Uyarmıştım Çeviri Rusça
673 parallel translation
Sizi uyarmıştım!
Я же говорил, что это опасно.
Seni uyarmıştım.
Не будьте суровы с ней, мадам. Я предупреждала.
Seni uyarmıştım, bir daha bu kasabaya adım atarsan...
Я предупреждал вас, что если вы когда-нибудь покажетесь в этом городе снова...
Seni uyarmıştım.
Я тебя предупреждал.
Seni uyarmıştım!
Пообедали, а потом...
İşte bu yüzden seni böyle bir şey yapmaman için uyarmıştım.
Именно поэтому я предостерегал вас против подобных поступков.
Seni uyarmıştım.
Я предупреждал тебя.
Bunu asla bölmemen için seni uyarmıştım...
Синдерелла! Я же говорила тебе - не смей прерывать...
Vance, sana söylediğim evlenmeye niyetli olduğumdu..... ama seni uyarmıştım beni yanlış anlamaman konusunda.
Вэнс, я ведь говорил, что делаю собственные предложения и я предупреждал тебя насчет неправильного понимания.
Seni bu konuda uyarmıştım!
Я же запретил тебе!
Bana söylediği öyle.Ama o'nun asla boşanmayacağı konusunda uyarmıştım.
Именно это он ей и сказал, но я сказала ей, что он никогда этого не сделает.
Sizi uyarmıştım.
Hу, что я вам говорил?
Onu uyarmıştım, ama beni dinlemedi.
Я предупреждал его, но он не хотел слушать.
Onu uyarmıştım, değil mi Clipton?
Я ведь предупреждал его, Клиптон, не так ли?
Seni uyarmıştım.
Я ведь вас предупреждал.
Uyarmıştım.
Я же его предупреждал.
Sizi bunun hakkında ve bir şeyler yapmamız gerektiği konusunda uyarmıştım!
Я предупреждал Вас и говорил, что следует принять меры!
Seni uyarmıştım Dugan!
Я предупреждал тебя, Дуган!
Seni bu konuda uyarmıştım.
Я тебя предупредил.
Bak, seni düşünmek konusunda uyarmıştım.
Я ведь предупреждал тебя, думать вредно.
- Seni uyarmıştım Zeb.
Лу? - Я предупреждал тебя, Зеб.
Köklerinden çekiştiriyor. Sizi uyarmıştım.
Теперь вы сами увидели то, о чем я предупреждал!
Tavsiyelerinizi istemiyorum, sizi uyarmıştım.
Да, я никак не пойму, в чем там дело.
Seni uyarmıştım. - Mecbur kaldım!
Я предупреждаю тебя!
- Fazla ileri gitmemen için uyarmıştım!
- Как испугал! - Предупреждаю, не заходи слишком далеко!
Seni uyarmıştım İngiliz.
Я предупреждал тебя, англичанин.
Seni uyarmıştım ancak zengin insanlar fakirleri bir gün uyandıracaklarını hiç düşünmezler.
Я сообщил об опастностях, но богачи представить себе не могут, что можно пробудить бедных.
Alo. Seni uyarmıştım.
Сообщество не потерпит вас - определенно.
Seni uyarmıştım, değil mi?
Я ведь тебя предупреждал, не так ли?
Bu programı, sloganımızın telif hakkının ihlali konusunda uyarmıştım :
Я уже предупреждал эту программу - Насчет нарушения прав армии относительно нашего слогана :
Kalleşliği konusunda uyarmıştım. Onu öldürün!
Я предупреждал вас о его предательстве.
Sizi uyarmıştım.
Я предупреждал вас.
Sizi uyarmıştım ama sakın sizi benim...
Я предупреждал вас, но вы не сделали выводы...
- Onları uyarmıştım.
- Я их предупреждал.
- Onları almaman için uyarmıştım seni. |
- Я говорил тебе не брать их с собой.
Seni uyarmıştım.
Я тебя предупреждала.
Ve dahası, seni daha önce uyarmıştım.
Я вас предупреждала.
- Sizi uyarmıştım!
- Я пpeдyпpeждaл!
- Sizi uyarmıştım.
- Я пpeдyпpeждaл.
Seni uyarmıştım, değil mi?
Ведь я предупреждал.
Seni uyarmıştım.
Я же просил!
- Sizi uyarmıştım.
- Я предупреждал вас!
Seni Pigalle konusunda uyarmıştım.
- Шагай вперед.
- Seni daha önce uyarmıştım.
! Я уже предупреждал тебя.
Seni uyarmıştım. Sen inat ettin.
Я вас предупредил.
Beklediğimizden çabuk oldu. İçkisinin sert olmaması için seni uyarmıştım.
- ( Человек ) Быстрее обычного.
Claiborne, seni uyarmıştım. Uzaklaş.
Я предупреждал тебя, Клейборн.
Onu uyarmıştım.
Я говорил ей.
Ne o? Karım, beni tehlikede olduğum konusunda uyarmıştı.
Мою жену предупредили,... что мне грозит опасность.
Sizi bu konuda uyarmıştım.
- Прямо сейчас?
Bugenhagen kardeşinizi uyarmıştı. Oh, Tanrım...
Бугенхаген предупредил вашего брата.