Nothing Çeviri Rusça
221 parallel translation
# Hiç bir şey olamaz daha harika Louisiana'da olmaktan #
Nothing could be grander than to be in Louisiana. ( Ничего не может быть лучше Луизианы )
- Bizimle ilgisi olmamalı.
- It must have nothing whatsoever to do with us. ( в ступоре )
Hiç.
Пустота... ( Nothing... )
81 Powis Meydanı, Nothing Hill Girişi.
Поуис-Сквер, 81, Ноттинг-Хилл-Гейт.
Polis beni Nothing Hill'e getirene kadar bebeğin öldüğünü bile bilmiyordum.
Я даже не знал, что дочка мертва, до того, как меня привезли в Ноттинг Хилл.
Hiç bir şey
Nothing much
Sorabileceğin bir şey yok yanıtlayabilirim, ama yanıtlamam
There ain't nothing you could ask I could answer you, but I won't
Birbirimiz olmadan ikimizin de yapacağı bir şey yok
Without each other there ain't nothing either can do
Sorabileceğin bir şey yok yanıtlayabilirim, ama yanıtlamam
There ain't nothing you could ask I can answer you, but I won't
Birbirimiz olmadan ikimizin de yapacağı bir şey yok - Bir düşün, bebeğim
Without each other there ain't nothing either can do
# Tanrı sizi kutsasın, hiç bir şey sizi yıldırmasın,
# God rest ye merry gentlemen, Let nothing you dismay,
Hayamacığım.
Nothing's gonna start even if you think.
Baksana bir, tatlişkom. Beni görmezden gelmeye çalışma.
Thinking too much is the same as think of nothing just like watering in the desert.
Bilinmeyeni bilemezsiniz.
" There's nothing you can know that isn't known
Söylenemeyecek şarkıyı söyleyemezsiniz.
" Nothing you sing can't be sung
Hiçbir şey daha tatlı, ıslak, tuzlu ve kuru değil.
" Nothing tastes sweet, wet, salty, and dry
Kara cahil olmak gibisi yok, değil mi?
There really is nothing quite like total ignorance, is there?
That nothing changes with death, just right now, forever
Смерть ничего не меняет. Всё как было, так всегда и будет.
Tom Van Allen is nothing short of dazzling Onun Miles Davis hakkındaki akıldan çıkmayan açıklaması, huysuz bir parça.
Том Ван Ален просто блестяще... интерпретирует печальную пьесу Майлса Дэвиса.
Yo, adamım, I ain't got nothing!
Эй, я ничего не сделал.
Nothing is too difficult for me, but when mother and daughter quarrel, it breaks my heart.
Знаешь, Николь, я могу вынести все, но когда мать и дочь не разговаривают, у меня сердце разрывается.
Ama yeni birşey değil Bizi delirttiğini biliyorsun
But it's nothing new You know it drives us insane
"Sanitarium," "Nothing Else Matters" ve neydi?
"Sanitarium," "Nothing Else Matters," и что там было...? Что же...
Beni suçlu gösterecek hiçbir şey.
Nothing that will incriminate me.
And I am nothing of a builder
# Я совсем не строитель #
And you thought nothing of bypassing me?
- А вы думали, ничего мне не сообщать?
# Alay konusu olmak, korkulacak bir şey değil
Ridicule is nothing to be scared of
# Hayat bana yeni bir şey sunmazsa
The world could show nothing to me
Çocuk Yuvası derken, Nothing Hill filmindeki gibi bir yuvadan bahsetmiyordun demek.
Под словом "ясли" подразумевался не детский сад в Ноттинг-Хилл, да?
Rob Ryan ya da Eagle's Nest veya Nothing But Netsky gibi radyo programlarını biliyor musun?
Роба Райана или "Гнездо орлов" или "Один лишь Нецки". Знаешь, все эти шоу со звонками?
Eli Scruggs, neredeyse bir saat kadar kamyonetinde oturdu... Beni kurtarmak için, hiçbir şey yapamadığını düşünerek, harap oldu...
Eli Scruggs sat in his truck for almost an hour, devastated that he had done nothing to save me.
"The other side of nothing".
"Другая сторона из ничего".
Kendini kandırmakta kötü bir şey yok arkadaşım. Tüm kariyerimiz onun üzerine inşa edildi.
There's nothing wrong withbeing in denial, my friend.Ourwhole careers were built on it.
İki kurbanımızın bağlantılı olduğu ortaya çıktı. It just had nothing to do With their deaths.
Оказалось, что обе жертвы связаны, но убийства тут не при чём.
Başkent tam bir "Karşılığını vermeden bir şey alamazsın" mekanıdır.
D.C.'s your ultimate "can't get something for nothing" place.
Satın alma talebi için en azından artık işin başında sen yokmuşsun gibi görünmesi gerekiyor.
For p.R., if nothing else, Должно казаться, что Вы больше не являетесь собственником.
* Oynanacak biri değilim ben * * Git, bir oyuncak bul kendine *
* I'm nothing to play with * * go on and find yourself a toy * * yeah yeah yeah... *
* Sen daha hiçbir şey yaşamadın ki *
* * boy, you ain't seen nothing yet. *
Bilerek ya da bilmeyerek bu insanlara yardım ediyor ve bu babanım şu anki görevinde kabul edilemeyecek bir durum.
Whether he knows it or not, he's helping agitators who would like nothing more than to see your father fail at his current mission.
Çözülecek bir şey yok.
There's nothing to work out.
Düzenleme yasası bizi avlayıp yok edecek bir silahtan başka bir şey değil.
That Registration Act is nothing but a weapon to profile, hunt, and destroy us.
# damn damn # # there's nothing that a hundred men # # or more could ever do # # s-s-sapien #
. . .
* Nothing ever will again *
Я люблю его.
Hayal edemeyeceğin kadar güzel.
It's like nothing you can imagine.
Bildiğim kadarıyla FTL motorunun normal işleyişine engel olan hiçbir şey yok.
As far as I can tell, there's nothing interfering with the normal operation of the FTL drive.
# Nothing's gonna ever keep you down #
54 ) } Nothing's gonna ever keep you down
Hâlâ bir şey yok.
Still nothing.
Hayır, hiç.
No, nothing... )
Hiç.
Пустота. ( Nothing. )
Ima ni kotoba mo nanimo nakunatte kake dasu blues ga yume miru dake no jibun wo nage dashite,... ima ni setsuna mo towa mo kie satte nokosareta kono mi ga nozomi no mama ni moe agaru made. Right now, these blues I play when I've lost it all, even words, throw out the part of me that does nothing but dream,... until it sets ablaze this body that remains after fleeting moment and eternity have disappeared.
Но помни
Tales of a Third Grade Nothing
Гриффины 7x06