English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ M ] / Mıllı

Mıllı Çeviri Rusça

3,047 parallel translation
Akıllıca mı sence bu?
Тебе не кажется, что это глупо?
Ya Chicago meselesini itiraf edecektim ya da akıllıca bir yalan söyleyip sıyrılacaktım.
рассказать правду о Чикаго или по умному соврать о нём.
O hâlde düşmanlarımızdan daha akıllı ve saldırgan olalım.
Так давайте станем умнее и злее наших врагов.
Her lanetin bir zayıf noktası olduğunu bilecek kadar akıllıyım.
Теперь я достаточно знаю чтобы понять что каждое заклинание имеет лазейку
Ben gidip çöpü çıkarayım çünkü 200 yıllık bir halıyı leke yapıyorsunuz.
Что же, предполагаю, что выбросить мусор придется мне, потому, то он пачкает 200-летний ковер.
Her lanetin bir zayıf noktası olduğunu bilecek kadar akıllıyım. Sen de duyduğum en güçlü cadısın ama sana istediğim şey konusunda yalan söylemem.
Теперь, я достаточно умна, чтобы знать, что всякое проклятие имеет "дыру" и, ну, ты сильная ведьма о которой когда либо слышала но я не стану лгать, чтобы получить то, что хочу.
Akıllı orospuya bakar mısın?
Умная сучка
Yeterince akıllı olmadığımı bilecek kadar akıllıyım.
Я достаточно умна, чтобы понять, что недостаточно умна.
Hemen yaparım.
I'll get right on that.
Ben de kapıdaki kıllı iri kıyım elemandan blowjob istiyorum ama her zaman istediğimizi alamıyoruz değil mi?
А я хочу чтобы мне отсосал вон тот волосатый охранник. Иногда мы не получаем того, что хотим. Прочь с дороги!
Ama neden şimdi dinlenip odadaki en akıllı kişiye yardım etmiyorsun?
Но сейчас почему бы тебе не отдохнуть и помогаешь самому умному человеку в этой комнате?
Eğer beni düşürürsen, 14 yıllık kötü talih yaşatırım sana.
Если уронишь меня, я тебе обеспечу 14 неудачных лет!
Kızımız çok güzel, akıllı, çok sevdiğim ve daha fazla gurur duyamayacağım inanılmaz bir kadın.
Наша дочь прекрасна и умна, она потрясающая женщина, которую я очень сильно люблю и которой безумно горжусь.
27 yıllığına yok olacağım.
На 27 лет они уйдут.
Umarım zamanı akıllıca kullanmışsınızdır.
Я надеюсь, что вы использовали время мудро.
Kostümüne yaptığım iltifat bana adam akıllı bir tanışma kazandırdı mı?
Костюм заработал мне комплимент, как, формальное введение?
Sen arama emrini çıkar, ben Pernille'i arayacağım.
You'll get the warrant.
Bir şey bulduğumda seni ararım.
I'll call you when we've got something.
Banyo yapıp, daha sonra da yatacağım.
I'll take a bath and then go to bed.
Seni tekrar arayacağım.
I'll call back.
Elimden geldiğince hazır bekliyor olacağım. - Tamam. Neler yapabileceğime bir bakayım.
- I'll prepare as much as I can.
Tayland'a gerçekleştirilen bir uçuşun bir yıllık otomobil egzozu salınımına eşit olduğunu biliyor muydunuz?
Знаете, что количество выхлопных газов от одного полета в Таиланд равно выхлопам автомобиля за целый год?
Lağım faresi değil. Akıllı fare.
Это не канализационные крысы, а дамбо крыса.
Neredeyse dört yıllık sinir bozukluğundan sonra keman-sesli-kopar-beni-kutsal-yonca - kafamdan-vur-beni müziği mi? Sanırım altından kalkabilirim.
Знаешь, спустя четыре года твоей мозговыносящей, нелепой "оторвите-мне-уши - пристрелите-на-месте" музыки... мне кажется, это я переживу.
Akıllıca mı?
Считаете, это умно?
Gerçekten de akıllı ama aptal bir Çinli akrobat aradığımı mı sanıyorsun?
Пойду я. Ладно.
Ve bence, Henry'i saf dışı bırakmamda bana yardım edecek kadar akıllısın.
Я думаю, ты достаточно умна, чтобы помочь мне прижать Генри.
Stajyerlik sınavıma gireceğim yani bu iki yıllık asistan olacağım anlamına geliyor.
Я собираюсь сдать экзамены, и остаться здесь ещё на год.
Üç yıllık planlarımda senden daha gerindeyim ve kendimi kandırdığımı fark ettim.
Я... уже шестой год из трех запланированных пытаюсь туда попасть, я поняла, что обманываю себя. А это само идет в руки.
- Bunu yapmak için daha akıllıca bir yol var. - Şu anda mı?
- Есть более разумный способ.
Az akıllı ol amına koyayım.
Включи мозги, блять!
Üzgünüm ama birinin bu domuza adamakıllı bir ders vermesi lazım!
- Мне жаль. Кто-то должен нагнать страха на эту свинью.
Bana orada nasıl baktığını gördün... 20 yıllık karım benden nefret ediyor.
Как она смотрела на меня там... Моя жена 20 лет ненавидит меня.
Eğer yarım akıllı da olsa bir kampanya yöneticisi bulamazsak bu da bizim uzun vadeli sorunlarımızı halletmeyecek. Fakat...
Это не поможет нам с долгосрочной проблемой поиска руководителя предвыборной компании с половоной мозгов, но...
Bu hızla 4, 5 ve 6. bölümleri de yazıp bitirmek daha akıllıca olmaz mı?
Ты не думаешь, что нужно упустить момент, и начать работать над главами с 4 по 6?
- Korkmuyorum. Akıllıyım.
- Я не боюсь.Я умная.
Tamam, bu sadece Güney'in en güçlü iki takımının 120 yıllık rekabeti.
Ладно, это просто 120-летнее соперничество между двумя самыми крутыми футбольными командами на юге.
İkinci olarak, oğlunuzu tutukluyorum, ki bunun akıllıca bir seçim gibi görünmediğinin farkındayım. Ama yine de bunu yapıyorum.
Во-вторых, я арестовываю вашего сына, что, когда я говорю это вслух, кажется неразумным выбором, но именно его я делаю.
Korkarım senin sözde akıllı telefonun bunu sana söyleyemez.
Боюсь, что твой, так называемый, смартфон, не сможет тебе рассказать об этом.
Bak, bence o bizi arayana kadar bırakalım Stefan Stefan'lığını yapsın. Omuzlarında 100 yıllık vampir suçluluğunu taşımayan eğlenceli, takmayan, sarhoş Stefan.
Слушай, пока она не перезвонит, давай позволим Стефану быть Стефаном, веселым, беспечным, пьяным Стефаном без 100-летнего чувства вины.
Bunu bilmek için iletişime geçmek gerekirdi. Ve de karşılıklı ilgi ve saygı gerekirdi. Ve seni buraya davet ettim çünkü sen akıllısın ve kibarsın ve bilmiyorum, bugün canım seninle takılmak istedi işte.
Для этого понадобилось бы общение и взаимный интерес и уважение, и я пригласила тебя сюда, потому что ты умный и милый
Kardeşim, 160 küsür yıllık kardeşim kız arkadaşımı çalmış. Kız arkadaşım da buna göz yummuş. Şimdi bana söyler misin, iyi olmanın ne faydası var?
Мой брат, который является моим братом последние 160 с лишним лет, украл мою девушку, а она позволила ему это сделать, так скажи мне, зачем быть хорошим?
İşte o zaman farkına vardım, 100 yıllık büyük bir olaydı ve biz de üzerimize düşeni yapmalıydık.
Вот тогда мы поняли, что столетний юбилей - событие важное, и мы должны в нём участвовать.
Çekici kadın, planladığım şekilde gitmese bile sana 20-25 yıllığına borçlu olurum.
Хоть я и не планирую становиться такой женщиной в ближайшие 20, 25 лет, я твоя должница.
Biliyor musun, seni kovalamak, hayatımda yaptığım en akıllıca şeydi.
Ты знаешь, преследование тебя было самым разумным, что я когда-либо делал в своей жизни.
Buraya gelmek akıllıca mı sence?
Думаешь, это было мудро с твоей стороны сюда спускаться?
- Pardon, bol tahıllı olanını mı istedi?
Извини, ты сказал, она просила из смешанного зерна?
- Tümü tahıllı olanı mı?
С отрубями?
- Bu akıllıca mıydı?
Это было разумно?
El değmemiş bir yirmi yıllığım var.
У меня есть тот 20-летний, нетронутый.
Dennis hep noelden önce dağıttığı yıllık kâr paylarımızı dağıtmayınca gerçekten çok şaşırdık ve incindik.
Итак, когда Дэннис пропал, прихватив с собой наши рождественские дивиденды из фонда, мы были крайне удивлены и... обижены.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]