Yel Çeviri Rusça
111 parallel translation
Ağzınızdan yel alsın ama zaten o zamana kadar Durand yakalanır.
Очень мило, но Дюрана к тому времени поймают.
Taze bir yel!
Свежий ветер!
Yel değirmenleriyle öyle savaşıyorsun ki hayran olmamak elde değil.
Борешься с мельницами на пути, достойном восхищения.
Yel değirmeninin kola mı ihtiyacı var?
Это правда, что на лесопилку требуются люди?
Ağzından yel alsın, bu sadece ailem için en iyisi.
Моя семья заслуживает только лучшего.
- Ağzından yel alsın!
- Укуси свой язык.
Aggie halamın evinin yakınında yel değirmeni sokağındaki küçük bir odanın 2 haftalık kirası olarak 10 şilin verdi.
Это была двухнедельная рента за комнату наверху в доме на Уиндмилл-стрит,... рядом с Эгги, сестрой мамы.
"'Dinle beni'dedi Sancho, onlar dev değil, onlar yel değirmeni. "
"Пойми, - сказал Санчо, - они не гиганты, они - ветряные мельницы."
Yel değirmeni çiçeği ne zaman açar? - Ağustos'ta.
Когда были остановлены мельницы?
Eminim o yel değirmenleri onları serinletecektir.
Я уверена, что эти ветряные мельницы охладят их!
Yel değirmenleri serinletmek için değildir!
Мельницы так не работают! Спокойной ночи!
Chandler'ın tarlasındaki yel değirmenine tırmanırdım.
Эм, я бы забралась на ветряную мельницу на поле Чандлера.
Emin değilim ama büyük bir yel değirmeni vardı.
Я не уверена, но там была ветряная мельница, большая.
Yel değirmenine doğru gidiyor! Hadi!
Смотрите, он идет к мельнице!
Yel değirmeni yapmak istiyorsun.
Вы хотите построить ветряную мельницу.
Y'de "Yel değirmeni" nde durdum.
Я остановился на "М". Мельницы ветряные.
- Gerçek bir yel değirmeni.
На настоящей ветряной мельнице.
Annem beni yel değirmeni görmeye götürüyor. Gelir misin?
Мы с мамой идем, чтобы увидеть настоящую ветряную мельницу!
Bana anlattığın yel değirmeni var ya. Hatırlıyor musun?
Ветряная мельница, о которой ты мне рассказывала,... помнишь?
- Yel değirmeni.
Ветряная мельница!
Bir yel değirmeninin önünde, tahta ayakkabı ve lalelerle.
Перед мельницей, в башмаках деревянных, как пожелаете.
"Tek başına, bir müşterisi bile olmadan, yel değirmenleriyle savaşıyor."
Вот она и переживает, бедняжка.
- Lenny, neden bir yel değirmeni istedi ki?
- Зачем это Ленни ветряная мельница?
Bir yel değirmeninde yaşayacağım.
Я буду жить в ветряной мельнице.
Biz abayı yakmış insanlar buna mecaz diyoruz. Genç bayan, kafanızın içi bir küvet dolusu ay ışığının içindeki bir yel değirmeninden daha boş. İşte.
В фольклёре влюблённых это называется метафорой... вы, леди... так же пустоголовы... как козодой в ванне луны... теперь ты... он выжал из ума... как женщина может пойти на свидание с ним?
İzleyecek bir yel bul ve sonra bana Tamam olduğunu söyle.
Только после того, как воочию в этом убедишься, сообщишь мне, что все кончено.
Türkiye'de bir yel değirmeni çiftliği yapmak için teklif verdik, lokomotif bölümünü satmak için kurulu ikna etmeye çalışıyorum ve Kenneth gerçekten çok zorluyor
Мы подписались на постройку ветряной фермы в Турции, я пытаюсь убедить Совет продать локомотивный отдел, и Кеннет остается солидной занозой в заднице.
Yel değirmenlerini kovalıyor gibiyim.
Опять ветряные мельницы штурмую.
Nullah! Bu eski yel değirmeni yıllardır dönmüyor.
- Этот ветряк уже давно не работает.
Yel değirmeninden geçmemiz gerekiyor.
Нам нужно попасть точно в отверстие.
Yel mi?
газ?
Nefret ettikleri şeyin yel değirmeni olduğunu düşünüyorum.
Я считаю они ненавидели ветряк.
Yel değirmeni.
Ветряк.
Esip geçen yel gibi gölgeler gibi.
Как ветер остановится и сразу же уйдёт Как тени
Ben o yel değirmenine saldırarak çok vaktimi harcadım.
Я потратил кучу времени впустую на борьбу с этой ветряной мельницей.
Sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesi Rue Lepic ve Le Moulin de la Galette'ye Vincent sevdiği bir yel değirmeni gibi davrandığından onun sürekli gittiği ve boya temin ettiği yer Pere Tanguy'nun sanat mağazası oldu.
Всего в нескольких минутах ходьбы от Рю Лепик и от Ле Мулен де ля Галетт, бара и танцевального зала в виде ветряной мельницы, который любил рисовать Винсент, располагался магазин материалов для художников папаши Танги.
Ağzından yel alsın!
Что за кощунство!
Yel değirmeninin içinde.
Внутри мельницы.
Ah, bir yel değirmeni olsa daha iyi oynayabilirdik.
Мы бы сыграли лучше, если бы там была ветряная мельница.
Tahtadan bir ayakkabı var ve bir de yel değirmeni.
Я вижу деревянный башмак, и ветряную мельницу.
Vay canına, Toby son defasında golf sopanla yel değirmenine vurunca bir daha asla mini golf oynamazsın sanıyordum.
Вот это да, Тоби, после того раза, когда ты запустил в ветряную мельницу своей клюшкой, я думала, ты уже никогда не будешь играть в мини-гольф.
Ağzından yel alsın!
Ну нет!
Çimlerin üzerindeki çirkin yel değirmenini görmemezlikten gelemeyip hayatta, yaşlı bir bayan evi almam demiştin.
Ты сразу невзлюбил уродливую мельницу на лужайке и сказал, что никогда не купишь дом, принадлежавший старушке.
Yel değirmeni gitmiş galiba.
Вижу, что мельницы больше нет.
Ön taraftaki yel değirmeninden nefret etmiştim cidden.
Я и правда ненавидел мельницу перед домом.
Yel değirmeni, her zaman yel değirmenidir.
Мужчины увиваются за каждой юбкой.
Yel değirmeni havayı döndürür, nefes almak için döndürür.
Если повелся на короткую, то и от длинной не откажется.
Bunu yapan yel değirmeni.
Во всем виновата ветряная мельница.
# Yel değirmenleriniz sonsuza dek Dönsün #
"Пусть ветряк твой крутится вовеки".
Bırakın yel değirmenleri ile birkaç saat takılsınlar.
Пусть поебутся с ветряной мельницей часа полтора или типа того. Посмотрим умеют ли они хоть что.
- Yel değirmenine mi gidiyoruz?
Мы едем к ветряной мельнице?