Uydurma Çeviri Rusça
813 parallel translation
Bana hikaye uydurma.
Не выдумывай ничего.
Kartların sadece uydurma.
Твои карты ерунда.
Zaten uydurma bir isim kullanmış.
Он назвал вымышленным именем.
Herşey uydurma, gerçek olan tek bir kelime bile yok!
Всё это гнусная ложь!
Bir katilin uydurma hikâyesinin ikinci ağızdan tekrarı.
Он тебе просто пересказал версию убийцы, которая ничем не подтверждается.
Dünya'nın her yerinde anlaşılabilir. Uydurma isimlerin ses uyumları, bilimle bağdaşmaz, sıradan dil daha iyidir.
На этих языках названия звучат лучше всего.
Uydurma lütfen Cerusico!
Не морочь мне голову.
Neden Bayan Snow, bu bir uydurma!
Миссис Сноу, это ведь неправда!
Uydurma röportajında beni aptal gösterme küstahlığında bulunmuşsun. Deli, iğrenç, tuhaf, üzgün. Ben, gerçekte çok neşeliyim.
В прошлом своём интервью ты решил изобразить меня идиотом, шутом неким мрачным затворником, грустным меня, такого весёлого и непринуждённого.
Gazetelerde yazan uydurma haberlere inanmıyorum.
Не могу принять непродуманные теории, которые продают газеты.
Bunlar uydurma Ben, uydurma hikayeler.
Это только выдумки, Бен. Выдумки.
Bana hiçbir mazeret uydurma şimdi.
Мне не нужны ваши жалкие извинения.
Demek Bill Carson uydurma bir isim, ha?
Так значит... Билл Карсон - это придуманное имя, да?
Bu da mı uydurma?
Это тоже придуманно?
Duymuştum. Uydurma bir hikaye değil mi?
Я слышал о них, но разве это не сказки?
Haydee için de öyleydi. Bana itaat etmeye hazır oluşu çok hoşuma gitmişti. Önceki gece paylaştığımız uydurma sırlar bizi daha da birbirimize yaklaştırmıştı.
Хайде была рада оказать мне услугу, и это укрепило наши отношения прочнее, чем мои недавние поползновения.
Evet, hikaye uydurma demek istiyorsun.
Ага, то есть история выдумана?
Yani, uydurma biyolojiniz, uydurma dininiz var.
Что это за лже-натурализм, лже-религия?
çünkü asil gerçekligi asiri gelismis meta ekonomisi tarafindan asindirilmis durumdadir ve ayrica sahte bir yasam için zorunlu bir uydurma gerekçe olarak is görmektedir.
Это происходит потому, что её подлинная сущность подтачивается сверхразвитой товарной экономикой, потому что псевдо-жизни теперь требуется некое псевдо-оправдание.
... bir sorunun içinde olduğuna inanıyorum tehlikenin içinde ama ne çeşit bir tehlike bilmiyorum ve ne kadarı uydurma, emin değilim.
Я верю, что вы попали в беду. Я понимаю, вам грозит опасность. Но какая?
Beni serserilik gibi uydurma bir suçtan tutuklamaya çalıştı.
Твой друг совсем с ума спятил. Он грозится арестовать меня за бродяжничество.
Biri uydurma ise, neden diğerleri de olmasın?
Но если один, то почему не оба?
Uydurma bir haber.
Левой ногой написано.
Kafiye uydurma konusunda çok büyük bir yeteneğin var.
В рифмах ты, смотрю, герой.
Soykırımın tamamen uydurma olduğunu.
То, что геноцид-это выдумка.
Uydurma bir şirketin hesabına parayı yatırıyorum.
Я кладу деньги на счет одной фиктивной финансовой компании.
Çok fazla uydurma hikaye var ama hepsini gözlerimle gördüm tıpkı seni şu anda gördüğüm gibi.
А теперь представь, что ещё можно вообразить, если уж мне довелось видеть такое своими глазами? Так, как сейчас тебя вижу.
- Telefonu açık bırakıyorsun! - Meşguldüm. Böyle bir yalan için saçma bir bahane uydurma!
" огда мо € мать, котора € была весьма нервной, заперлась в туалете... и проглотила смертельную дозу косточек дл € домино.
Warren Raporundaki ifademi okuduğumda... tamamen uydurma olduğunu gördüm.
И, когда я прочла свои показания В отчете Уоррена, Это была подделка.
- Yaygın bir uydurma, yoldaş.
Всеобщее одурманивание, товарищ.
Vulkan'ların da nane dedikleri uydurma bir şeyleri var. Ne olduğunu anlamazsın.
У вулканцев есть странный концентрат, они его называют мятой...
Bildiğim diğer kadeh kaldırma şiiri, uydurma bir nüktedir.
Я знаю ещё только один тост - это шуточный стишок.
Scrooge'in ürkmediğini söylemek uydurma olurdu.
Факт, что Скрудж испугался, не стоит подвергать сомнению.
Film gerçek oldu. Uydurma olmaktan çıktı.
Кино снова стало реальностью, перестав быть фантастикой.
Baba, sen ve uydurma hikayelerin.
Папа, все эти истории надоели!
Bundan daha uydurma bir şey olamaz.
Ничего не может быть так далеко от истины.
Tamamen uydurma.
Она сфабрикована.
- Ne demek uydurma?
- В смысле выдумка?
- Uydurma işte.
- Выдумка.
Häagen-Dazs uydurma. Danimarka'ya ait değil.
Мороженое Хааген-Дацс не датское.
Bakın, bunlar uydurma.
Какой-то сумасшедший дом!
Bu taht uydurma.
Обычно он сидит на кухонном табурете, а под себя подкладывает старый коврик из конского волоса.
Söylediklerin alenen uydurma olmadığı sürece.
Я найду кого-нибудь еще.
Uydurma.
Подделка.
Sanki uydurma gibi, bilirsin ya.
Он немного простоват.
Onlar uydurma değil.
- Не переведено -
Hepsi uydurma. Sonra konuşuruz.
Это все неправда.
- Uydurma haberler.
Как быстро она все выдумывает.
Uydurma bir şeye benziyor, değil mi?
" вучит легкомысленно?
Sinir bozucu uydurma kelimelerden biri bu.
"Аварией"!
Bir uydurma o.
Моя фантазия.