English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ O ] / Okuyor

Okuyor Çeviri Rusça

1,083 parallel translation
Evet, gazeteleri okuyor ya da radyoları dinliyorsanız sayın Coppola'nın yapımına başladığı filmin planladığından çok daha uzun yıllar aldığını biliyorsunuzdur.
Если вы читаете газеты или слушаете радио, то вы в курсе, что мистер Коппола вовлечен в производство фильма на сроки большие, чем те, которые он удосужился бы подсчитать.
Hamleni yarınki baskıya iliştir yoksa benimkini okuyor olacaksın!
Свой ход напечатай в завтрашнем номере газеты, Или я сделаю это за тебя.
Kara Şeytan Mina'nın aklını okuyor.
Этот дьявол читает мысли Мины.
Bu, münferit bir vandallık hadisesi değil. Gerçekleşen olay toplumdaki hastalığın bir emaresi. Öyle bir hastalık ki, bu okulun üzerine inşa edildiği prensiplere meydan okuyor.
Этот акт вандализма... является симптомом болезни общества, болезни, которая идет в разрез принципам, на которых основана эта школа,
Mezunlarımız, mezunlar dergisini Hindistan'daki tapınaklarda ve Ürdün'deki saraylarda okuyor.
Наши воспитанники в ашрамах Индии... и во дворцах Иордании.
Whistler, okuyor.
А Свистун где? Читает.
Özel suyunu çıkartıyor biraz dua okuyor ve suyu bardağın üzerine serpiyor.
Он достает специальную воду, обходит все вокруг, читает молитву, брызгает водой.
Hasar görmüş organların DNA kodunu okuyor, özel bir kopyalayıcı kılavuzuna dönüştürüyor, ve sonra bir yedek yetiştirmeye başlıyor.
Он считывает шифр ДНК поврежденных органов, переводит их в особый набор инструкций репликации, и затем начинает "выращивать" замену.
Gazete okuyor musun?
Ты газеты читаешь?
Kitabını okuyor...
Читает свою книгу.
- Dudak okuyor.
- Она читает по губам.
Sensörler 15-deltada insansı bulunduğunu okuyor.
Сенсоры показывают присутствие гуманоида в зоне 15-дельта.
Mardah entomoloji okuyor.
Марда изучает энтомологию.
Ve şimdi, Uozumi ve Sendo'ya meydan okuyor.
Рукава-кун... Ублюдок...
Hiç yeni bir şey okuyor musun?
Что-нибудь новое хоть читаешь?
- Hiç yeni yazarlardan okuyor musun?
Читал каких-нибудь современных авторов?
Çok kitap okuyor ve herifin tekiyle yoga yapıyordum ama beni kızdırdı.
Я много читал и занимался йогой с этим парнем. Но он меня достал.
- Annen mektuplarını mı okuyor?
- Твоя мать читает твою почту?
Hala plazma sızıntısı okuyor musun?
Ты все еще фиксируешь утечку плазмы в первом нижнем пилоне?
İttifakın aldığı vergiler canıma okuyor.
Налоги Альянса меня убивают.
- Sence Worf canına mı okuyor?
Вам не кажется, что Ворф ее отчитывает?
Gerçekten güzel okuyor.
Я болеть. Хорошо читает.
Hangi sınıfta okuyor?
Из какого он класса?
Shakespeare'in sonelerini kim okuyor?
Кто читает сонеты Шекспира?
Bunları okuyor olman ilginç.
Странно, что вы читаете сонеты Шекспира.
- Diğer tüm şairler okuyor.
А мне совершенно неинтересно, что делают все другие поэты.
Eğer 11 yaşında olsaydın ve arkadaşların 79. sayfadaki Şirret Hanım'ı okuyor olsalardı böyle düşünmezdin.
Ты бы так не думала, если бы когда тебе было 11 лет твои друзья передавали друг другу 79-ю страницу книги "Любовница-стерва".
Her gün geliyor, o masaya oturuyor ve kitap okuyor.
Она приходит каждый день и читает.
Erkek arkadasin Daily Worker mi okuyor?
Твой бойфренд читает "Дейли Уоркер"?
Ana bankayı okuyor.Onu durduramıyoruz
Он сканирует базу данных! Я не могу его остановить!
Gazete okuyor musun?
Ты иногда читаешь газеты?
Disketi okuyor.
- Он запускает диск.
Aynı zamanda okuyor da.
Она пишет работу.
42 şehirde, özellikle de tiyatrolarda okuyor olacağım.
Я буду читать в 42 городах. Главным образом в театрах.
Benim üniversite ikinci sınıfta okuduğum kitapları okuyor.
Она читает вещи, которые я только в колледже учила.
Çocuklarımız aynı okulda okuyor.
Наши дети вместе учатся в школе.
- Playboy okuyor musunuz?
- Ребята, вы читаете "Плейбой"?
Diyelim ki bir bardasınız herifin biri bir köşede oturmuş kitap okuyor ve kimseye karışmıyor başka bir herif de ortaya çıkmış elinde bir palayla bara vurarak "Yanıma gelen ilk yavşağı geberteceğim" diyor.
Предположим вы сидите в баре и напротив вас сидит человек, читает книгу и никого не трогает, а другой стоит у входа лупасит по барной стойке тисаком и орёт, Следующий же уёбок который сюда войдёт - будет убит.
G'Quan'ın kitabını okuyor musun?
Вы читаете "Книгу Ж'Квана"?
Ama çok kitap okuyor ve- -
Но она много читает и...
Boş şeyler okuyor. Tıpkı senin gibi.
О, да она читает мусор, такой же, как и ты читаешь иногда.
Meydan okuyor.
Бросает тебе вызов.
Yaşadığım bütün ilişkileri okuyor gibiyim.
Написано как будто про все мои романы
Deli dolu ; hep bildiğini okuyor.
Он так горяч, импульсивен.
Kerry İncil'i okuyor. Çok tatlı.
Керри занимается катехизисом.
Okuyor...
Он читает...
Kalan zamanda okuyor ve sevgilime mektup yazıyordum.
" оже ничего.
"11 veya 12'de uyanıyor..." "gevrek veya tost yiyor, gazete okuyor..." "ön kapıdan bakıyor, yürüyüşe çıkıyor..."
Он просыпается в 11 или 12, завтракает хлопьями или тостом, читает газету, выглядывает за дверь, выходит на прогулку, идет на утренний киносеанс, слушает радио, смотрит повторы сериалов до часа ночи, и обычно к 2 часам он уже спит.
Daha üç yaşında, ama resimli romanları okuyor. Projektörde bir saç var!
Волос в проекторе!
Sakuragi-san'a meydan okuyor.
Не смущайтесь.
- A de gerilim düşümü- - 25,5 okuyor.
- Шина A упало напряжение до - показывает 25 с половиной.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]