English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ M ] / Most

Most Çeviri Rusça

99 parallel translation
Kasabanın eşrafı gelir, yaltaklanır bana
The most important men in town Will come to fawn on me
Fakat, Tanrı'nın hiç şüphesiz mucizelerinden en yücesi
But of all God's miracles large and small The most miraculous one of all
Fakat Tanrı'nın hiç şüphesiz mucizelerinin en yücesi
But of all God's miracles large and small The most miraculous one of all
"Bir adamın övünmesinin başladığı ve bittiği yeri düşün ve diyorum ki benim övünmem bir arkadaşa sahip olmaktı."
"Think where man's glory most begins and ends and say my glory was I had such a friend."
And the thing I like about it the most, En çok sevdiğim şey ise şu ; bunun anlamı sistemin çöküşte olması ve her şeyin yavaş yavaş yerle bir olması.
И самое большее, что мне в этом нравится, причина почему мне это нравится, это означает что система начинает рушиться и всё начинает ломаться.
Washington'daki en zor görevde bulunduğu ve bu göreve atanmış en tartışmalı kişi olduğu söyleniyor.
Его работа была названа самой трудной в Вашингтоне... His job has been called the toughest in Washington а его самого - самой противоречивой фигурой которая когда-либо была на этом посту. ... and he is the most controversial figure that has ever held the job.
Çoğu Hava Kuvvetleri generali kaç uçağı olduğunu kaç bomba attığını vesaire söyler.
Target destruction. Большинство генералов Военно-Воздушных Сил могут рассказать о том как много самолетов у них было... Most Air Force generals can say how many planes they had сколько тонн бомб они сбросили, и неважно, - так-ли это было, на самом деле, или нет.
ABD-Japonya Savaşı insanlık tarihinin en kanlı savaşlarındandı.
Американско-Японская война была одной из самых зверских войн... The U.S.-Japanese War was one of the most brutal wars во всей истории человечества. ... in all of human history.
Mezarlıktaki en güzel yeri.
... the most beautiful spot in the cemetery.
Ve Kennedy oranın Washington'daki en güzel yer olduğunu söylemiş.
И Кеннеди сказал... And Kennedy said что это самое красивое место в Вашингтоне. ... that was the most beautiful spot in Washington.
Edindiğim en k esin izlenim şu...
- Самое яркое впечатление, с которым я вернулся, это... Robert McNamara : - The most vivid impression I'm bringing back is то, что мы прекратили проигрывать войну.
Vietnamlılar hala en çok savaşan ve en çok ölen taraf ama haftalar geçtikçe kayıplarımız artıyor.
Большинство Вьетнамцев все еще продолжает сражаться и большей частью гибнет... The Vietnamese are still doing most of the fighting and most of the dying но неделя за неделей, число американских жертв повышается. ... but week after week, American casualty figures go up.
Slav dillerinde "most" "köprü" demektir.
В славянских языках "мост" значит "мост".
Host değil Most.
Это был Моуст.
Kız arkadaşın en değer verdiğim kişinin yakın arkadaşı.
Your girlfriend is very close With the person i care most about.
Bunu yapmak için yeterince soğuğum, pek çok yaşlıdan daha iyiyim ve soğuğum
To do this I'm colder better than most out older
The Most Dangerous Game.
"Самая опасная дичь"
İnsanlar. The Most Dangerous Game.
На людей. "Самая опасная дичь"
The Most Dangerous Game.
Самая опасная дичь.
- The Most Dangerous Game.
- Самая опасная дичь.
Orada orgcu olduğun dönemde Avenue Sineması'nın göstermiş olabileceği bir film hakkında soru sormak istiyordum. The Most Dangerous Game.
Я хотел спросить вас о фильме, который, возможно, шёл в "Авеню" когда вы были там органистом, "Самая опасная дичь"?
The Most Dangerous Game 1969'da, Mayıs ayında oynadı.
"Самая опасная дичь" шёл в мае 69-го.
The Most Dangerous Game.
"Самая опасная дичь" Часы.
Yani benim bile I mean, even I have a second-place trophy for most Sports Illustrated subscriptions sold.
Я имею в виду, даже у меня есть награда за второе место за самое большое количество проданных подписок на Спортс Иллюстрейтед.
Into one of the most influential figures of our time.Easy Bono, that hurts the biddy.
В одну из самых влиятельных фигур нашего времени.
Kafanıza çarpana kadar çoğu sorunun geldiğini bile göremiyorsunuz.
Most you won't even see coming till they've smacked you in the head.
Sen, benim hayatımdaki en kalıcı erkek oldun.
Um, I think you have been the most consistent male relationship in my life.
Eli, bunun çoğu şeyden önemli olduğunu söylerdi.
Eli would have said that's more than most people get.
Bende şimdi "america's most wanted" i seyrediyordum.
Я только что смотрела "Разыскиваются в Америке".
Gömüldüğü yerde ve kalıntıların etrafında bulduğum şey duvar çinisi.
Well, most of what he was buried in and what I found around the remains was tile :
Derek'in oynadığı video "America's Most Dangerous Criminals" ( # ) da yayınlanmış Grimm bir cinayet teşebbüsünde de bulunmuş.
Когда эпизод Дерека о "Самых опасных преступниках Америки" вышел в эфир, у Гримма был ордер за попытку убийства.
Mario 8 yıl deniz kuvvetlerinde görev yapmış 03x08 Murder Most Fowl ve keskin nişancılık madalyası kazanmış.
Марио 8 лет служил в корпусе морской пехоты где ему вручили медаль за меткость в стрельбе.
Bu alandakilerin çoğunu topladık.
We've picked most of this area clean.
Bugünlerde en yağlı müşterimizi bağladım.
I recently brought on our most lucrative client.
Oranın kime ait olduğunu, bilen çoğu insan işinin başına döner ve orayı hiç görmemiş gibi davranır.
Knowing whose it was, most people go back to folding sun dresses and leave it all under the floor.
Karaciğer yetmezliğini hesaba katarsak pıhtılaşma faktörü, enzim ya da vitamin eksikliği daha büyük ihtimal.
Given the liver failure, a deficiency of clotting factors, enzymes, or vitamins are the most likely.
DEVAM EDECEK...
# Most of the time
"Sete gittim. Ancak görevi tamamlayamadım." Son yolladığına bakın.
"Made it onto the set, but didn't complete the mission." Look at the most recent post.
En çıkarcı ve hilekar kişiler de kimdir biliyor musun? Biliyorum.
And you know which people are the most manipulative and devious?
Görünen o ki çoğu arkadaşı da içeride.
And it looks like most of his friends are incarcerated.
Ganz'ın telefonu isimsiz hatlardan. Aradığı numaraların çoğu da öyle.
Well, Ganz's phone is a burner, and so are most of the numbers he called.
America's Most Wanted programında görmüştüm.
Видел тебя в передаче "Их ищет милиция". Круто.
Our most talented director is back from vacation.
Наш очень талантливый режиссер вернулся из отпуска.
Şehirdeki en güzel kızsın.
You're the most beautiful girl in this city.
Dünyanın en pahalı randevusu gibi geliyor kulağa.
This sounds like the world's most expensive date.
Ne oldu? - Annie, bizim sorumluluk sahibi ve güvenilir arkadaşımız.
Annie, our most responsible, reliable friend.
Silver harika bir iş aldı, ama bu beraber geçirebildiğimiz zamanı daha da azaltacak, bu yüzden - bakıcıya ihtiyacımız var.
Uh, Silver here just got the most amazing job, uh, that'll completely take up what little time we have for each other, and so, uh, we need a babysitter.
Karşılaştığım en çarpık aile sizsiniz anasını satayım.
You might be the most fucked-up family I've ever come across.
Ama en önemli şey bizde var.
But we have the most important thing.
"Bunu nasıl öğrendin?" dedim.
"... компания, что больше всех, в Соединённых Штатах, нуждается в нашей помощи, это :'Форд'. " "... the company that most needs our help in all the U.S. is'Ford'. " Я сказал :" - Как ты это понял? " "
Ama çoğu burada doğmuş, buranın vatandaşı.
These guys that work for Jamal's moving company, они конечно выходцы с востока, но большинство из них уже граждане США, they are Middle Eastern, but most of'em are citizens рождённые здесь.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]