Uğradık Çeviri Rusça
1,592 parallel translation
- Sadece uğradık.
- мы просто хотели зайти.
Korkarım ki ihanete uğradık.
И боюсь, нас с вами предали.
Saldırıya uğradık.
Атака террористов.
Saldırıya uğradık.
На нас напали.
Hayal kırıklığına uğradık.
- Сплошное разочарование.
Saldırıya uğradık.
На нас напали!
Hayal kırıklığına uğradık.
Мы... мы разочарованы.
Perşembe günü arı saldırısına uğradık.
В четверг нас атаковали пчёлы.
tabii ki, ölüm timleri, bizi gördüklerine pek mutlu olmadılar, bu yüzden, saldırıya uğradık, Pete, sırtından vurulmuştu.
Конечно, члены эскадронов смерти не очень рады были видеть нас, мы попали под обстрел и Пит был ранен.
Hey, saldırıya uğradık!
На нас только что напали.
Saldırıya uğradık.
Мы атакованы.
Her neyse, geçen haziran federallerin baskınına uğradık,..
В общем, федералы проводили на нас облаву в прошлом Июне, и взяли кузена Ника Сашу.
Hayal kırıklığına uğradım.
Какое разочарование.
Üç Çinli, polis kılığındaki eşkıyalar tarafından saldırıya uğradı.
Трое китайских мужчин подверглись нападению бандитов, переодетых полицейскими.
Biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylesem bu ben korkunç biri yapar mı?
Я буду чудовищем, если признаюсь, что немного разочарован?
Hayır. Hayır. Lynn, hayal kırıklığına uğradığını biliyorum.
Если схватки не усилятся, вам придётся рассмотреть вариант кесарева сечения.
Hayal kırıklığına uğradım Tess.
Я разочарована, Тесс.
Bunları, Facebook'taki herkes birbiriyle buluşup işi pişiriyor dediğim ve hayal kırıklığına uğradığın için söylüyorsun.
Ох. Оу, это из-за того что я сказала О Фейсбуке и что все ищут с кем перепихнуться,
Hayal kırıklığına uğradığını biliyorum Lois ama benim hatam değildi.
Вот черт. Слушай, уверен, ты разочарована, но это не моя вина.
- Annem içki içtiği için hayal kırıklığına mı uğradın?
- Ты разочарован, потому что мама пила?
Neden hayal kırıklığına uğradığımı anlamadım.
Я не знаю, почему разочарован.
Hayal kırıklığına uğradım.
Я разочарован.
Acaba güzel bir kız uğradı mı?
А сюда, случайно, не заходила одна симпатичная девушка?
Şaşırmadım ama hayal kırıklığına uğradım. James. James.
Я разочарована, но не удивлена Джеймс.
Holliwell hayal kırıklığına uğradı gibi geliyor.
Показалось, что Холивел был весьма разочарован.
Yaklaşık üç ay önce aynı şekilde işkence görüp, tecavüze uğradı.
Три месяца назад на нее тоже напали с электрошокером и изнасиловали.
Ben, şu anda büyük hayal kırıklığına uğradım, yahu.
Я сейчас так разочарован.
Hayal kırıklığına uğradığın için üzgünüm.
Мне жаль, что ты разочарована.
Bunu söylemek zorundayım Kurt. Sende gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
Что ж, Курт, должен сказать, что я действительно разочарован в тебе.
Açıkçası hayal kırıklığına uğradım.
Честно говоря.. Я разочарован.
Hayal kırıklığına uğradım.
Что ж, я расстроен.
- Malibu'daki kızgın kadınların hışmına uğradı.
Не хочу об этом говорить. В Малибу он оставил за собой след из разозленных, униженных женщин.
Hayal kırıklığına uğradım...
Вот чёрт.
South Park denen kasaba tarafından açık açık tekrardan iftiraya uğradım.
" жасно, но мен € снова оклеветали в городишке — аус ѕарк,
Mason'u tanıyan bir kız eve uğradı.
Та девушка, знакомая Мейсона, заезжала к нам домой.
- Hayal kırıklığına uğradım Johnny.
- Тогда я разочарован, Джонни.
Wendy kız arkadaşım bugün öğle yemeği saatinde bana uğradı.
Венди, моя девушка, она заходила ко мне сегодня во время обеда.
Biraz hayal kırıklığına uğradığımızın farkındayım.
Я знаю, это немного расстраивает...
Hayal kırıklığına uğradım.
Хм. Я разочарован.
- Hayal kırıklığına uğradım.
- Печально-печально.
Hatta kısa bir süre önce, tacize uğradığını düşündüğünüz bir çocuğu korumak için hapse girmiştiniz, değil mi?
- Да. И я горжусь этим.
Araba hala burada, elektrik de yok. Şüphelinin buraya uğradığı açık.
Машина еще здесь, и электричество отключено, так что неизвестный определенно был здесь.
Hayal kırıklığına uğradım.
Что ж, жаль.
Boyko, cidden hayal kırıklığına uğradı.
Бойко очень разочарован.
Hayal kırıklığına uğradım resmen.
И поэтому я так расстроен.
Ne, hayal kırıklığına mı uğradın?
Что, ты расстроена, не так ли?
Hayal kırıklığına uğradım, Shawn.
Я разочарован, Шон.
Abigail ile görüşmeye başladığımda ne kadar hayal kırıklığına uğradığını hatırlıyor musun?
Помнишь, как ты расстраивался, когда я начал встречаться с Абигайль?
Evet, duydum. Hayal kırıklığına uğradım.
Да, я слышал это.
Derek'te onu döverek hastanelik etti. Ardından kız kardeşini tecavüze uğradığını anlatması için bize yolladı.
Дерек мочит его, отправляет в больницу, а потом заставляет сестру рассказать историю про изнасилование.
Hayâl kırıklığına uğradı mı?
Он огорчился?