10'er translate Turkish
43 parallel translation
Private Mulligan didn't get his reprieve letter till 10 days after they hung him.
Er Mulligan af emrini asılmasından 10 gün sonra aldı.
We've gained nearly 10 pounds apiece.
Zaten 5'er kilo almış durumdayız.
And here's ours. Ten cents for me, 10 cents for Mr. Nolan, a nickel for each of the children.
İşte bizim paylarımız. 10 sent benim için, 10 sent Bay Nolan için ve çocuklar için de 5'er sent.
The Germans have a price on you and Andrea Stavros of 10,000 pounds apiece.
Almanlar, senin ve Andrea Stavros'un başına 10.000'er mark ödül koymuş.
Er, at exactly 10 : 46, George and me fake an accident here.
Saat tam 10.46'da George ve burada dümenden bir kaza yapacağız.
'Er you are gov.
10 sent.
And then slowly people arrived, the way they would arrive at the theater... in ones and twos and 10s and 15s and what have you.
Ve yavaş yavaş insanlar gelmeye başladılar, tıpkı tiyatrodaki gibi birer ikişer veya 10'ar 15'er, her nasılsa.
♪ and as it soars o'er the island ♪
"Açlık grevinde 10 kişi öldü."
If they arrest in the ambulance, 10 % survive. If they arrest in the ER, 30 % survive.
Bir hastanın ambulansta kalbi durursa yaşama şansı 1 0.
Do you see yourself still in ER...
10 veya 15 yıl sonra hala Acil'de...
At 10 a.m. on Highway 7 a tanker truck exploded into flames.
Sabah saat 1 0'da, Anayol 7'de bir tank er alev alarak patladı.
I, er, first came upon this village, I was 10 years old.
Bu kasabaya geldiğimde 10 yaşımdaydım.
I explained that she'd been to the ER over 10 times.
Ondan fazla kez acil servise geldiğini söyledim.
- Er... ( Kev ) Footy till nine, pub quiz till ten, scrapping by half-past... police turned up... and, yeah, Frank were there, but he was slaughtered.
- Er... ( Kev ) 9'a kadar maç izledi, 10 gibi barda kavga çıktı, 10 buçukta kör kütük sarhoştu... Polisler geldi... ve, evet frank oradaydı fakat kesilmişti.
O'er the night, the warriors waited, sword and shield in ring wrapped grasp. Then the fiend of bog and brine reached those doors of ten mers weight,... bade it creak by breath alone.
Savaşçılar, kılıç ve kalkanları ellerinde, bütün gece beklediler, sonra şeytan 10 adamın beklediği kapılara vardı.
I mean, what do I stand to lose if it fails? Well, anything up to er... £ 10,000.
Nereden baksan on bin sterlin kadar.
Each bag on average... holds 10 bundles of fifty 100 hundred bills.
Her çantada ortalama 50 pezoluk 100'er adetten 10 tane balya vardır.
Er, twenty-five or so.
100 kilometrede 10 litre falan.
If the current model is any indication, 10,000 by week's end at each of the sites, maybe more.
Elimizdeki örneği temel alırsak... Hafta sonu itibariyle, mekanların her birinde 10.000'er ya da fazla.
If henceforth you came a _ er 1 O o'clock..
Bundan böyle saat 10'dan sonra gelirsen...
Instead of costing his insurance company 10 bucks taxpayers will spend tens of thousands of dollars taking care of him in the ER.
Sigorta şirketine ayda on dolara mal olacakken... - Bu benim gösterim. - Acil serviste ve yoğun bakımda tedavisi için vergi mükellefler on binlerce dolar ödeyecek.
I can be round in, er... about ten minutes.
10 dakika içinde orada olurum.
We're a little worried about Sid. He's got a sociology test in ten minutes and, er...
Sid için biraz endişeleniyoruz. 10 dakika içerisinde bir sosyoloji sınavı var ve...
Nothing yet. But I'm gonna keep picking off your flunkies. Eventually, one of them is gonna trade me 10 years for your name.
Henüz yok ama seninkilerden biri er ya da geç, on yıl hapis yerine seni ele verecek.
Between the joint fitters and the carpenters, Those envelopes are light er 10 % each week.
Tornacısıydı, marngozuydu derken, zarflar yüzde 10 hafif gelmeye başladı.
325,000 is 10 % of the children, the, er, units, in this country.
325.000 ünite, bu ülkede var olan çocukların % 10'u.
You see, he kept going up five while I went up ten.
O 5'er 5'er artırırken, ben 10'ar 10'ar artırıyordum.
Er, ten past six.
- 6.10'da.
Er, 10 o'clock.
10 : 00'da...
Er, yeah, OK. Is 10.30 all right?
Ee, evet, Tamam.10.30 uygun mu?
ER is going to make her wait like ten hours, and they won't even take her because she doesn't have insurance.
Klinikte onu 10 saate yakın tutup, geri bırakacaklar.
Er... 5'10 ", red hair, too much gel, can't quite grow a moustache.
5'10 ", kımızı saçlı, jöleli, bıyıksız.
We've been together for 10 years and the girl's over 30 but the guy doesn't propose.
10 yıldır berabersiniz, hatun kişi 30 unu çoktan devirdi ama er kişi daha evlilik teklifi etmedi bile.
Er... I thought my soul was worth at least $ 10,000.
Ruhumun en az 10,000 dolar edeceğini düşünmüştüm.
Er, I'd put it between 10pm Thursday night and 4am Friday morning.
Ben, perşembe gecesi saat 10 ile cuma sabahı saat 4 arası diyorum.
Er... young girl, ten years old.
10 yaşında bir kız.
- he's not... he's er... he's ten, he has got a phone.
- Daha 10 yaşında telefonu var.
Three trips to the ER in the past 10 months.
Son 10 ayda acil servise üç defa gitmişsiniz.
And then it was another five, ten minutes of pulling out, and then eventually I woke up.
Çıkmanın 5-10 dakikası vardı ve ondan sonra er geç çıktım.
3x10 - "We All Pay Eventually"
Banshee, 3. Sezon, 10. Bölüm ~ Sezon finali "Er ya da geç, bedelini öderiz."
Time is... Er, it's 10 : 17.
Saat, 10 : 17.
Or maybe 8 times 10 dead bodies.
Ya da belki de 8'er kez, 10'ar ölü gördüm.
Push 10 ccs of corticosteroids, plus prep an ER for surgical decompression!
10 cc kortikosteroid verin. Acili de cerrahi dekompresyona hazırlayın.