Meet Çeviri Rusça
95 parallel translation
# Next time we meet #
# При следующей встрече #
Herkes burada aşina
Where I know Everyone I meet
Ich bin ein Springfield Swap Meet patron.
А я - покровитель этой барахолки.
Paparelli. "Meet Stormin'Norman" için biletleri nasıl temin edebiliriz, bulabiliriz?
Папарелли. Как продаются билеты на барбикю Нормана?
- Nice to meet you.
- Рада нашей встрече.
Ön tarafta buluşuruz. - Tamam.
I'll meet you out front.
Tanıştığımıza sevindim, Emma.
It's nice to meet you, Emma.
Ve hepsi de Noel Baba'yla tanışmışlar!
And they all got to meet Santa
Meet ve Greet'te iki bedava içkiye bedel.
На него два бесплатных напитка дают.
Kardeşim Jack Kennedy, eniştemiz Sargent Shriver'la görüşmenizi istiyor. "
Мой брат, Джэк Кеннеди, хотел-бы что-бы вы... My brother, Jack Kennedy, would like you встретились с нашим родственником, мужем нашей сестры, Сарджентом Шрайвером. "... to meet our brother - in-law, Sargent Shriver. "
"Bunu da tahmin ettik. Onunla görüşmeyi kabul eder misiniz?" dedi.
He said : "Anticipating that вы сделаете ему любезность, согласившись встретиться с ним?"... would you do him the courtesy of agreeing to meet with him? "
Marg'la görüştüm.
So I go home. I meet with Marg.
Meet Ricky, Havai'li bir balık uzmanı.
Рики, ихтиолог с Гавайских островов.
Haberlerde hiç duymazsınız mesela.
¬ ы никогда не услышите его в "Meet the Press"
Is there somewhere we can meet, Sam, and talk about this?
Может встретимся и поговорим об этом?
Meet me on top of the Fairmont Hotel.
Встретимся на крыше отеля Фэрмаунт.
- hani şu "Meet the Spartans"'daki.
— из "Знакомства со спартанцами".
- "Meet the Spartans"'da hangi roldeydi?
— Кем он был в "Знакомстве со спартанцами"?
Tanıştığım arkadaşlarım bana benim sevimli ve istekli...
Fellows I meet may tell me I'm sweet And willingly I believe
* Tanışacak ermiş bir adamla * * Kutsal topraklarda *
* he's gone to meet the Holy man * * over in the glory land... *
Sizinle arabada buluşurum baba.
I'll meet you in the car, daddy.
Seninle hava alanında buluşuruz.
I'll meet you at the airport.
Meet me in St. Louis.
"Встреть меня Сент-Луисе."
Ya tam parti veriyorsak ve gece 2'yse. " Meet The Boys'u dinlemeye ihtiyacımız varsa?
Два часа ночи, а нам необходимо услышать "Meet The Boys On The Battlefront"
Good to meet you.
Рад встрече.
Buluşmak istemiyorsun yani?
So you don't want to meet?
Memnun oldum.
Nice to meet you.
Bu yüzden konuşuyorum. Başkan'ı görmeye gidelim dedim.
That's why I'm telling you, now, to go and meet the President.
- "Meet the Press." için hazırlanıyor. - Ah.
Она готовится к "Встрече с Прессой".
Sakın "Meet the Press" konuşma başlıklarımı değiştirmeye kalkma.
И не меняй темы для разговора на "Встрече с Прессой".
Sizin "Meet the Press" i yakıp geçtiğinizi hayal ediyordum sadece.
Просто представляю, как вы надираете всем задницы на "Встрече с Прессой".
- Bir kaç iyi haber daha "Meet the Press" ten - Oh, cidden mi?
- Есть ещё хорошие новости для "Встречи с Прессой".
Haftaya yine burada olacağız, çünkü günlerden pazarsa, "Meet the Press." ekranlarda.
Мы вернёмся на следующей неделе потому что если за окном воскресенье, то по телевизору "Встреча с Прессой".
Şey... Bugünkü "Meet the Press" görüntülerini gördünüz mü bilemiyorum yani, ama bunu kastetmedim aslında gerçekten aklımdan geçen bu değildi.
Не знаю, что вы сегодня видели из интервью снятого на "Встрече с Прессой" но я не то имела в виду и уж точно я так не думаю.
# Whenever I chance to meet # # Some old friends in the street #
Когда бы я не встретил на улице своих старых друзей
Meet the Fockers filminden kaç tane var, Shelley?
Сколько у нас копий "Знакомства с Факерами" в наличии, Шелли?
- Meet the Press.
"Встречу с прессой" это по-настоящему жутко.
- Benimle buluşmayı kabul ettiğin için çok mutluyum.
I'm glad that you were able to meet me.
Tanıştığımıza memnun oldum.
It's nice to meet you.
- Beş dakikaya kilisede buluşalım.
Meet me at the church in five minutes.
Baban arabalı sinemada "Abbott and Costello Meet the Mummy" izlemişti.
Однажды ваш отец посмотрел "Эббот и Костелло встречают мумию" в автокинотеатре.
Teorik olarak, daha doğmadın, öyleyse bebek sen ile tanışabilirsin.
Theoretically, you're not born yet, so you could meet baby you.
Aşağıda buluşuruz.
I'll meet you down.
I've get your special order- - I'll meet you up front.
Я получил ваш специальный заказ - встретимся у выхода.
Eğer Meet Me in St. Louis filmini bir kez daha izlerlerse kendime orikülektomi yapacağım en sonunda.
Если они будут играть "Встреть меня в Сент-Луисе" еще раз, я сделаю себе ауриколектомию.
Şimdi ruh eşinle tanış.
Now, meet your perfect mate.
Bizim hizmetimizden ayrıldı. Bir daha karşılaşacaklarını bile sanmam.
He has left our employ.I doubt they'll meet in the future.
Bates, sen buralarda değilken... Başkasının el yazısını taklit edebilen birileriyle karşılaştın mı?
Bates, during your time... away, did you ever meet a manwho could copy someone's writing?
20 : 00
And when we meet it's a good sensation listen to my heart pound listen to my love sound
- Memnun oldum.
Nice to meet you.
Orada buluşuruz.
I'll meet you there.