English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ N ] / Nefret ettim

Nefret ettim Çeviri Rusça

622 parallel translation
Cennette yaşamaktan nefret ettim. Cennette aşkımıza izin verilmediği için dünyaya geri dönmenin bir yolunu bulup ona söyledim ama abim reddetti. Bu yüzden uzun süre karanlıkta kalırsan aslında ne istediğini unutursun.
Мне не нравилась жизнь на Небесах. но он отказался. что искали. ты сам превращаешься в монстра.
O gece nefret ettim.
Я ненавидела ее тем вечером.
Seni sevdim Walter ve ondan nefret ettim.
Я любила тебя и ненавидела его.
Belki de adınızı, yeteneğinizi bildiğim için "İlk Vuruş" tan nefret ettim.
Мне не нравится "Упущенный удар" и ваше имя. Говорят, у Вас есть талант.
Her zaman nefret ettim.
Всегда ненавидела.
Bunu gördüğüm an bu iskeleden nefret ettim.
Я возненавидела его с первого взгляда.
Nefret ettim. 1'den önce içeride olmak gerek.
Это было ужасно. Нужно было приходить к часу ночи.
Bu yüzden senden nefret ettim.
Я ненавидел тебя за это!
Sonra o seni daha çok sevdi ve ben senden nefret ettim.
Затем она потянулась больше к тебе, и я начала ненавидеть тебя.
Hayatta en çok, bu merdivenleri çıkmaktan nefret ettim.
Я должна взбираться по лестнице вверх, и я это ненавижу.
Ama düşüncesinden bile nefret ettim.
Но мне противно даже думать об этом.
Sandalyeleri sevmedim, yemek takımından nefret ettim.
Мне не нравятся стулья. Мне не нравится посуда
Kendimden nefret ettim.
Я пила. Я ненавидела всеми фибрами души.
Tanıdığım tüm Amerikalılardan nefret ettim.
Я ненавидела американцев, всех и каждого.
Her şeyden nefret ettim.
Всё это я ненавижу.
Hatta sizi bile hor gördüm, sizden nefret ettim.
Я дошёл до того, что старался оскорбить вас, презирал вас.
Ona hayranlık duyarak büyüdüm, ama sonra savunduğu her şeyden nefret ettim.
Я восхищалась им в детстве. Потом стала презирать и ненавидеть все, что он отстаивал.
Biliyorsun, yalnızlıktan hep nefret ettim... işim bunaltıcı.
Я устала. Я не знала о его существовании.
O günden beri Pawneeler'den hep nefret ettim.
С тех пор, я недолюбливал пони.
Senden hep nefret ettim, Roy Colt.
Ты мне всегда не нравился, Рой Кольт.
Michael, yıllarca senden nefret ettim.
Я ненавидела тебя столько лет.
Babamdan o yüzden nefret ettim.
Я ненавидел отца из-за этого.
Ondan fazlasıyla nefret ettim.
Как я её ненавижу.
Ve haklı çıktım, nefret ettim.
И вы знаете, я была права. Мне жутко не понравилось.
Ve bunlardan daha gördükçe yalanlardan daha da nefret ettim.
И чем больше я видел их, тем больше я ненавидел ложь.
Ned, nefret ettim.
Нед, как это мне все...
Bundan dolayı hep nefret ettim ondan.
Я ненавидел её за это.
Ondan nefret ettim. Savaşın sonuna değin düşmanca davranan diğerleriyle birlikte onu öldürmeye çalıştım.
Я его ненавидел. выказавшими враждебность.
Ondan nefret ettim.
А я ненавидела его.
Sekreter olmaktan nefret ettim.
- Не переведено -
Senden nefret ettim.
Я тебя ненавидела.
- Ben nefret ettim ama.
- А я ненавижу.
Hayır, ben senden nefret ettim.
Это я тебя невзлюбила.
Ben okuldan nefret ettim.
Я ненавидела школу.
Bunu yapmaktan gerçekten nefret ettim.
Мне так неприятно было делать это.
Ben bu bayramdan hep nefret ettim
Я ненавидел Пейсах.
Takım elbisenden nefret ettim ama seni görmek çok hoş.
Ужасный костюм, но я рада тебя видеть.
Bu yüzden ondan nefret ettim.
Я возненавидел её за это!
Ha evet biliyorum. Nefret ettim onlardan.
О, я ненавижу этих детей.
Yaşamınla neler yapmadığını ve bunların seni nasıl mutsuz ettiğini görmekten nefret ettim.
Я ненавидела то, что ты не меняешь свою жизнь. И каким несчастным тебя это делает.
Ama "Papa Don't Preach" i söylediğinde ondan nefret ettim.
Но песня "Папа, не учи меня", меня убило, сразу же ее вырубил.
Ben de nefret ettim.
Я тоже.
Onun her şeyinden nefret ettim. Hayatı kayıtsızca yok saymak, intiharı şerefli bir gurur kisvesi içine saklamak.
Я ненавижу каждый его элемент... столь легкомысленное пренебрежение к жизни, попытка спрятать самоубийство под блестящей мишурой чести.
Yalan söyledim, çaldım nefret ettim.
Я врала, я воровала Я ненавидела.
Ve aynı senin gibi bu işin her anından nefret ettim.
И, как и ты, ненавидел всё и всех.
Karım beni anlamaya çalıştı. O bana ne kadar çok anlayış gösterdiyse, ondan o kadar çok nefret ettim.
Она пыталась меня понять, но чем добрее она становилась, тем больше я злился.
Ondan nefret ettim.
Я его ненавидела.
"Ondan yanlış nedenler yüzünden nefret ettim."
"Зря я ненавидел его."
- Bundan nefret ettim.
- Мне нравится это.
Ve sonunda senden gerçekten nefret ettim.
Хотя
Senden nefret ettim..
Временами я и правда начинала тебя ненавидеть.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]