English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ V ] / Vaş

Vaş Çeviri Rusça

801 parallel translation
Düşük standartlardakilerden kurtulmak konusunda ciddiydi. Kendini bugünkü yerine getiren kurum vasıtasıyla ilerleyemeyecek çünkü savaş bitti.
он жёстко отсеивал. которое он так тщательно формировал.
Postana vasıtasıyla...
До востребования.
Bu evlerin içlerinde su kuyusu gibi yankılanan, tavanı açık hücreleri andıran ve üstlerindeki teraslar vasıtasıyla birleşen avlular yer alır.
Дома имеют внутренние дворы, похожие на тюремные камеры без потолка, где эхо, как в колодце. И все дома сообщаются плоскими крышами.
Çiçekleri onun vasıtasıyla alacaksın. Onlarla birlikte tüm... "
Пока я вдалеке, пусть они напоминают обо мне.
- Vasıflarım uygun.
- Я хорошо оснащена.
Bu olayda bir sürü baskı yapılıyor, özellikle "The Observer" vasıtasıyla ben de burada oturup...
Слишком много давления по этому делу, особенно от "Обсервера". И я не могу просто сидеть здесь и...
Eğitim ve mizaca bakarak vasıflı biri olduğumu anlayan pek çok insan içinse bir iş.
Как считают многие, это занятие, к которому отлично подходит.. .. мой темперамент и подготовка.
Birbiriyle örtüşen ve organize olmaktan uzak bir çok araştırma örgütü bulunmakta ve düşüncemiz odur ki bilim güvenilir bir ağız vasıtasıyla ifade edilmelidir.
Из-за множества пересекающихся и нескоординированных организаций было решено, что наука должна иметь единый официальный голос.
Bir medyum vasıtasıyla konuştu.
Он говорил через медиума.
Ses bu kablo vasıtasıyla kayıt kutusuna gider. Bir adam da onu büyük balmumundan bir plağa kaydeder ama önce mikrofona konuşmalısın.
Звук проходит через провод в ящик и записывается на большой парафиновый диск но в начале ты должна говорить в микрофон.
Ses buradan gidecek bu kablo vasıtasıyla, doğru kayıt odasına.
Звук проходит из него через этот провод на диск.
Ve her ne söylersen kablo vasıtasıyla kayıt cihazına gider.
Все, что ты говоришь, идет через провод на запись.
Bir er, vasıfsız bir piyade.
Рядовой, без чина, без звания.
Evin, bulabildiğin tek vasıta neyse odur.
Ты не досыпаешь. Редко моешься.
Vasıfsız işçi olarak mı çalışacaksın Yorie?
Устроишься судомойкой, Йориэ?
Vasıfsız işçi olmana gerek kalmadı, Yorie.
Йориэ не надо батрачить.
Geçtin! Bu bir kamu vasıtası.
Это тебе не такси, а общественный транспорт.
Bazı doğal yetenekleri haricinde vasıfsız.
За исключением, так сказать, природного дара.
Şimdi beyler hastayı hissizleştirmek için azot oksit içeren bu özel formasyonu, bu inhalatör vasıtasıyla hastaya vermek niyetindeyim.
- Итак, джентльмены используя этот специальный препарат который содержит оксид азота пропуская через определенные фильтры я смогу ввергнуть пациента в безсознательное состояние,
Vasıfların?
Какая у вас квалификация?
Bu, en değerli vasıflarımdan biri. Şimdi gördüğünüz gibi.
Одно из моих самых ценных качеств, как теперь выясняется мне будет приятно,
Lady Patrizia'ya araştırmamıza devam edeceğimizi ve Bayan Claudia'nın başka bir vasıtayla döneceğini söyle.
Скажите синьоре Патриции, что мы продолжаем поиск, и что синьорина Клаудия даст знать каким-нибудь образом.
Bir şey bulursan Alan vasıtasıyla bize iletirsin.
Если, что-нибудь обнаружите, дайте нам знать.
Elbette, aziz vasıfları taşıyor.
Просто святой!
Düşüncenin zorlayıcı şartı, onun ancak sözcükler vasıtasıyla kavranmasıdır.
Исследуя сознание, вы не сможете понять иначе, как словами то, что вы думаете.
"Tanrının izniyle, biz yeneceğiz. Barışta, korkusuzca ve sağlıkla, damarlarımızdaki temiz kanımız vasıtasıyla."
Мы добьемся победы и будем жить в мире, свободном от страха соблюдая чистоту и сущность наших телесных соков.
İletişim vasıtalarından tamamıyla yoksunuz.
У нас нет никаких средств связи.
Projektörün odak noktası... Şurada ışık vasıtasıyla oluşuyor.
Фокус рефлектора может быть виден - здесь с помощью световых волн.
Ve bu kez benim vasıtam kırılamaz.
И на сей раз мои способы нерушимы.
Efendimiz Tanrının benim vasıtamla sizlere buyurduklarına.
"которые я вам заповедую."
Yerleşim bulunmayan Gamma II gezegenciğinin yörüngesine giriyoruz. otomatik iletişim ve astrogasiyon istasyonu vasıtasıyla.
Мы выходим на орбиту Гаммы II, необитаемого планетоида с автоматической связью и станцией астрогации.
Başka vasıfları da var ama.
Но у него есть и достоинства.
Sizin özel vasıflarınız neler?
Какими специальными навыками вы обладаете?
Oğul ve Kutsal Ruh, ezelde Baba'yla birdi. Baba'mızın kendinden gelen ve zaruri yasası vasıtasıyla!
Сын и Святой Дух совечностны с Отцом, путем неотъемлемого и важнейшего деяния Отца!
Bunun aracılığıyla Colossus bizimle iletişim kurabilir - afedersiniz beyler - ve biz de bu cihaz vasıtasıyla ona cevap verip iletişim kurabiliriz.
Ѕлагодар € им, олосс может общатьс € с нами. ј с помощью этого устройства, мы можем общатьс € с олоссом.
"Güney Afrika ve İngiltere'de çalışan pek çok kadın da vasıfsız işçi ya da hizmetçidir."
Большинство работающих женщин ( и в Южной африке, и в Англии ) либо неквалифицированный работник, либо служанка.
Ne vasıfları var ne de kabiliyetleri.
У них нет квалификации или способностей
Uçsuz bucaksız bir keşfin sınırındayız, ve kararımızı uzman olmayan, vasıfsız birinin gözlemleri üzerine dayandırdığımız gerçeğinin etkisinde kalmak ahmaklık olur.
Мы стоим на пороге величайшего открытия, и мне бы не хотелось, чтобы на наше решение оказал влияние тот факт, что мы опираемся на наблюдения человека безо всякой ученой степени.
Siz otopsi yapabilecek vasıfta mısınız? O benim karım.
- Вы квалифицированно проводите вскрытие?
Benim amacım bu Dünya'yı bilgi vasıtasıyla açıklamak değildir.
Цель моего учения - не объяснять мир любознательным.
Sonra bu sattıklarını çok pahalı fiyatlarla adamları vasıtasıyla tekrar kendisi satın alıyor.
В-третьих, он снова их покупает, но уже за очень высокую цену используя своих людей.
Tiwa tüm bildiklerini bir kulaklık vasıtasıyla öğrenmişti. Bu karmaşık aparat, öğretileri doğrudan beynine kazıyıp sonsuza dek hafızada kalmasını sağlıyordu.
Tива училась при помощи наушников которые вводили знания прямо в мозг... и навсегда записывали их в памяти.
Vasıfsız bir boksör olursa, bu maç için bir yenilik gerekir.
Раз у меня нет достойного соперника, нам нужен новичок.
- Uşağı, Hebediah vasıtasıyla işlerin kötüye gittiği dedikoduları yayılmaya başlayacak ve eşyaların nerede olduğu hakkında karışıklık çıkacak.
И будет в это время много слухов о всяких потерявшихся вещах, хм, и, должно быть, большое замешательство, где же вещи.
Bunun yerine ilk kırkayaklar her katmanda dallanan tüpler boyunca tüm vücuda yayılan hava vasıtasıyla dokuların oksijeni doğrudan emmesini sağlayan sistemler geliştirdi.
Вместо этого первые многоножки развивали систему из ветвящихся труб в пределах каждого сегмента, вдоль которого воздух распространяется ко всем частям тела таким образом ткани непосредственно могут поглотить кислород.
Kullanılmadıkları zamanlarda onları koruyabilmek için kıvrılabilmeleri gerekir. Bu da kanatlardaki damarlarda olan yaylı eklemler vasıtasıyla gerçekleşir.
Когда они не используются крылья должны быть свернуты и защищены, это решается подпружиненными суставами в прожилках крыльев.
Bu arada, Arthur Dent, beklenmedik bir şekilde, Guilford'dan değil de, Betelgeuse yakınlarındaki küçük bir gezegenden gelmiş olan bir arkadaşının vasıtasıyla dünyadan kaçmıştı.
"ем временем, јртур ƒент удрал с" емли в компании его друга, который неожиданно оказалс € выходцем с маленькой планеты в районе звезды Ѕетельгейзе, а вовсе не жителем √ илфорда.
Şeytanı, bu kitap vasıtasıyla dirilttiğime şüphem kalmadı. "
У меня нет сомнений... то, что я воскресил с помощью книги, зовёт меня.
Nihayet, post-hipnotik telkin vasıtasıyla. onu transa sokabilecektir.
Используя постгипнотическое внушение... она будет способна теперь вызывать транс по желанию.
Janine, senin vasıflarında biri kolaylıkla iyi bir iş bulabilir ya restoran işinde yada temizlik işinde.
Джейн, кто то с такими навыками как ты....... с такими характеристиками можно найти самую лучшую работу в пищевой промышленности или отельном бизнесе.
- Vas, hey Vas!
- Вась, а Вась!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]