Kural Çeviri Rusça
5,740 parallel translation
Her zamanki gibi tek bir kuralımız var.
Как всегда правило только одно.
O durumda sen olsan mesleki ahlak kuralı falan dinlemezdin!
Потому что тебе этику даже в глотку не запихнуть!
Bu bizim kuralımız. 300 yıl boyunca şehirde bu şekilde hayatta kaldık. İşte bu yüzden buraya yuvamız diyebiliyoruz.
Благодаря этому 300 лет мы выживали в этом городе, и именно поэтому мы продолжаем называть его своим домом, потому что живем по кодексу.
Bu hapishanede tahtakuruları kaynadığı için kendilerine dezenfektan sıkan kızlar var ama işemek mi kural ihlali? Harika.
Остальные обрабатывали себя дезинфектором, потому что тюрьма кишит клопами, а сходить в туалет - это преступление?
Çünkü doğum günü kuralı bu.
Потому что таковы правила Дня Рождения.
Kural bu.
Таковы правила.
İlk hafta evi aramama kuralımız var.
У нас правило - первую неделю не звонить домой.
Bekleme salonunun mahremiyetiyle ilgili daha az kural var.
Комната ожидания не место для приватности.
Böyle olacak diye bir kural...
Не обязательно...
3'ün kuralı büyüyü iyi ya da kötü yönde yükseltiyor.
Правило трех усиливает заклинание, к лучшему или к худшему.
Bu sihiri her kim kullanıyorsa muhtemelen üçün kuralı hakkında hiçbir bilgisi yoktur.
Кто бы не использовал эту магию, они не знают о правиле трех.
3'ün kuralı?
Правило трех?
3'ün kuralının 3 defa tekrarlanması.
Это правило трех трижды.
3'ün kuralı tüm bu yaramaz, küçük oğlanları ve kızları cezalandırmak için geliyor.
Петля отдачи, вся магия вокруг, правило трех, наказывающее всех нехороших мальчиков и девочек.
Sadece oturup 3'ün kuralının geri tepmesinin gerçekleşmesini bekleyeceğim.
Я просто подожду, пока правило трех ударит по ним.
3'üh kuralı onları nerede olursa olsun bulacaktır.
Правило трех найдет их где угодно.
Her şeyi kuralına göre oynadım.
Я соблюдала все чертовы правила.
Beyin kulübünün ilk kuralı, asla beyin kulübünden bahsetme.
Первое правило мозгового клуба, не упоминать о мозговом клубе.
- Sanırım o bir numaralı kuralımızdı.
- Пожалуй, я нарушил парочку... - Вот блин!
Birinci kural, birbirimizle konuşmuyoruz.
Первое правило - это не разговаривать друг с другом.
Üzgünüm, kural kuraldır.
Извините, таковы правила.
Ev kuralı. Tartışma yasak.
У меня есть предложение.
Uzun soluklu ve çok önemli bir iş ilişkisi kurmanın ilk kuralı budur.
Это было первым шагом для восстановления давних и очень важных деловых связей.
Kural bu Leonard.
Это же шифр, Леонард.
Bir numaralı kural da pantolon.
И правило номер один - штаны
Bu çok saçma bir kural. Şimdi kapıdan uzak dur.
А теперь иди найди себе другое занятие.
Kural nasıl koyulurmuş gör bakalım. Hadi, onları kafese tıkalım.
Поднимай руку, если хочешь сказать...
Evet sanırım kim girmek isterse girebilir kuralınıza bağlı kalmanız biraz zor olacak. Doğru değil, Bay Hummel.
Да, кажется, вам будет сложно придерживаться правила "Кто хочет вступить в хор, тот вступит".
# Sen # # Yolda olan # # Bir kuralın olmalı #
* У вас, * * тех, кто в пути, * * должны быть правила, * * по которым вы можете жить. *
Siyasetin ilk kuralı, kazandıysan devam etme. Petrov'un üçüncü votkasından sonra devam etmemeliydim zaten.
Первое правило дипломатии – остановись, пока ты на коне, что мне и стоило сделать после третьей рюмки водки от Петрова.
İki kural.
Два правила :
Kural bir Alfa öldürdüğünde gücünü almaktı değil mi?
Ведь по правилам, чтобы украсть силу, нужно убить Альфу, верно?
İşimizin ilk kuralı, önümüzde çok uzun bir yol var.
Ну, во-первых, нам предстоит долгая дорога.
İkinci kural. Para.
Во-вторых, деньги.
Bir oyuncunun kortta dört saat boyunca sevişmesi, onu diskalifiye eder diye düşündün, fakat gerçekten kural kitabında bununla ilgili bir şey yoktu.
- Вы скажете, что теннисиста следует дисквалифицировать за секс на корте в течение четырёх часов? Но в правилах нет такого пункта.
Ömrüm boyunca tek bir kural çiğniyorum ve kendimi Ay'a giderken buluyorum!
Я раз в жизни нарушила правила, и вот я уже лечу в ракете прямиком на Луну!
Birkaç okul kuralını ihlal etmiş olmuşsunuzdur kesin.
Это против правил преподов.
Kural bir, şok tabancamı getireceğim ve okul renklerini giymemiş herkesi vuracağım.
Правило номер один : я приношу свой электрошокер. И я заряжу каждому, кто не будет одет в цвета школы.
İkinci kural, tribünlerin altında yiyişmek yok.
Правило номер два : никаких поцелуев под трибунами.
Üçüncü kural, her öğrenci şenlik ateşinde yakmak için iki tane kitap getirmek zorunda.
Правило номер три : каждый должен принести по две книги для сжигания на костре.
Dördüncü kural...
Правило номер четыре :
Bu yüzden bir kural onlara, bir kural bize?
Для всех разные правила?
Sana perde yapan bir kadın tanıdığımı söylemiştim. İstediğin kuralı koyarsın ben de onlara uyarım.
Соседка моя занавеску сварганит, а ты правила сама устанавливай, я на все их соглашусь.
Ormanda kaybolmamıza neden olmuştu ve ateş için odun aramaya gittiğinde ikimiz de tarih öğretmenimizden nefret ettiğimiz için bağ kuralım diye zorlamıştı.
Помнишь, тот раз, когда она нас потеряла в лесу, когда мы искали дрова и пыталась свести нас на почве ненависти к учителю истории? Помню.
Departmanınızın bir kuralını çiğnerken kişinin suçlu olduğunu düşünüyor muydunuz?
Вы умышленно нарушили протокол отдела, преследуя того, кого не считали убийцей?
- Hiçbir kuralı çiğnemedim.
Здесь отличное освещение.
- Hayır, hiçbir kuralı çiğnemedin.
Ладно, как вы думаете, что я могу получить примерно за 800?
Kural kuraldır.
Правила есть правила.
Böyle olacak diye bir kural yok.
Это не значит, что мы не окажемся там.
Tek bir kural için.
Раз в жизни!
- Benim bir kuralım vardı.
У меня есть принцип.