10's translate Turkish
16,043 parallel translation
Yeah, she's three inches taller than you.
Tabii ya, senden 10 santim uzun.
I mean, it's only been 10 days.
Daha 10 gün oldu.
You've got a high of about minus 10 degrees with some ice clouds moving in, and then it's going to drop down to about minus 80 tonight.
Şu an - 10 derece civarlarında bir hava var buz bulutları yaklaşıyor ve geceyarısına doğru - 80 dereceye kadar düşecek.
Okay, it's 10 %.
Tamam, % 10 olsun.
Okay, you guys, the best part about Darnell's Darlings is that, for each box sold, an extra 10 % will go into a college fund for you.
Evet millet, Darnell'in Biricikleri'nin en iyi yanı sattığınız her kutunun bir diğer % 10'u da üniversite birikiminize gidiyor. Tamam mı?
- You know what? Let's go up to $ 10 a box.
- Hatta kutusunu on dolara satalım.
Now, they both got $ 10,000, but the second guy gained a whole lot more along the way than just the money.
Sonuçta ikisi de $ 10,000 alır. Ama ikincisi bu sürede paradan çok daha fazla şey kazanmış olur ayrıca.
A sports legend is being written this season, with the amazing lives of the tenth-ranked Arkansas Razorbacks.
Bu sezon, 10'uncu sıradaki Arkansas Razorbacks ve hücum gardı Brandon Burlsworth tarafından.
You know. I bet with that dress 9 out of 10 men would let you get away with anything.
Üzerinizdeki bu elbiseyle on adamdan dokuzu bu işten sıyrılmanıza izin verecektir eminim.
It's now 10 : 20.
Saat şu an 10 : 20.
Shame it's 10 years and two kids later.
Utanç on yıl ve iki çocuk daha sonra.
The primitives lived over 10,000 years ago.
İlk insanlar 10.000 yıl önce yaşamış.
There is no doubt of their antiquity, since they were covered by layers of earth more than ten thousand years old.
Eski çağlardan olduklarına hiç şüphe yok 10 bin yıldan fazla süredir toprak tabakaları ile kaplıymış.
Well, Lula's been on the underground scene for the last decade, and I think she has some real talent, and I'd like to try her on stage
Lula, son 10 yıldır yeraltında gösteri yapıyordu. Bence çok yetenekli. İkiliyi dengelemek için onu sahnede denemek istiyorum.
There's like 10 of you.
10 kişiydiniz!
The door's glass is four inches thick.
Bu kapının camının kalınlığı 10 cm.
He's headed to Newark, seven miles.
Newark'a ilerliyor. 10 km.
It's only seven miles.
Sadece 10 km.
It's 10 : 00 in the evening.
Gecenin 10'u.
Front door is 30 feet away, yet, he's not trying to get there.
Ön kapı 10 metre uzakta ama yine de oraya gitmeye çalışmamış.
It is the most devastating terrorist attack in Asia in 10 years and the worst ever in Manila.
Bu Asya'da son 10 yıl içinde yaşanan en büyük terör saldırısı Manila'da ise bugüne kadarki en büyük saldırı.
The President's gonna be dead in 10. You don't understand.
Anlamıyorsun, gireceğiniz yerin NSA'den alınmış görüntüleri var.
This news comes at a time when the world is celebrating 10 years of peace... between mutants and mankind.
Tam da insanlar ve mutantlar arasındaki barışın... 10. yıl dönümünü kutlanırken gelen bu haber...
Mr Churchill, 10,000 of my husband's people fought the war for you, and for the freedom of Britain.
Bay Churchill, kocamın halkından 10,000 kişi siz ve Britanya'nın özgürlüğü için savaştı.
That's 10 o'clock tonight.
Bu gece saat 10'da.
You keep running, in about another 10 minutes, your memory's gonna return, okay?
Bir 10 dakika daha koş sen hafızan yerine gelecek, tamam mı?
buys 10 to 15 phones.
Ayrıca sık sık gelir buraya cep telefonu almak içn.
We're stuck on the 10th floor.
10. katta sıkıştık kaldık.
It's incredibly frustrating that these decisions are being made at a government level, um, without any input from experts who actually have the knowledge, um, and who are saying again, and again, and again
"Evlilereyse şunu buyuruyorum, daha doğrusu Rab buyuruyor : " Kadın kocasından ayrılmasın. " [Korintliler 7 / 10] - Kes şunu!
Let's go. All right, give me 10 minutes.
- Bana 10 dakika ver.
Eulace Peacock has beaten the world's fastest human, Jesse Owens, with an incredible time of 10.2 seconds.
Eulace Peacock, dünyanın en hızlı insanı Jesse Owens'ı yeniyor! Üstelik 10.2 saniyelik muhteşem bir süreyle!
The winner of the men's 100-meter finals is Jesse Owens in first place with a time of 10.3 seconds. Whoo!
Erkekler 100 metre finalini Jesse Owens 10.3 saniyeyle birincilikle tamamlıyor!
10 to one they'll end up at the bar across the street from Harry's old place.
Sokağın karşısındaki barda kalacaklar.
Saint Mark's, ten minutes?
10 dakika içinde St. Mark's'a var mısın?
- She's in the top 10.
- İlk 10'da.
And then next time Congress votes on a Pentagon budget and there's this pesky little 10 % line item for the Marines, next thing you know, you guys are just part of the Navy.
Sonra da Kongre'de Pentagon bütçesi görüşülürken bir bakmışsın Deniz Piyadeleri'ne ancak yüzde 10'luk küçücük bir pay vermişler sonra bir bakmışsın koca kolorduyu Donanma'ya başlamışlar.
It's called Solanum Plus 10.
Buna Solanum Plus 10 denir.
I'd say the border is about 10 days away.
Bence sınıra on günlük yolumuz var.
The party's in 10 days.
Parti on gün sonra.
Checkout's at 11 : 00 and complimentary breakfast served till 10 : 00.
Çıkış 11'de ve ücretsiz kahvaltımız 10'a kadar.
They won't arrive until at least 10. And with the way it's raining...
Bu yağmurla saat 10'dan önce gelemezler...
A decade's worth.
10 yıl kadar.
Let's get this thing open and, yeah, this is a 10-minute job.
Bu şeyi açalım ve evet, bu 10 dakikalık bir iş.
I couldn't hit a barn door at ten paces.
Çünkü ambar kapısını 10 atışta 1 kere bile vuramadım.
Well, 10, 15 years ago, maybe it would have been a different story, but now you have to have a master's even to have an interview.
10, 15 yıl önce, Belki de farklı bir hikaye olurdu, Ama şimdi bir efendinin olması gerekiyor
Over. Listen, sergeant Stevens. As far as we know, the type of landmines scattered in that area can remain active for up to 40 years, but ten years after they're produced, depending on certain variables, there's a four per cent chance of their malfunctioning.
Dinle, Çavuş Stevens bildiğimiz kadarıyla, o bölgeye döşenen mayınların 40 yıl kadar bir ömrü var ama üretilmelerinden 10 yıl sonra belirli değişkenlere bağlı olarak yüzde 4 oranında bozulma ihtimalleri var.
No, there's only 10 grand in here.
Hayır, burada 10 bin dolar var.
I'd say it must have been growing inside Mrs. Hollar's head for the past 10, maybe 15 years.
Bu, Bayan Hollar'ın kafasında geçmiş 10 belki 15 yılda büyümüş olmalı.
That is. That's like a ten.
10 üzerinden 10'luk.
That's like a ten.
10 üzerinden 10'luk.
Jim, it's 10 grand.
Jim, 10 bin diyorsun.