'ın şehri yerle bir etme ihtimali : ... % 100!
Шансы на уничтожение города гигантской гусыней 100 %.
Bize kazık atıp bütün paranın üstüne konmaya çalışman mı kötü?
В том, что ты нас бросил и попытался забрать всё сам?
Tanıştığımızdan beri, benden kan aldın, beni inceledin, cildimi kazıdın.
Вы рылись в моих внутренностях со дня нашего знакомства.
Bir yığın kaz ciğerimiz var.
У нас до черта заказов на фуа-гра.
Bu görüntüler dünyanın dört bir tarafında yapılan arkeolojik kazılardan alındı.
Это фотографии с археологических раскопок земных цивилизаций.
Sam'i ve CIA'deki oyuncağını duvardan kazıyarak çıkartmak zorunda kalırsın.
и ты будешь соскребать со стенки Сэма и душку-агента ЦРУ.
Öz yeğenini saçını sırf ödül kazanmak için kazıdın.
Свою собственную племянницу, чтобы получать призы.
Shirley'nin kızının saçını kazımanı ve kel bir bebeğe yerleştirmeni söylediğinden eminim.
О, Ширли сказала что ты можешь откромсать волосы ее дочери для какой-то лысой куклы.
Bu kahpenin kazık atacağını bilmeliydim.
Должен был знать - шлюха может кусать!
Tapınak şövalyelerinin en iyi ve en sadık olanları arasından İlahenin seçtiği bu doğruluğun koruyucuları, buldukları yerde yozlaşmanın kökünü kazıyacaklar.
Эти защитники истины искореняли коррупцию где бы она ни находилась.
Onu kazığa oturtun, kızı da bırakın çürüsün.
Пьянчужку на кол, она пусть гниёт.
Adının Kazıcı olduğunu söyledi.
Он назвался Диггером. Он так сказал.
Çilingirin oğlu, minibüsü alan adamın adının "Kazıcı" olduğunu söyledi.
Сын слесаря сказал, что он одолжил фургон этому парню по имени Диггер.
- Kazıcı, anladınız mı?
- Диггер.
Bak ne diyeceğim? Ispatulayı al, Davey'le biraz duvar kazıyın.
Возьмите с Дейви скребок и наждачку.
Koridora çıkın ve biraz duvar kazıyın, tamam mı?
Идите в коридор и пошкурьте там.
- Kazımanın tarihini yazıyorsun, Arnold.
- Родился, чтобы скоблить, Арнольд.
Yolladığı habere göre, ölenlerden birinin göğsüne senin adın kazılmış.
Сеппий сообщил, на груди убитого было вырезано ваше имя.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]