08 translate Turkish
1,345 parallel translation
08, can you go to Channel 3?
08, Kanal 3'e geçer misin?
1 2-08, I got that.
12-08, tamam.
- 1 2-08.
- 1 2-08.
- 12-08.
- 12-08.
- inside the court. - 10-4, 12-08.
- 10-4, 12-08.
I'm hopping on the big silver bird at 8 : 45 tomorrow.
- Evet, yarın 08 : 45'te uçaktayım.
Tac up at 08 : 45.
8 : 45'te hazır olun.
approximately $ 86.08
Yaklaşık 86.08 $.
8 : 15 PM Sunday - New York
08 : 15 Pazar-New York
Yes, everything is based around giving our people possibillities to develop their full potentials -
Evet her şey halkımıza fırsatlar verebilmek ve potansiyellerini 656 01 : 08 : 38,493 - - 01 : 08 : 43,772 tam anlamıyla geliştirmek üzerine kurulu. Hem eğitim, hem de sağlık alanında.
I was home! She was killed between 7 : 30 and 8pm.
Şarkı akşam 7 : 08'de çalındı ve program saat 8 : 00'de bitti.
[2002,8,16, The First Session]
"16,08,2002, Birinci Seans"
It's $ 0.70 an hour in the Dominican Republic. That's 6.6 minutes equals $ 0.08.
Dominik Cumhuriyeti'nde saat ücreti 0.70 dolardır 6.6 dakika 0.08 $ yapar.
00, 00 : 08 : 48 : 00, A narrow public stairway 00, 00 : 08 : 49 : 13, between Vendome Street
"Ayağa kalk yapma demek istediğim yapmamalısın..." Silver Lake'teki Descanso Yolu ile Vendome Sokağı... arasındaki dar yola...
13, 00 : 26 : 04 : 00, Vincent Price has offered $ 10,000 to five people 00, 00 : 26 : 08 : 00, if they can last the night in this century-old haunted house.
"Lanetli Tepedeki Ev" Vincent Price ( filmdeki aktör ) beş kişiye, bu asırlık hayaletli evde... bir gece geçirmeleri için 10,000 dolar teklif etmişti.
13, 00 : 36 : 08 : 00, A hillside house may be appropriate for a hack composer... 00, 00 : 36 : 22 : 00, or a drug dealer on the way up.
Tepedeki villa, ikinci sınıf bir besteci... ya da yükselmekte olan bir uyşturucu satıcısı için uygun olabilir. "Bu mobilyayı nereden aldın?"
00, 00 : 43 : 26 : 00, Richard Neutra's Lovell house, 08, 00 : 43 : 31 : 00, the first great manifestation of the International Style in southern California, 00, 00 : 43 : 33 : 00, plays the home of Pierce Patchett, 13, 00 : 43 : 35 : 00, pornographer,
Güney Kaliforniya'daki Ululararası Üslup'un... ilk muhteşem örneği olan Richard Neutra'nın Lovell Evi ( The Lovell House ), pornocu, pezevenk... ve istediğiniz her şeyin... satılık olduğu gölge şehrin prensi...
00, 01 : 08 : 45 : 00, " Never mind about your daddy.
Babam diyor ki, savaştan sonra her on gaziden yedisi buraya yerleşecekmiş... Babam diyor ki... " " Boş ver babanı.
08, 01 : 27 : 55 : 13, The end of Bunker Hill is visible in The Omega Man.
Bunker Hill'in sonu Tek Adam'da ( The Omega Man, 1971 ) görülmektedir. 1971'e kadar... orası kıyamet sonrasını konu alan filmler için uygun bir mekandı.
04, 00 : 08 : 00 : 04, The truth will never come out.
Topraklara tecavüz eder-mecazi olarak - ve kendi öz kızına tecavüz eder-gerçek anlamda - ve bu ensest ilişkiden doğan çocuğu da yanında alıkoyar.
9 : 08 AM Monday
09 : 08 Pazartesi-Luo Dazhong'un evi.
Subtitles Edited by Jose Jimenez 08-19-2013
Ivan Shvedoff Anna Yanovskaya
Your song played at 7 : 08, and the program finished at 8pm.
Tamam.
00, 00 : 08 : 05 : 00, But wasn't he more of a rebel in life 00, 00 : 08 : 07 : 00, than in the movies?
Fakat o gerçek hayatta, daima çok haşin ya da çok uysal... bir babayı öldürmeyi değil de,
00, 00 : 08 : 11 : 00, where he always played a milquetoast Oedipus, 00, 00 : 08 : 15 : 00, trying not to murder but to please an imperfect father 00, 00 : 08 : 18 : 00, who is either too stern... 00, 00 : 08 : 28 : 14, or too soft?
onu memnun etmeye çalışan... bir süt çocuğu Oedipus'u oynadığı... filmdekinden daha asi değil miydi?
13, 00 : 08 : 51 : 13, and Descanso Drive in Silver Lake 00, 00 : 08 : 54 : 00, has been named the Music Box Steps,
Music Box Steps adı verilmiş.
00, 00 : 08 : 58 : 13, after the classic Laurel and Hardy short 13, 00 : 09 : 01 : 00, filmed there in 1932.
Bu isim, Laurel ve Hardy'nin... 1932 yılında burada çektikleri... bir kısa filmden geliyor.
00, 00 : 12 : 08 : 20, New York seems immediately accessible to the camera.
New York, kameranın kolayca nüfuz edebileceği bir yer gibi görünüyor.
00, 00 : 17 : 08 : 00, We might wonder if the movies 00, 00 : 17 : 10 : 13, have ever really depicted Los Angeles.
Filmlerin, Los Angeles'i gerçekten... betimleyip betimlemediğini merak edebiliriz.
00, 00 : 18 : 04 : 00, Nobody called Los Angeles the capital of the Pacific Rim 00, 00 : 18 : 08 : 00, or worried about how it stacked up with the great cities of the world.
Hiç kimse Los Angeles'ı, Pasifik Bölgesi'nin başkenti olarak adlandırmaz... ya da onun nasıl olup da dünyanın büyük şehirlerinin olduğu bir bölgeye sıkışıp kaldığı konusunda üzülmez.
13, 00 : 35 : 08 : 00, To someone who knows Los Angeles only from movies, 00, 00 : 35 : 14 : 00, it might appear that everyone who has a job lives in the hills or at the beach. Real life? "
Sadece filmlerde kullanılıyor. "
13, 00 : 56 : 08 : 00, Disaster movies remind us how foolish and helpless we really are 00, 00 : 56 : 12 : 00, and thus demonstrate our need for professionals
Felaket filmleri, bize aslında ne kadar aptal ve aciz olduğumuzu hatırlatır. Böylece profesyonellerin yardımına... ve bizi bizden kurtaracak uzmanlara olan ihtiyacımızı ispatlamış olur.
00, 00 : 58 : 08 : 13, There is a comic undertone of'good riddance 13, 00 : 58 : 13 : 00, when kooks like these are vaporized by the earth's latest ill-mannered guests.
Bu gibi çılgınların, yeryüzünün son küstah misafirlerince buharlaştırılmalarında... "çok şükür" demenin komik bir fısıltısı var.
13, 01 : 00 : 05 : 00, In disaster movies, 00, 01 : 00 : 08 : 00, at least Los Angeles is finally there as a character,
Felaket filmlerinde, Los Angeles en azından karakter olarak da yer alır, eğer henüz özne olmamışsa.
00, 01 : 01 : 03 : 00, who has ideas or at least opinions about the city around him, 00, 01 : 01 : 08 : 13, and his voice-over commentary is addressed to an esteemed colleague whose opinion he cares about
zekasını taklit etmeye çalıştığı saygın bir meslektaşına hitap etmektedir.
00, 01 : 08 : 15 : 13, Cain's novels were written in the thirties, 11, 01 : 08 : 18 : 00, and they reflect the fears of a lower middle class
Cain'in romanları otuzlu yıllarda yazılmıştı... ve 1929 Bunalımı'dan epey etkilenmiş... alt-orta sınıfın korkularını yansıtıyordu.
00, 01 : 08 : 20 : 13, hit especially hard by the Depression.
Doğrudan ya da dolaylı, kırklı yılların ortasındaki filmler dönem filmleridir.
13, 01 : 08 : 24 : 00, Explicitly or implicitly, 13, 01 : 08 : 28 : 00, the mid-forties movie adaptations are period films.
Savaş sonrası, modern dünya daha bir aydınlık gözükmektedir.
13, 01 : 08 : 33 : 13, The contemporary postwar world looked brighter.
Hava Tahmini : Güneşli ve Sıcak " Babam diyor ki, Güney Kaliforniya ülkenin en çok gelişen bölümüymüş...
00, 01 : 08 : 49 : 00, "Well, for a returning Marine, I've got some super ideas." Dad dy says, six out of every ten veterans will settle here after the war.... 00, 01 : 08 : 42 : 00,...
Senin kendine ait bir görüşün yok mu? "
13, 01 : 08 : 57 : 00, A new suburbia was created for the vets back from the war.
Savaştan dönenler için yeni bir banliyö inşa edildi.
13, 01 : 13 : 06 : 00, Mike Hammer has a real address : 00, 01 : 13 : 08 : 13, 10401 Wilshire Boulevard.
Ve yeni Corvette'siyle evinden ayrılırken, gerçekte ne görmemiz gerekiyorsa onu görüyoruz.
13, 01 : 16 : 03 : 13, can evoke the same kind of nostalgia we feel for any commodity whose day has passed. 00, 01 : 16 : 08 : 00, Old movies allow us to rediscover these icons, 00, 01 : 16 : 11 : 13, even to construct a documenary history of their evolution.
Eski filmler, bu ikonları yeniden keşfetmemize imkan tanır, hatta onların gelişim tarihi hakkında bir belgesel hazırlamamıza bile.
00, 01 : 24 : 06 : 00, closed after a crash in February 2001, 13, 01 : 24 : 08 : 13, just a few days after I filmed it.
Fakat hala yerinde duruyor... diyebiliriz.
00, 01 : 28 : 06 : 00, Charlton Heston plays an urban survivalist in a cityscape 00, 01 : 28 : 08 : 00, depopulated by biological warfare.
Bağımsız yaşamayı öğrenmiştir.
13, 01 : 43 : 00 : 00, Its vision of the city 00, 01 : 43 : 02 : 00, didn't extend east of Vine Street. 00, 01 : 43 : 04 : 13, But now I can appreciate 13, 01 : 43 : 08 : 00, an early poignant attempt to defend Los Angeles as a city.
Tamamıyla tutarsız, ama eğer burada yaşıyorsanız, duygulanmamanız imkansız.
04, 00 : 08 : 03 : 04, I could quote David Thomson again :
Gerçek asla ortaya çıkmayacaktır.
16, 00 : 08 : 06 : 16, " I know the additive of corruption in L.A.'s water.... 16, 00 : 08 : 08 : 16, I've seen Chinatown,
Tekrar David Thomson'dan alıntı yapabilirim :
16, 00 : 08 : 11 : 04, and I know there's no sense in protesting. "
" Los Angeles'ın suyundaki yozlaşmayı biliyorum.
04, 00 : 08 : 15 : 16, "Forget it, Jake, it's Chinatown."
Çin Mahallesi'ni gördüm... ve şunu da biliyorum ki protesto etmenin bir anlamı yok. "
04, 00 : 08 : 21 : 16, Chinatown teaches that good intentions are futile.
"Boş ver Jake. Burası Çin Mahallesi."