Oynayın Çeviri Rusça
494 parallel translation
Rica ediyorum. Nizami oynayın yoksa ben oynatırım.
Или играй по правилам, или я это вобью в мозги.
Nizami oynayın. Anlaştık mı?
Только по правилам, парни, усекли?
Oynayın ben de izleyeyim.
Тогда, вы играйте, а я посмотрю.
Şimdi evlerinize gidin ve başka bir yerde oyun oynayın, bu şekilde burası sessiz kalmış olur.
Так что марш домой, играйте в другом месте.
Bu kadar yeter. İkiniz de gidin dışarıda oynayın.
Я всегда ей говорил купить туфельки попрочнее, из настоящей кожи.
Bahislerinizi oynayın baylar ve bayanlar!
Делайте ваши ставки, леди и господа!
Bahislerinizi oynayın baylar ve bayanlar.
Делайте ваши ставки, дамы и господа.
- Benim yerime oynayın.
- Занимай свое место.
İyi, ikiniz uzun eşşek oynayın.
Идите вы оба к черту.
Denizin tuttuğunu söyle. Mini golf oynayın.
Скажи, что у тебя морская болезнь, сыграй с ним в мини-гольф.
- Buyurun. Benim için oynayın.
Сыграйте за меня.
Tamam, tamam. Haydi gidip oynayın.
Ну, ладно, ладно, идите играть.
Kurallara uygun oynayın yoksa lime, lime ederiz.
Будешь играть с нами, получишь долю.
Oynayın, beyler.
Ставки сделаны.
Şimdi tek başınıza oynayın.
Поиграйте одни, детки.
Oyunu sonuna kadar oynayın. Tamam mı?
- Играй в открытую и по честному.
- Oynayın. - Bekle!
Играем!
Devam edin, oynayın. Biraz izleyeceğim.
Пляшите, я тоже погляжу.
- Dufour'la oynayın.
- Остаётся играть с Дюфуром.
Bahislerinizi oynayın.
Делайте ваши ставки.
Oynayın!
Играйте.
Başka bir yerde oynayın.
Поиграйте в другом месте.
Oyununuzu dışarıda oynayın. - Ama... - Tartışma...
Пошли, не спорь!
Bahislerinizi oynayın...
Делайте ставки...
Son kozlarınızı oynayın, hile yapmak yok!
Последние ставки, и не жульничать!
Şimdi, yaklaşın ve dinleyin Çocuklar, gidip oynayın.
Вот послушай... поиграйте.
Bu tuhaf seks oyunlarını kendi yatak odanızda oynayın.
Давайте, вы будете извращаться в своей спальне.
Dostça oynayın çocuklar.
Играйте мирно, дети.
Şimdi gidip oyuncaklarınızla oynayın.
А теперь возвращайтесь к своим игрушкам. Да.
Güzelce oynayın tamam mı bıdıklar?
Мило играете, маленькие люди. Хорошо.
- Gidin oynayın.
Бегите поиграйте.
Dışarı çıkıp oynayın, hadi, hemen.
Бегите, бегите.
Önce siz aranızda oynayın, ben de kazananla oynarım.
Хорошо. Смотрите на небо. Когда будете готовы.
Buyurun oynayın. Kaybederseniz hesabınıza yazılır.
Доиграйте за меня.
O zaman gidip başka yerde oynayın.
Ну, тогда идите, поиграйте в другом месте.
O zaman doğru düzgün oynayın ya da Westport Restonranındaki "Boynuzunla Uçur Beni" şovuna geri dönersiniz.
Делайте, как вам говорят, иначе вернетесь в свой захудалый театр!
Durmayın, oynayın!
Играй!
Gidip, oynayın.
Идите поиграйте!
- Bay Kelly? - Sırayla oynayın.
- Мистер Келли?
Lütfen. Buraya ufak bir macera... bu gece oynayıp yarın unutacağın ufak bir oyun için gelmiştim.
Когда я вошла сюда, то лишь ради небольшого приключения, маленький игры, в которую играешь сегодня, а завтра забываешь.
Kendinden utanmalısın... çocuklarla oynayıp milletin camını kırıyorsun. Yetişkin bir adam.
Постыдились бы, играете с детьми, стекла бьете, а ведь взрослый уже.
Peder O'Malley'in bugün biraz golf oynayıp oynayamayacağını görmek için uğradım.
Я заглянул узнать, не сможет ли отец О'Мэлли сыграть сегодня в гольф.
Zaten burada parayı ne yapacaksınız, kumar oynayıp kaybetmekten başka?
На что они тебе здесь? Проиграть или потерять?
Benim oğlan hâlâ senin top oynayışını konuştuklarını söylüyor Jim.
Джим, мой сын сказал, они до сих пор вспоминают, как ты играл в футбол.
Sakın ikili oynayım deme dostum, anlaşmamıza sadık kal.
Только не пытайтесь свести меня с ним, мой друг.
Yeter, evde oynayın.
Несите пулемёт. Хватит, идите играть домой.
Eğer genetik mühendisleri kromozomlarla oynayıp... ideal kadını yaratabilselerdi...
Представь, что генетики сумеют путём манипуляций с хромосомами создать идеальный тип женщины, как в "Дивном новом мире", книге Олдоса Хаксли, ты не читала?
Dışarı çıkıp oynayın.
Идите на перемену.
Diğer adamın zayıflığı, sizi büyülemeye başlıyor ve bir akşam, kumar oynayıp her zamankinden daha ağır bir yenilgi aldığınızda bundan nasıl faydalanacağınızı anlıyorsunuz.
Слабости других стали пленять Вас. И однажды вечером, когда Вы особенно сильно проигрывали Вы увидели, как воспользоваться ими.
- Biraz takılın ve kumar oynayın. - Affedersiniz!
Простите Простите
Arkadaşlar, bu onların ilk oynayışı.
Ребята, это их первый раз.