007 translate Turkish
411 parallel translation
I'll go, with 006 and 007.
Ben, 006 ve 007 ile gideceğim.
[yelping] 007, on your six!
007! Arkanda!
006, 007?
006, 007?
005, 006, and 007, I want you as decoys.
005, 006 ve 007, sizi yem olarak kullanacağım.
Counting on you, 007.
Sana güveniyoruz 007.
007 is here, sir.
007 burada efendim.
It happens to be 3 a.m. When do you sleep, 007?
Saat sabahın 3ü. Sen ne zaman uyursun 007?
Any comments, 007?
Yorumun var mı 007?
- Any questions, 007?
- Sorun var mı 007?
Miss Moneypenny, forget the usual repartee. 007's in a hurry.
Bayan Moneypenny, klasik vedanızı bırakın. 007'nin acelesi var.
Good luck, 007.
İyi şanslar 007.
Miss Moneypenny, ask 007 to leave the photograph.
Bayan Moneypenny, 007'ye fotoğrafı bırakmasını söyle.
- Take it easy, 007.
- Sakin ol 007.
You must be slipping, 007, letting the opposition get that close to you.
Kaçıyor olmalıydın, 007, karşı tarafın sana yaklaşmasına izin veriyorsun.
This isn't a personal vendetta, 007.
Bu kişisel bir kan davası değil, 007.
- She is me, Miss Moneypenny, and kindly omit the customary by-play with 007.
- O kız benim, Bayan Moneypenny, ve 007 ile geleneksel konuşmanızı artık bitirin.
Colonel Smithers is giving the lecture, 007.
Albay Smithers konuşmayı yapıyor, 007.
- Morning, 007.
- Günaydın, 007.
- M's orders, 007.
- M'in emirleri, 007.
It has not been perfected out of years of patient research entirely for that purpose, 007.
Yıllar süren sabırlı çalışmaya rağmen tamamiyle bu amaç için hazırlanmadı, 007.
I never joke about my work, 007.
İşim hakkında şaka yapmam, 007.
Discipline, 007.
Disiplin, 007.
Good evening, 007.
İyi akşamlar, 007.
It's about 007, sir.
Friendship Havaalın, Baltimore'dan verici sinyalini aldık, az önce indi. 007 hakkında, efendim.
007 seems to have the situation well in hand.
Olay 007'nin kontrolü altında gibi görünüyor.
How would you look if Fantomas was caught by just anybody?
Fantomas'ı 007 veya bir başkası yakalarsa kendinizi nasıl hissedeceksiniz?
If 007 says he saw Derval last night at Shrublands and he was dead, that's enough for me to initiate inquiries.
Eğer 007 dün gece Shrublands'da Derval'i gördüğünü ve ölmüş olduğunu söylüyorsa, benim için araştırmayı başlatmak için yeterlidir.
You've only got four days, 007.
- Sadece dört günün kaldı, 007.
Sorry about that, Felix, but you were just about to say 007.
Bunun için özür dilerim, Felix, fakat tam 007 diyordun.
Try to be a little less than your usual frivolous self, 007.
Alışılmış saçmalıklarından biraz kurtulmaya çalış, 007.
Your man 007, I thought he was on to something.
- 007'nin bir şeyin peşinde olduğunu sandım.
If 007 thought he was on to something... lt's a great pity he didn't make sure before he started to shout the odds.
Eğer 007 bir şeyin peşinde olduğunu düşündüyse... Bahisleri açıklamadan önce emin olmaması çok yazık.
- lf she is on board, where's 007 now? - That's a question.
- Eğer o bindiyse 007 nerede?
Without a James Bond 007, no one would have respected us.
Bir James Bond 007 olmazsa, kimse bize saygı duymaz.
All agents and trainees will now be known as James Bond 007, including the girls.
Kızlar dahil olmak üzere tüm ajanlar ve öğrenciler artık James Bond 007 olarak tanınacak.
Congratulations, 007.
Tebrikler, 007.
And you, 007... sir.
Ve siz, 007... efendim.
Good hunting, 007.
İyi avlar, 007.
Doesn't that do something to you, 007?
Bu sana bir şey yapmıyor mu, 007?
Welcome to the James Bond 007 training school.
James Bond 007 eğitim okuluna hoş geldiniz.
- You mean James Bond 007, sir.
- Yani James Bond 007, efendim.
James Bond 007?
James Bond 007?
Because, of all Uncle James's 007s, you're the most beautiful and desirable.
Çünkü, James Amca'nın tüm 007'leri içinde, sen en güzel ve çekici olanısın.
# The formula is safe with old 007
# Usta 007 ile formül güvende
- Sit down, 007.
- Otur 007.
This is the big one, 007.
Büyük bir an 007.
- 007.
- 007
Yo. [chuckles ] [ Pyunma] 007.
007!
- 007?
007!
- 007.
- 007.
Signal from 007 in Nassau.
Nassau'daki 007'den sinyal.