Tapınak Çeviri Rusça
568 parallel translation
Tapınak bölgesindeki sokağın ismi de buydu, hani bütün sokakların birleştiği yer.
Он жил возле собора на площади Пяти углов.
Çok güzel bir yerdi. Tapınak manzarasına bayılırdık.
Нам так нравился вид от храма.
Ama bana Tapınak Sokağı demiştin.
Лепик? Вы же сказали, на улицу Тампль.
Yaşlı şehre hakim iki şeyden biri olan Antonia Kalesi Roma iktidarının merkezi büyük altın tapınak ise yok edilemez bir imanın dış görüntüsüydü.
Над городом возвышалась крепость Антония - символ римского владычества, и огромный золотой Храм - символ глубокой веры еврейского народа.
Yakınlarda küçük bir tapınak var.
Здесь неподалёку есть маленький храм.
Yeni bir tapınak olmayacak... sizin tapınak dediğiniz yer mi?
Только не часовня опять. Храм?
Değil mi? Tapınak hakkında fikriniz var mı?
Есть идеи насчёт места?
Tapınak Radyosu sizlere şu soruyu soruyor :
Это Радио Скиния. И мы вопрошаем!
Tapınak onun güç kaynağı.
Храм - источник его силы.
Cunegonde de Montignac bir tapınak şövalyesiyle birlikte olduğu sırada babası ikisini de tavuk gibi boğazlamış.
В этой кровати Кунигунда де Монтиньяк отдалась храмовнику. Отец застал их и прирезал как поросят.
Kendi payımla Tanrı için bir tapınak inşa edeceğim.
На свою долю я построю храм для Господа.
Bana : "La Réunion'daki 89 dini mabetten 62'si Katolik kilise, 20'si tapınak 3'ü camii ve 4'ü de Protestan kilisesidir." dedi.
Он сказал - среди 89 религиозных заведений на Реюньоне - 62 католических храма, 12 пагод, три мечети и 4 адвентистских храма.
Ama ölümsüz tapınak beni yeniden oluşturur.
Но храм вечности восстанавливает меня снова.
Nerede o, nerede şu tapınak?
Где находится Храм Жизни?
Tapınak şeyde...
Храм Жизни...
Şu tapınak...
И Храм Жизни.
Tapınak yok edilemez.
Храм Жизни нерушим и вечен!
Tapınak, nesin sen?
Храм Жизни, что ты такое?
Tapınak.
Храм Жизни!
Marangoz Sokağı, Tapınak Sokağı, Pirinç Sokağı, Buddha sokağı'ımız var.
У нас есть Улица Плотников, Улица Храма, Улица Риса, Улица Будды.
Kendimize yeni bir tapınak inşa edeceğiz.
Мы построим святилище.
En sonunda tapınak göründü.
В конце концов, мы достигли храма.
Neredeyse bin yıl kadar önce Güney Amerika'daki, Anasazi halkı yılın en uzun gününü gözlemlemek için taş bir tapınak inşa etti.
Почти тысячу лет назад на юго-западе Америки люди племени анасази построили каменный храм, астрономическую обсерваторию, чтобы обозначить самый долгий день в году.
Tapınak gündönümünün ilk ışığını hâlâ almakta.
Но их храм продолжает ловить первые лучи Солнца в день летнего Солнцестояния.
Bu gördüğümüz tapınak cennetin kraliçesi Hera'ya ithaf edilmiş ;
Это все, что осталось от древнего храма Геры, царицы небес.
Sonra babamı, kendi başlarına öldürmekten korktukları birini öldürmek için kiralarlardı. Tapınak girişlerine bir kurt resmi koyarlardı.
А потом они нанимают его, чтобы он убил того, кого они сами боятся убить.
Caladonia, Eros'un şerefine, erotik tapınak dansını yapsın.
Позволим Каледонии исполнить свой храмовый эротический танец во-славу Эроса.
Her tapınak ve camide birbirlerine el kaldırmaktansa ölmeye yemin ettiler.
Во всех храмах и мечетях они поклялись умереть прежде, чем поднимут руку друг на друга.
Rusya'da, Bakü'de, hâlâ Ateş Tanrısı için bir tapınak var.
Ты не дoвеpяешь пpиpoде? В Баку, в Рoссии, есть хpам Бoга oгня.
O tapınak.
Вот и храм.
Aynı bir tapınak gibi, bedenimi temiz tutuyorum.
Я держу своё тело чистым, как храм.
Altın Sayvanlı Tapınak on.
"Золотой храм" за десять.
Bir çeşit tapınak olmalı.
Это что-то вроде храма.
- Bu bir tapınak değil mi?
- Это храм, верно? - Хай.
Rodriguez, burada bir tapınak kurmuşsun.
Эй, Родригес. Тут у тебя настоящий храм получился.
- Tapınak Meskeni'nin yakınındayım.
- Я рядом с Темпл-Хаусом.
Benimle gel de seni bir süre Tapınak Meskeni'nde ağırlayayım.
Пойдём со мной, в Темпл-Хаусе тебе станет легче. Пойдём со мной.
Peki neden Tapınak Meskeni deniyor?
А почему Темпл-Хаус так называется?
Orası eski bir tapınak mevkiiydi.
В старину там был храм. - Это же ясно из названия.
Tapınak Meskeni'nin üstünde olabileceğini mi düşünüyordun?
А, может быть, над Темпл-Хаусом? Может.
Gözlemdi. Tapınak Meskeni civarında kaybolup mağarada tekrar ortaya çıktığından, bir bağlantı olmalıydı.
Исчезнув вблизи Темпл-Хауса... они появились в пещере, значит, между ними должна быть связь.
Michael Jackson, Encino'daki evinin yatak odasına Elizabeth Taylor adına bir tapınak yaptırdı.
Майкл Джэксон построил храм в честь Элизабет Тейлор в спальне своего дома в Энсино.
* Kızgın kılıçlara tapınak olur *
Сердитый меч заставляет дрожать небо.
Bebekler içinde bir tapınak var.
Есть храм для кукол.
Göksel Tapınak hakkında bir şey öğretmeni artık talep etmeyeceğim.
Я больше не буду вас просить рассказывать что-нибудь о Небесном Храме.
Ama aynı şey, solucan deliğinin içindeki Göksel Tapınak ile ilgili tüm bu şeyler şimdi gerçekleşiyor.
То же самое происходит сейчас со всей этой ерундой о Небесном Храме. Это тупо.
Tapınak karşılığında, Kubus, Kendra Vadisi katliamından kimin sorumlu olduğunu söyleyecekti.
В обмен на убежище Кубус скажет, что был ответственен за резню в долине Кендра.
Tapınak gibi. Hatırlatma.
Это обычай Как напоминание
Yunanlılar tapınak.
Греки строили свои храмы.
Güzellik "Altın Sayvanlı Tapınak"
1.
Altın Sayvanlı Tapınak Basım Tarihi : 1956
Золотой храм - 1956.