Yarışını Çeviri Rusça
10,345 parallel translation
Müdüre sihir saatinin gece yarısında başladığını düşünüyor.
Заведующая приютом думает, что он наступает в полночь.
# Bu amansız hayatın katıl yarışına
♪ get caught in the race of this crazy life
Bir dallama gibi arabayla dolaşıp vaktinin yarısını dünyanın sikik Chet'leriyle görüşerek diğer yarısını da mankafayı İngilizce'ye çevirmekle harcarsın.
Ты ездишь повсюду, как последний мудак. Половину этого времени ты будешь опрашивать всяких тупых Четов мира сего. Вторую половину ты проведёшь, пытаясь перевести их пиздёж на английский.
Yarısını al bakalım. Çarptığımız araba yüzünden birkaç yüzlük eksik.
Здесь половина минус пара сотен, ну, за ту машину, что мы разбили.
Bu kadın ölmüş, kafasının yarısı yok.
Эта женщина мертва. У неё нет полголовы.
İnsan ırkının bir yarısı, diğeriyle savaş halinde.
Половина человеческой расы пошла против другой половины.
87. caddedeki ev ve 10 milyon dolar değerindeki market de dahil olmak üzere annesinin emlaklarının yarısından pay almanız yüzünden çileden çıkmıştı.
- От того, что вы получили половину имущества её матери, включая дом на Восемьдесят седьмой улице ценой в десять миллионов?
Halkımın yarısı açlıktan ölürken siz karnınız tok sırça saraylarınızda yaşıyorsunuz.
Вы живете в своих стеклянных дворцах и набиваете животы, в то время, как половина моего народа умирает от голода.
Onların yarısı harap durumda.
Половина из них обрушились.
Evet, birkaç saat. Bilmek bile istemeyeceğin yerlerimizden kanayıncaya kadar anlayacağın. Bu zamanın yarısı yola çıkana kadar gider.
Да уж, пару часов до того, как истечём кровью из мест, о которых тебе лучше не знать... и только час до того, как они улетят.
Büyük yarış yarın.
Завтра важная гонка.
Risk büyük çünkü kaybeden 30 sene boyunca dağa gelemeyecek. Bu yarışın ne kadar önemli olduğunun farkında mısın Dennis?
Ставки высоки, потому что проигравшего изгонят с горы на 30 лет.
Büyük yarışı kazanamasın diye Drisko'yu ihbar ettiler.
Вот блин! Они подставили Дриско, чтобы он не выиграл важную гонку.
Yıllık büyük yarışın hükmen galibi...
За отсутствием соперника победителем ежегодной важной гонки...
Olacak, çünkü yarım milyonu garanti ediyorum ayrıca Brennan'ın ödediğin yarısı, eğer hepsini öderse.
T'll работа, потому что я гарантирую вам полтора миллиона, плюс половина любой Бреннан платит, если он платит вообще.
Belki daha hayatının yarısındasın ama çoktan pes etmiş durumdasın.
У тебя впереди ещё полжизни, а ты уже сдался.
Paranızın karşılığında alacağınız hizmet de şöyle : Adam sabah adliyeye gelir, yarım düzine dosyayı rastgele seçer, her müvekkiliyle en fazla yarım saat görüşüp, hakim karşısına çıkar.
За ваши деньги вы получите парня, который торчит в суде с самого утра, наобум вытаскивает полдюжины файлов из корзины...
Polis, itfaiye ve tıbbi acil durum hizmetleri yarın sabah 7'ye kadar devre dışı olacaktır.
Полицию, пожарных и скорую помощь можно будет вызвать после 7 часов завтрашнего утра.
Bu yarışı adil ve makul şekilde kazanmalıyım anasını satayım.
Я должна победить чисто, справедливо.
Bakın gece yarısını geçti.
Так, уже за полночь. Нужно выдвигаться. Так, уже за полночь.
Kıyıdan bu kadar uzağa demir atması için dümenin yarısını kırmışlar.
They've scavenged half the rig to anchor this far from shore.
Guadalcanal'da sol bacağımı ve yüzümün yarısını kaybettim. Ama o bayan hayatta olmak için beni mutlu hissettiriyor. Tekrar çalar mısınız?
Я потерял левую ногу и пол-лица в Гуадалканал но эта дама заставила меня радоваться, что я жив вы можете ее повторить?
Ve Gece Yarısının Ötesi, yine bariz sebeplerden dolayı.
И "Обратная сторона полуночи" тоже.
Paranın yarısını aldılar.
Его половина денег у них.
Emniyetin yarısını da beraberimde götürürüm.
Со мной отправится половина департамента.
Mahalledeki insanların yarısının bir akrabası hapiste.
У многих здесь друзья, кузены, дяди, браться в тюрьмах.
Dua et güçleri olan ben değilim çünkü ona yaptıklarının yarısını bana yapsan seni gebertirdim.
Будь благодарен, что я у меня нет способност ей... потому что я бы убила тебя если бы ты сделал хоть половину того, что ты сделал с ним, со мной.
İyi niyet göstergesi olarak bu görüşmenin sonunda rehinelerin yarısını bırakacak.
В качестве жеста доброй воли, Мистер Кейдж обещает отпустить часть заложников в конце звонка.
Teşkilatın yarısı bunu biliyor.
Половина отделения в курсе.
Ben topladım, yarısını da verdim. Beni kandırmaya çalışma.
Я собрала эти деньги, я дала тебе половину.
Yarın adımlarının sayısını şaşırırsan hayatının en kısa 800 metresi olur.
Собьешься со счета шагов завтра, и это будут самые короткие пол мили в твоей жизни.
Belli ki yanlış yarın Elf.
Точно на неправильную половину.
Şimdiye feribotla anakaranın yolunun yarısını tamamlamıştır bile.
Она уже на пароме на полпути к материку.
Yarın ilk ışıkta tekrar başlayacağız.
Продолжим на рассвете.
Kasabanın yarısından çoğu hala Anna'nın yaptığına inanıyor. Yani?
Университетского профессора можно вычеркнуть.
Kasabanın yarısından çoğu uzay gemilerine de inanıyor. Sen, onun yaptığına inanmıyorsun ama, değil mi?
Пол города думает, что это дело рук Анны.
Oranın yarısı benim ihtiyarın ama ben bile gidemiyorum oraya.
Половиной владеет мой старик, но даже мне туда не попасть.
- Cullen Bohannon'la zemin düzleme işçileri olmadan yarışırsın.
Или можете пытаться выиграть гонку с Калленом Бохэнноном без рабочих.
Bay Bohannon, söylesenize. Yarışın sonuna kadar Central Pacific ile kalmayı planlıyor musunuz?
М-р Бохэннон, скажите, вы собираетесь остаться с Централ Пасифик до конца этой гонки?
Bahse girerim kocası... başka bir adamla dünyanın yarısını dolaşmasından hoşlanmamıştır.
Готов поспорить, муж был не в восторге, увидев ее в газете в компании другого мужчины на другом конце света.
Suçsuz bölümümüzdeki insanların yarısı siyahlar içinde geziyor.
Половина народа сидит в чёрном из наших присяжных за "невиновность".
Zaten ülkenin yarısının benden nefret etmesi yetiyor.
То есть, очень тяжело, когда тебя ненавидит полстраны.
Sırtının ortasında bir hıyar olan hayvana ne denir?
Как называется животное с прыщом посреди спины?
Senin de kafan sandığının yarısı kadar çalışıyorsa ne yapar eder gidersin.
Если вы хоть наполовину так умны, как о себе возомнили, вы тоже уберетесь отсюда как можно скорее.
Leydilerinin yarısı kadar dişli olsalar bile Boltonlar'ın işi biter.
Если они хотя бы вполовину столь же яростны, как их госпожа, то Болтоны обречены.
Halkımızın yarısını ilk gece kaybettik.
В первую же ночь мы потеряли половину наших людей.
Bak, delice geldiğini biliyorum ama benim gördüklerimin yarısını görseydin bana inanırdın.
Слушай, я знаю, что звучит безумно, но если бы ты видел хоть часть того, что видела я, ты бы поверил.
20 bine anlaştık ben yarısını istiyorum.
- Ты был согласен на двадцать.
Vaktinin yarısını sahne arkasında çantada geçiriyor.
Она полдня проводит в сумке за кулисами.
Genellikle gece yarısından sonra ve fena hâlde kahve kokarak gelir. Anlarsın ya.
Oбычнo oнa пpиxoдит пoслe пoлyнoчи, и oт нee пaxнeт, cкaжeм тaк, кoфe.
Birmingham'ın yarısı gitmiş.
Пол-Бирмингема вышло.