Takım Çeviri Rusça
24,410 parallel translation
Takımı ara ve benimle orada buluşmalarını söyle.
Вызывай команду, встречаемся там.
Demek istiyor ki A takımındakiler.. .. B takımındakilerin döngüde olmasının.. .. yeterince değip değmeyeceğinden emin olması gerekiyordu
То есть, команда А должна была убедиться, что команда Б достойна того, чтобы заняться делом.
Pekala. Buradaki tek takım Arrow takımıdır.
Единственная команда здесь – команда Стрелы.
Olay bilgi paylaşımına geldiği zaman iki ayrı takım olduğunu fark etmediniz mi?
Вам не кажется, что как только дело касается информации, мы сразу делимся на две разные команды.
- Belki takım elbise ile daha rahat ederdin.
Может, тебе бы было удобнее в простом костюме с галстуком.
Sadece onun takımından birisi Sandıklardan birini açtı ve aa, antikaları buldu.
Вот только член экипажа открыл ящик и увидел артефакты.
Ve evet, hepimiz boş beleş adamlardık ama denemeler o kadar eğlenceliydi ki takımdan çıkarılınca bunu umursamadım.
И да, все мы были неудачники. Но на отборе было так весело, и мне было плевать, что меня не взяли.
Hangi takım?
И за какую же ты команду?
Danny aslında bir yarışmada Grace'in amigo takımına gözetmenlik yapmaya gitti.
Дэнни сопровождает команду черлидерш Грейс на соревнование.
Şu anda önemli olan tek takım bu takım.
Сейчас есть только одна команда – вот эта.
Bence Hawaii takım adasının ıssız adalarından birindeyiz.
Думаю, мы на одном из необитаемых островов Гавайев.
Saldırı takımı bizi bulabilir, o yüzden bunlardan kurtulacağım.
Эти наемники могут нас по нему выследить. Я его выкину.
Çocuklar, LokSat benim başsavcılıktaki tüm takımımı öldürdü.
Локсет уничтожил всю мою команду из офиса генпрокурора.
İkinci takım.
Команда 2.
Birinci takım, çevrenin güvenliğini sağla.
Подразделение 1, закрыть периметр.
İkinci takım, yerinden ayrılma.
Подразделение 2, удержать позицию.
Bu ayak takımına, toplumun menfaatleri uğruna işçiliğin bir parçası olmaları için bir şans tanıyorum.
Я даю этим отбросам жизни возможность своим ручным трудом принести пользу обществу.
- A-Takımı minibüsünü kim kullanıyor?
Кто был за рулем фургона "Команды А"?
Takım lideri sensin.
Ну, ты же у нас капитан.
Ya da diğer takımlardan yardım istemek zorunda kalırsak?
Или что, если нам придется просить участника другой команды помочь?
Yarışmaya zamanında hazır olabilmenin tek yolu, robot takımının : okuldan önce, öğle tatilinde, okuldan sonra, boş zamanlarında, hatta geceleri 7 / 24 çalışmasıyla mümkün.
Мы успеем подготовиться к соревнованиям, только если вся команда работает 24 / 7. До школы, во время ланча, после школы, на свободных уроках, даже ночью.
Ama o ilk kadın takım lideri, bu önemli birşey.
Но она первый капитан команды женского пола, это очень важно.
Oyunlar başlamadan önce, her takım robotlarını kontrol ettirmelidir.
Каждая команда должна провести проверку робота прежде, чем мы начнем наши соревнования.
Doğru. Bak, ilk turda aynı birlikteyiz bu demek oluyor ki, biz ikinci tura başladığımızda takımın güzelce oturmalı.
Слушай, мы в одном союзе в первом раунде, а значит, вашей команде красоваться и во втором раунде.
Hadi bakalım Palomar Takımı!
Вперед, команда Паломар!
Ya da en iyisi, işe yaramaz takımını da alıp eve gitmeye ne dersin? Tamam mı?
Или еще лучше, соберите свою бесполезную команду и идите домой, ладно?
Camın arkasındaki tek kız takımı olmadıklarından nefret ettiklerine eminim.
Уверена, что они ненавидят нас за то, что они не единственные девчонки здесь.
İyi şanlar dilemek ve başka bir kız sürücü takımını görmenin ne kadar harika olduğunu söylemek istedim.
Просто пришла пожелать вам удачи и сказать, как здорово, что еще одна команда из девочек принимает участие.
Herneyse, bize inanmayacaklarını biliyorduk çünkü biz kız takımıydık, değil mi?
В общем, мы знали, что нам никто не поверит, ведь мы девушки.
Bu arada Kaptan Slattery ve ben kara takımına liderlik edeceğiz, Castillo'nun ağırlık merkezini tespit edeceğiz.
В это время мы с капитаном СлЭттери возглавим отряд и найдем КастИлло.
Birisi birine cesaret veriyor bir futbol takımına söyler gibi.
Один подбадривал другого как в спортивной команде.
Ameliyat iyi geçince B takımını yollar.
Мы всегда посылаем молодняк, когда всё прошло хорошо.
Takım olmanın koşulu bağlılıktır.
Быть в команде означает совместные действия.
Takım arkadaşlarınızdan hoşlanmayabilirsiniz.
Может, вы не похожи на своих товарищей...
Şu Kuzey Yakasının takım elbiselileri...
Эти костюмы с Северной стороны...
- Bildiğim en zeki ayak takımı sensin.
Ты самый умный человек из низов общества
- Ne takımı?
Каких костюмах?
Teşekkürler, Mitch. Ve takım elbisen de esaslıymış.
Костюм сидит отлично.
Bunun olduğuna inanamıyorum. Sence Green Arrow'la takılan siyah maskeli, uzun boylu adamın Curtis olduğunu anlamamış mıyımdır? İnanamıyor musun?
Поверить не могу, что всё по-настоящему.
Bir şeylere takıldım.
Я... Я просто увлеклась.
Bunu, yaptığımız her şeyi gören bir güç olduğuna yaptığımız her şeyin önemli olduğuna ve asla yalnız olmadığımıza dair bir hatırlatıcı olarak tak.
Носи это как напоминание о единой всевидящей силе, что видит всё, что мы делаем, о ценности всех наших деяний и о том, что мы не одиноки.
Genellikle evinde veya mızmız arkadaşlarıyla janjanlı restoranlarda takılıyorduk.
Практически всегда зависали у него или этих ресторанах для снобов с его друзьями.
Garip bir başlangıç yaptığımızın farkındayım bizim de buralarda takılmamıza müsaade eder misiniz?
Знаете, мне кажется... Мы начали не с той ноты, но есть ли хоть какая-то вероятность того, что вы позволите нам остаться на какое-то время?
Tanrım, Tandy. Neden bu adamları bu kadar donuna takıyorsun ki?
Боже, Тэнди, откуда у тебя такой стояк на этих парней?
Çünkü senin beni istemediğini düşündüğüm için onunla takıldım ben.
Я был с ней только потому, что думал, ты больше не хочешь иметь ничего общего со мной.
Takılırken dinleriz diye bir müzik listesi yaptım.
Я составил плейлист музыки, которая мне нравится, чтобы расслабиться.
O zamanda, alışılmadık birinin etrafta takıldığını hatırlama şansınız var mı?
Может, вы помните кого-нибудь, кто приходил сюда?
Bununla takılacağım.
Нет, спасибо. У меня есть вариант и получше.
Sanırım değiştirmek için başka bir dolandırıcıyla takılman gerekecek.
Придется тебе встречаться с ещё одним мудаком, который купит новую, да?
Bu mahallede takılıp kalacağım.
Иначе я застряну в этой дыре навсегда.
Böyle takıldığım son kişi çalışırken lastikleri kesmişti.
Мое последний "лекарство" проткнуло шины на рабочей машине.