Sorry to disappoint translate Turkish
467 parallel translation
I'm so sorry to disappoint you... but Lord Ferncliffe was taken frightfully ill with neuritis this afternoon.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için... özür dilerim. Ama Lord Ferncliffe bugün ağır şekilde nevrit hastalığına yakalandı.
- Sorry to disappoint you... but your Sergei hardly missed you at all.
- Seni üzmek istemezdim ama Sergei'n seni özlemedi bile.
Sorry to disappoint you, but I refuse
Kusura bakma, seni hayal kırıklığına uğratacağım ama kabul etmiyorum.
I'm sorry to disappoint you, Mr. Collins, but, Jane is practically engaged.
Sizi kırmak istemem, Bay Collins, ama, Jane nişanlı sayılır.
I'm sorry to disappoint you, Miss Lester... but I'm afraid it's impossible for me to marry you now.
Üzgünüm Bayan Lester, ama sizi hemen evlendirmem imkânsız.
positively... - I'm sorry to disappoint you.
- Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
- You're sorry to disappoint me?
- Üzgün müsün?
Sorry to disappoint, but you'll see action soon enough.
Üzgünüm, ama yakında katılırsınız.
I'm so sorry to disappoint you.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için çok özür dilerim.
I'm sorry to disappoint you, Mr. Charles.
Size yardım edemediğim için üzgünüm Bay Charles.
I'm sorry to disappoint you, dear, but it isn't what you think.
Hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim canım ama düşündüğün şey değil.
I'm sorry to disappoint you, but don't blame me. Blame the Ulanga.
Üzgünüm ama beni değil Ulanga'yı suçlayın.
Sorry to disappoint you, but Don handles all the gambling in town.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama kasabanın kumar işleriyle Don ilgilenir.
I'm sorry to disappoint you, ma'am.
Hayallerinizi yıktığım için üzgünüm.
Sorry to disappoint, but that's all there is to it.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama hepsi bu.
Sorry to disappoint you.
Seni üzdügüm için kusura bakma.
Sorry to disappoint you but we missed the payroll.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama biz parayı bulamadık.
No, I'm sorry to disappoint you. That's a slight astigmatism.
Sizi düş kırıklığına uğratacağım, ama o bakışlar astigmat yüzünden.
Well, I'm sorry to disappoint you. I'm just here on business.
Hayallerini kırmak istemem, ama buraya iş için geldim.
Sorry to disappoint you.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
I'm sorry to disappoint you, Dad, but -
Seni hayâl kırıklığına uğrattığım için özür dilerim.
I'm sorry to disappoint you, Commissioner... but witnesses will tell you I haven't left this place.
Sizi hayal kırıklığına uğratacağım için üzgünüm Komiser ama şahitler buradan ayrılmadığımı size söyleyeceklerdir.
I'm sorry to disappoint you but... I'm afraid you won't find any subversive literature or pornography. Don't touch those record albums.
Boşa aramayın bayım..... orada porno yayın bulamazsınız.
Well, sorry to disappoint you, but there's no trick.
Maalesef yanılıyorsunuz.. çünkü hile yok.
- Sorry to disappoint you, old boy but other than a headache, I'm feeling absolutely chapper, I mean, chipper.
- Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. Başımdaki hafif ağrı dışında kendimi oldukça cinli hissediyorum. Yani canlı hissediyorum.
Well, I'm sorry to disappoint you, ma'am, but we came all the way across by cattle boat.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm bayan... ama yolcuğu sığır gemisi ile yaptım.
Sorry to disappoint you, Courtney.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Courtney.
Sorry to disappoint you, but we haven't any ghosts
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama burada hiç hayaletimiz yok.
I'm sorry to disappoint you, but I don't know anything about it.
Seni düş kırıklığına uğrattıysam özür dilerim ama bu konuda bir şey bilmiyorum.
I'm sorry to disappoint the rest of you.
Diğerlerini rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to disappoint you.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
I'm sorry to disappoint but the answer's only, "Yes, they were".
Hayalkırıklığına uğratacağım için üzgünüm ama cevap evet, Dünyalıydılar.
I'm sorry to disappoint the both of you.
İkinizi de hayal kırıklığına uğratacağıma üzgünüm.
I'm sorry to disappoint you.
Sizi hayal kırıklığına uğratacağım için üzgünüm.
Sorry to disappoint you, but the name's Arnstein.
Üzgünüm, ama adım Arnstein.
- Sorry to disappoint you.
- Düş kırıklığına mı uğradın?
Sorry to disappoint you, but I've known Fielding for years and he's a warm, wonderful human being.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama Fielding'i yıllardır..... tanırım ve o sıcakkanlı, harika bir insandır.
Sorry to disappoint you.
Hevesiniz kursağınızda kalacak.
Sorry to disappoint you.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
I'm sorry to disappoint you.
Seni hayal kırıklığına uğrattığıma üzüldüm.
I'm sorry to disappoint you.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
No, sorry to disappoint you.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. Evdeydim!
Sorry to disappoint you, Zachary, but he was accounted for.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Zachary, ama adam izahat vermiş.
Sorry to disappoint you, but you're wrong.
Hayal kırıklığına uğrattığım için kusura bakma ama yanılıyorsun.
Sorry to disappoint you, Scooter, but I'm gonna be honest with you.
Hayal kırıklığı için üzgünüm, Scooter, ama sana karşı dürüst olacağım.
Look, I'm sorry to disappoint you, but I'm happy.
Bakın, sizi hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim ama ben gayet mutluyum.
I'm sorry to disappoint you, but there's nothing wrong with me.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama, ben yanlış yapmam.
Sorry to disappoint you, Officer, but we're on the natch.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm memur bey ama biz temiziz.
Sorry to disappoint you.
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
I am sorry having to disappoint Your Majesty, but the health condition of Her Majesty is unchanged.
Majestelerini hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. Majestelerinin sağlık durumunda değişiklik yok.
I'm sorry to disappoint you boys.
- Bunun için çok üzgünüm çocuklar.
sorry to disappoint you 99
sorry to bother you 488
sorry to interrupt 698
sorry to hear that 198
sorry to disturb you 153
sorry to bother 18
sorry to have bothered you 32
sorry to trouble you 44
sorry to waste your time 18
sorry to keep you waiting 279
sorry to bother you 488
sorry to interrupt 698
sorry to hear that 198
sorry to disturb you 153
sorry to bother 18
sorry to have bothered you 32
sorry to trouble you 44
sorry to waste your time 18
sorry to keep you waiting 279