Suçluluk Çeviri Rusça
1,763 parallel translation
Bundan suçluluk duymayacaksan tamam, beni de sayabilirsin.
Так что, если ты не примешь это за признание вины да — вписывай меня.
Sadece seks, hiç suçluluk yok.
Куча секса и никаких угрызений совести.
Tamam, bu suçluluk ile yaşayamam.
Ладно, я больше не могу жить с чувством вины.
Benim telefonlarıma doğru dürüst bakmıyor bile baktığında da Trish'in yanında olmaktansa oyunda olduğum için beni suçluluk psikolojisine sokuyor. Devam et.
Она еле отвечает на мои звонки, а когда отвечает, она просто обвиняет меня что я не рядом с Тришей, или на гастролях, и тому подобное.
Suçluluk hissi yaratmayalım, lütfen.
Они ведь знают, правда?
Tamam dedim. Suçluluk psikolojisine sokma beni lütfen.
Ой, да ладно.
Suçluluk ya da yetersizlik duygusu olabilir.
Возможно это признак вины или неполноценности.
Jack, bu konuda suçluluk hissetmene gerek yok.
Джек, тебе не не в чем себя винить.
Yaptığım şeyden suçluluk duyacağım günün gelmesini.
День, когда я буду чувствовать вину за то, что я сделал.
- Onların yaptıklarından suçluluk duymamalısın.
что они делают.
Suçluluk duyuyordum.
Я был в ужасе.
Suçluluk duygusu yüzünden böyle yapıyorsun.
Ты делаешь это из-за вины.
Suçluluk duygusu yüzünden mi ailemin mezarı ile ilgilendin?
Это чувство вины? Поэтому вы ухаживали за их могилой?
Hayatlarını sıradan şeyler düşünerek geçiriyorlar, seyahat bütçeleri ya da o gün kimin moralinin bozuk olduğu ya da eve temizlikçi almaktan duydukları suçluluk gibi.
И их жизнь - решать, сколько денег потратить на отпуск, или кто встал не с той ноги, или плохо ли это - иметь служанку.
Yumurta olayı yüzünden suçluluk duyuyorsun.
- Ты чувствуешь вину из-за яиц.
- Ölmesini beklerken daha az suçluluk duyuyorum.
- Чуствую себя не таким виноватым...
- Suçluluk duygun seni etkiliyor.
- Тебя заедает чувство вины.
Senin suçluluk duygun.
Меня твоя вина заедает.
- Bende bu yüzden kendimi suçlarım ve her gün bu suçluluk duygusuyla baş etmek zorunda kalırım.
А я такой, что буду корить себя за это. И наберу ещё больше работы на выезде, чтобы заглушить чувство вины.
Ve simdi suçluluk hissediyorum.
Теперь я чувствую себя виновной.
Kızımı bıraktığım için de büyük suçluluk hissediyordum.
Я чувствовала свою вину, за оставленную дочь.
Hep önünüze koyuldu ve bundan suçluluk duyuyorsunuz!
Вам это все подарили и вы чувствуете свою вину!
Bahsettiğim, suçluluk ya da suçsuzluk değil. Bahsettiğim şey masumiyet.
Я не говорю про решения "виновен" или "не виновен", просто про невиновность, понимаешь?
Beni ise suçluluk duygusu sarmış.
И движет им чувство вины.
Tüm bu suçluluk duygusu ve nefret ve kafanın içinde sıkışıp kalmış o kadar şey var ya...
Всё это верно... ненависть и все прочее дерьмо, которое ты скрываешь внутри своей запутавшейся башки.
Biz de suçluluk duygusu yüzünden vicdan azabı çektiğini anladık.
И мы решили, что ты страдаешь от угрызений совести.
Kendimi bölünmüşlük ve suçluluk hisleri içinde sıkışmış hissediyorum.
В которую сам себя поймал. - Это невыносимо.
Hayır, suçluluk seni öldürmez.
Нет, осознание вины не может убить.
- Suçluluk duygusu yok. Güzel olmalı.
Нет вины.Должно быть хорошо.
Kazananın suçluluk duygusu.
Вина победителя.
Ben buna "Kazananın suçluluk duygusu." demiştim.
Я назвал это чувством вины победителя.
Ama bu, ya tamamen başka tür bir suçluluk duygusuysa?
Но что если на самом деле это было другое чувство вины?
Hesaba katmadığınız şeyse suçluluk duygusuydu.
Но чувства вины Вы не ожидали.
Neden Sam hiçbir şey söylemiyor? - Suçluluk duygusu.
Я про то, что сэм даже не чувствует вину.
Bunu niçin yapıyorsanız, Bay Gold hangi suçluluk duygusunu tatmin ediyorsanız endişelenmenize gerek yok, ben iyiyim.
Что бы это ни значило для Вас, мистер Голд, какую бы вину Вы не ощущали, все прощено и забыто. Вы не должны волноваться, я в порядке.
Evet, suçluluk.
Да, точно.
Onda, öfke, kıskançlık, suçluluk, üzüntü, ve ego vardır. "
Он — гнев, зависть, вина, горе и самолюбие.
Suçluluk.
Вина..
Babama yaptıklarım için suçluluk içindeydim.
Меня переполняло чувство вины. За то, что я сделал с отцом.
Vampir olunca bu suçluluk duygunu güçlendiriyor.
Твоё чувство вины сейчас преувеличено.
İşin aslı, işlediği suçları gizlemeye çalışması vicdanındaki suçluluk duygusunun kanıtıdır.
Тот факт, что он пытался скрыть эти преступления это доказательство того, что он осознает свою вину.
Oh, suçluluk duygusu gözlemeleri, değil mi?
Блинчики искупления, да? Нет, это не блинчики искупления.
Suçluluk duygusu ya da... üzüntüden, bilmiyorum.
Из-за вины или... из-за печали, я не знаю.
Boşanmayı teklif etti, çünkü sonunu getiremeyecek kadar suçluluk duyacağını biliyor.
Он предложил развестись, хотя прекрасно знает, что ты будешь чувствовать из-за этого вину.
Suçluluk hissinden kurtulmanı sağlar.
Знаешь, для поддержания чувства вины.
Bu suçluluk.
Выражение вины.
Bu suçluluk ve ayrıca onlar...
Это чувство вины, к тому же, они...
Evet, bu suçluluk.
Конечно, чувство вины.
Juan Salazar'a yaptıkları için duydukları suçluluk bu.
Чувство вины из-за того, что они уже сделали с Хуаном Салазаром.
- Ve suçluluk duygusu.
- Чувство вины.
Yo, suçluluk duygusu gözlemesi değiller.
- Ты опускаешься до взяток.
suçluluk mu 16
suçlu 258
suçlular 29
suçluyum 60
suçlusun 17
suçlu benim 24
suçlu değilim 34
suçlu mu 45
suçlu değil 30
suçlu 258
suçlular 29
suçluyum 60
suçlusun 17
suçlu benim 24
suçlu değilim 34
suçlu mu 45
suçlu değil 30