Saké Çeviri Rusça
165 parallel translation
Sake.
Сакэ.
'Sake'içilir olduğu sürece sıkıntıları önemsemem.
Я никогда не думала о невзгодах, потому что он был со мной.
Haşlanmış yılanbalığıyla biraz'sake'istiyorum.
А я хочу сакэ с жареным угрём.
Bir de sake.
И побольше саке.
- Sake ister misin?
- Как насчёт выпить? - Конечно.
Sake, tabii ki...
Саке, разумеется.
Aptal, niye size sake alayım ki?
Идиот, с чего это я должен покупать вам саке?
Haklı, hem de sadece beş şişe sake karşılığında.
Он прав, и это всего лишь за пять бутылок саке.
Restorandan biraz daha balık ve sake iste.
Иди в закусочную и закажи еще рыбы и саке.
Sake ısmarlayacağım.
С меня саке...
Shinza sake ısmarlıyor.
Шинза покупает саке!
Fushumi'deki sake tüccarı bay Miyazu'dan geliyor.
Речь идёт о Миядзу, торговце сакэ из Фусими.
Şu sake tüccarı ile evlenecek misin?
Ты собираешься выйти за этого торговца сакэ?
Çok değil ama rahatlaman için biraz sake getirdim.
Подкрепитесь немного здесь теплое саке для тебя.
Kadınları getir, söyle makyaj yapsınlar. Biraz sake getirin.
Женщины пусть подготовятся!
Sake mi?
Это сакэ?
Biraz sake getirdim.
Это сакэ.
Sake'ye tercih ederim.
Предпочитаю его саке.
Biraz sake, bir tabak pirinç çok iyi olur.
Я несколько дней не ел.
Sake istediler.
Часовые послали меня за саке.
Sake yok mu?
Саке?
Bir sake üreticisinin oğluyla evleneceğim.
Я выхожу замуж за сына винокура.
Sake!
Саке! Ещё саке!
Sake istiyorum! Geliyor mu?
Ещё саке тащи!
Ailem meyhane işletiyor. Güzel sake yaparlar.
У моих родственников своя винокурня.
Bu sake zehirli.
Саке, Окада-сан...
Sake?
Сакэ?
Bir damla sake.
Каплю сакэ.
Neden koşup bize... bir şişe sake getirmiyorsun?
Почему бы тебе не сбегать, и не принести нам... бутылку сакэ? - Сакэ?
- Sake?
- Да, сакэ!
- Sake almaya.
- За сакэ.
Afedersiniz, size sake getirdim?
Простите, могу я внести сакэ?
Size biraz sake koyayım mı?
Могу я налить Вам сакэ?
Sake verebilir miyim?
Можно внести сакэ?
Bana biraz sake getirsene.
Налей саке.
Biraz daha sake?
Саке?
Biz bilim adamları fakirizdir, o yüzden sana fazla gönderemedim ama bu parayla sake içip keyfine bak.
Мы, учёные, бедны, потому не могу выслать больше. Но ты сможешь побаловать себя саке. "
"Bu sabah Göl Tanrısı'na, bir fıçı sake adanmıştır."
Сегодня утром озеру преподнесен сосуд с сакэ.
Fıçıda sake varmış.
Написано, что в том сосуде было сакэ.
Sake mi?
Сакэ?
Aşağılıklar, sake içiyorlar...
Нажрались саке!
Kesakiçi, orada işin bitince... şu Sake testisini buraya getirin.
Кесакичи, принеси-ка мне,... пожалуйста, кувшин сакэ.
Sake güzel.
Очень хорошее сакэ.
Sake yok.
И никакого сакэ.
Sake harikadır.
Сакэ - это замечательно.
Sake nasıl?
Как тебе сакэ?
Ne zaman lokantaya gitsek, daha masaya gelmeden sake siparişini verir sandalyesine otururken de yemekleri söylerdi.
В ресторане заказывал сакэ, идя к столу, а еду заказывал, пока садился.
Biraz daha sake?
Еще сакэ?
Bir gün, güçlü rüzgar, kızgın güneş, fazla sake varmış... ama balık yokmuş.
Однажды, сильный ветер, сильное солнце, крепкое саке, но никакой рыбы.
Sana bir sake ısmarlayabilir miyim?
Аа! Угостить вас сакэ?
- Bira ve Sake'den başka hiç bir şey istemiyor musun?
Пиво и сакэ. Ещё что-нибудь?