English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sweetie pie

Sweetie pie translate Turkish

260 parallel translation
Look, sweetie pie, you ought to lie down.
Bak ciğerim, yatman gerek.
I'm going, but you're beginning to get on my nerves, sweetie pie.
Ben gidiyorum, fakat beni sinirlendirmeye başlıyorsun, tatlım.
You keep an eye on sweetie pie.
Sen gözünü tatlı kızdan ayırma.
Nobody's insulting you, sweetie pie.
Kimse seni aşağılamıyor, şekerim.
Cream puff sweetie pie, pussycat, okay.
Tamam Ulla, tatlım, şekerim. Canım benim, yeter.
- Bye, sweetie pie.
- Görüşmek üzere, bıldırcınım.
This girl is a tender sweetie pie
Bakalım burada uygun bir kadın bulabilecekmiyiz?
Come on, sweetie pie.
Hadi, tatlı kekim.
Come on, sweetie pie, let's go.
Hadi, cici şekerim, gidelim.
I'm not paying you any extra to take some sweetie pie along for company.
Arkadaşlık etsin diye yanımıza bir piliç almak için sana ekstra ödeme yapmam.
- Hello, sweetie pie.
- Merhaba tatlı kurabiyem.
Happy birthday, sweetie pie!
Mutlu yıllar tatlı kurabiyem.
- We ´ re hunky-dory, sweetie pie.
- Gayet düzgün, tatlım.
You'll find out where your tourist is. Sweetie pie.
Turistinin yerini öğreneceksin.
Hark, my sweetie pie.
Hark, tatlım.
Her sweetie pie's the teacher.
Bunu sırf öğretmene âşık olduğu için istiyor.
Hey, reality check, sweetie pie.
Ama tersine çevirdim bu durumu.
What's the matter, sweetie pie?
Sorun nedir şekerim?
- Sweetie pie, you need some sleep.
- Uyuman gerek, tatlım.
My name is Amber Dempsey, and when I grow up I want to be a sweetie pie.
İsmim Amber Dempsey, büyüdüğümde hoş bir turta olmak istiyorum.
Not for long, sweetie pie.
Çok uzun sürmez, tatlım.
Sweetie pie, can you hear us?
Tatlı çöreğim, bizi duyabiliyor musun?
He's a sweetie pie.
Çok tatlıdır.
She's a sweetie pie.
Baksana ne tatlı.
Can you get that. Sweetie pie?
Kapıya bakabilir misin hayatım?
On your head, sweetie pie.
Senden, tatlı çocuk.
- I love you too, sweetie pie.
- Ben de seni seviyorum tatlım.
Sweetie pie, we need to talk about the house.
Sevgilim, ev hakkında konuşmalıyız.
Sweetie pie?
Sevgilim?
Hello, sweetie pie.
Merhaba şekerim.
What's wrong, sweetie pie?
Ne oldu benim küçük kedim?
Hello, sweetie pie.
Selam tatlı çocuk.
Sweetie pie, really! [Screaming]
Evet, teşekkürler G2.
- I know, sweetie pie.
- Biliyorum, tatlı turtam.
- Come on, sweetie pie.
- Haydi, tatlım.
It's, you know, Mami didn't like him, but he was a sweetie pie, you know?
Mami onu sevmedi ama çok tatlıydı.
There you are, sweetie-pie.
Al bakalım tatlım. Bütün borçlarımı ödedim.
Hello, darling, baby-pie, glamour puss, sweetie.
Merhaba hayatım, şekerim, güzelim, bir tanem.
How do you know so much about him, sweetie-pie?
Bu kadar çok şeyi nasıl öğreniyorsun, canım?
Go on, sweetie-pie!
Git, muhallebi çocuğu!
- A lot of things, sweetie-pie.
Pek çok şey tatlım.
Here you are, sweetie pie.
Al bakalım, tatlım.
Hi, sweetie-pie... sleep well... sweet dreams...
Merhaba, bebeğim. İyi uyu. Güzel rüyalar gör.
Sweetie-pie...
Bebeğim...
Tha  s good, sweetie-pie.
Çok güzel şekerim.
You's a sweetie-pie.
Seni şeker şey seni.
Sweetie pie, I'm hungry.
Evime gelip beni Adriana'nın önünde küçük düşürdü. Seni soyup üstünü aramış.
- Hello, sweetie-pie.
- Merhaba, tatlım.
Ellie, honey, sweetie-pie...
- Ellie, hayatım, tatlım...
Your little "sweetie-pie"?
Senin küçük tatlın.
She's an old sweetie-pie.
Tonton bir yaşlı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]