Kıng Çeviri Rusça
46 parallel translation
Neden, seni çıngıraklı yılan! Şu zavallı kızı kovdurdun.
Почему ты, змея подколодная, заставила уволить эту девочку?
- Kızak çıngırakları, kar?
- О бубенчиках? О снеге?
Altı çıngıraklım, iki yana kıvrılanım vardı. Şimdi çok kıymetli bir elmas sırtlımız oldu.
У меня шесть говорунов, две рогатых гремучих и теперь мы получили одну очень ценную техасскую гремучую
- Yazık. Çıngıraklardan söz etseydik. - Ne olmuş onlara?
- Я бы рассказала вам о колокольчиках.
Ama kadın içine çorap tıkıştırarak çıngırağı susturmayı öğrendi, ve yataktan yavaşça çıkarak geceye karışıyordu.
Но она научилась приглушать колокольчик, засовывая в него носок, тихонько поднималась с постели и уходила в ночь.
Su engerekleri çıngıraklı yılanlar, kobralar, artık ne dilersen, adamım.
Ужи... медянки, гремучие змеи - все, что хочешь.
Kızak çıngırağı mı?
Рождественские колокольчики.
- Bir çıngıraklı yılana aşık olmak daha iyi.
- Гремучая змея.
Kızılderililere ve çıngıraklı yılanlara dikkat edin.
Берегитесь индейцев и гремучих змей.
Sadece kısa bir cıngıl istemiştik.
Небольшая заставка - вот и всё, что нам было нужно.
Sadece kısa bir cıngıl istedik.
Нам была нужна всего лишь простая песенка.
Evine git, gitarını tıngırdat, ne yaparsan yap, sonra bu kızın gönlünü almak için harika bir jest düşün ve asla öyle jestler yapmayacağın bir gün olacağını sanma.
Иди домой, настрой гитару, или чем ты там занимаешься, а потом придумай какой-нибудь совершенно фантастический способ вернуть эту девушку. И чтобы тебе в голову не пришло однажды, что пора перестать это делать, потому что это худшее, что может сделать парень – перестать поражать девушку.
Sıkı kıçmış. Bu pek şıngırdamadı.
Такая упругая, даже не тресется.
Bıngıldağının olduğu gibi açık kalması mümkün.
Возможно причина в том, что его родничок остался открытым.
Bıngıl bıngıldan ziyade hafif balık etliyim diyelim.
просто пухлый.
Dinle bak, evde akşamdan kalma bir ton Gıt Gıt Gıdak artığı var diyorum ki belki beraber çıkıp bir şeyler yeriz sonra da bir şeyler tıngırdatırız?
У меня дома осталась куча сладостей. Я подумал, что ты мог бы зайти на ланч и мы бы что-нибудь сыграли?
Küçük kıllı pençesiyle gitarını mı tıngırdatıyordu?
ОК.
Geçen haftasonu, çölde araba yarışı yaptık ve bir çıngıraklı yılan yedik...
На прошлых мы гонялись на машинах по пустыне.
Hadi gidip şu kızıl kafalı çıngıraklı yılanı ziyaret edelim.
Давайте пойдём к бешеной гремучей змее.
Bıngıldağım ince kıllarla kaplıydı!
Мой родничок был покрыт лануго.
Kızda sahte tıkanma var. Bu da bir NG tüpü ile çözülebilirdi.
У нее псведообструкция, которую можно устранить без операции..
Bir tıkırtı duydum ve bu bir çıngıraklı yılandı.
И тут я слышу дребезжание, и это оказалась гремучая змея.
Çıngırdayan ziller, çatıda kızak.
Бубенцы звенят, сани на крыше.
Çatıdaki kızak, çıngırdayan ziller, sekiz geyik.
Эти сани на крыше, звенящие бубенцы, 8 оленей.
Sahneye çıkıyor, bir gitarı acemice tıngırdatıyor ve pantolonuna oluk oluk bırakıyor.
и начинает загружать свои штаны, практически выходя из моды.
Bilir misin, bir keresinde çok kızdıngım garson bana mızıldanyordu ve Ice Tea'mı kafasına fırlattım.
Знаешь, однажды я так разозлилась на официанта, который мне на что-то жаловался, что выплеснула ему в лицо свой холодный чай.
* Kapı çıngırağı, kızak çıngırağı ve et yanında makarna *
* Колокольчики на двери и на упряжках лошадей, шницель с лапшой, *
* Kapı çıngırağı, kızak çıngırağı ve et yanında makarna *
* Колокольчики на дверях и на упряжках лошадей, шницель с лапшой, *
Ne oldu? Doktor, bıngıldağında kabarıklık var ve gözbebekleri büyüdü.
Доктор, родничок набух и зрачки расширены.
Elimdeki bu kutunun içinde Cumberland nehrinin kıyısındaki bir kaya oyuğundan daha bugün yakalanan hakiki bir çizgili çıngıraklı yılan var. Bu yüzden kız kardeşinin diğer yılanlara yaptığı gibi daha zehrini akıtmaya vakti olmadığını biliyorum.
Здесь, в коробке, чистокровный тростниковый гремучник, пойманный сегодня в расщелине неподалеку от реки Камберленд, поэтому я могу быть уверен, что твоя сестра не сцедила его яд, как она это делает со всеми вашими змеями.
Sence sıkı, dinç bir vücut onu bıngıl bıngıl bebeğinden uzaklaştırır mı?
Вы считаете, что стройное, упругое тело удержит его вдали от малютки Хуббы-Буббы?
Bıngıldak, Şıngırdak'ı kıskanıp durdu.
Подружка Снэп целый день завидовала мисс Крэкл.
Tıngırtı'yı öldürme şansını kaçırdığım için çok kızmıştım.
Я был в бешенстве от того, что упустил шанс прикончить Перезвона.
Sihirli, çıngırtılı güçler, artık yok.
Больше нет. Прощай динь-динь магия.
Senin kız karşıma çıkıp sorular sormaya başladı ve artık Tıngırtı'nın peşimde olduğuna dair güvenilir kaynaklarım var.
Твоя подруга заявилась с вопросами. а теперь я узнаю из достоверного источника, что Перезвон пришёл за мной.
- Çıngınllık bu. - Ben kimseyi öldürmedim.
Я никого не убивала.
Ancak kafesi tıngırdatmak şu an için çok kötü bir fikir, çünkü ATF'in giriştiği 3 yıllık operasyonu baltamış olurduk.
Но поднять шум прямо сейчас - плохая идея, потому, что мы сорвем трехгодичную операцию ATF.
Çatlak, keş ve ukala bir kız. Bıngıl bıngıl memeleriyle orta yaşlı seksi bir eş.
Дерзкая дочь-наркоманка, сочная жена с упругой грудью...
Sanırım bu artık hafif bir tıngırtının da ötesine geçti.
Я думаю это выходит за рамки.
Bu karışımda koala, çıngıraklı yılan, şempanze, kaktüs köpekbalığı, golden retriever ve çok azıcık da dinozor var.
Ёта штука всЄ исправит, детка. Ёто коалла смешанна € с гремучей змеЄй, шимпанзе, кактусом, акулой, золотым ретривером и чутка динозавра.
Parktaki olaydan önce, Yüzbaşı Irvıng ya da kızını tanıyor muydunuz?
Вы были знакомы с капитаном Ирвингом или его дочерью до инцидента в парке?
Karşılığında, Irvıng'ın kızına zarar vermeyecek.
В обмен на жизнь дочери Ирвинга.
Birazdan tahtadaki bir balık kadar ölü olacaksın, bıngıl bıngıl ve pis kokulu.
Ты будешь мертва, как рыба на плите,... безвольная и источающая запах.
Kısa laflar kısa muhabbetler Ng.
Светские разговоры, Ин.
"Çıngıraklı Yılan Kovboyu", "Satılık Kalp", "Vay Be, Mükemmel", "Marcus Garvey Şarkısı", "Oaxaca Cazı", "Kokopelli Shelly."
"Гремучая ковбойша", "Сердце на продажу", " Ух, ты! Вау!
Brian ve Gloria. Kızınız Yale'e gitti diye Horatio'yu ezip durmayın. Kimsenin dıngılında değil.
Брайан и Глория, перестаньте глумиться над Горацио, потому что ваша дочь поступила в Йель.