English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ 1 ] / 105

105 translate Turkish

574 parallel translation
You'd better move that Mr. Clark from 105.
105'teki Bay Clark'a söyle boşaltsın.
And put Siletsky's picture on Page 105. - Is that clear?
Sonra da Siletsky'nin resmini kitabın 105. sayfasına koyun.
105 North Elm Street. Driver.
North Elm caddesi, 105 numara faytoncu.
Three times 35 is 105.
Üç kere 35, 105 eder.
I'll bet $ 105,000 you go to sleep before I do.
105.000 dolara iddiaya girerim, benden önce uykuya dalacaksın.
City Ordinance Number 105.
Şehir Yasası, Madde 105.
Receiving signal, 105 degrees.
105 derecelik sinyal alıyoruz.
105 degrees.
105 derece.
Seventy-five miles per hour in third, 105 miles per hour in fourth.
Üçüncü viteste 120 Km, dörtte 170.
Quite a spot. 105 in the shade and the women hardly wore anything at all.
Sıcaklık gölgede 40 dereceydi. Kadınlar neredeyse hiç bir şey giymiyorlardı.
She's a receptionist at the hospital, she has blonde hair, blue eyes, she weights 105 pounds stripped, she sleeps in pyjamas, she's a first rate cook and she doesn't ask questions!
Hastanede resepsiyonist, sarı saçlı, mavi gözlü, çıplakken 47 kilo, pijamalarıyla uyur, birinci sınıf bir aşçı ve o soru sormaz! O da soruyordur.
- 105-353. - That is correct.
- 105-353.
Merry Christmas, if you can call it that, when it's 105 in the shade.
Mutlu Noeller diyelim ama, dışarıda sıcaklık gölgede 40 derece.
His temperature must be at least 105.
En az 40 derece ateşi var.
That's when the Japanese will come crawlin'out of their holes... and open up with those 105s.
Japonlar da o zaman saklandıkları yerden çıkıp.. 105'likleri ateşleyeceklerdir.
105s?
105'likler?
All it needs is for them 105s to get put out of commission.
Tek gereken 105'liklerin savaş dışı kalmasını sağlamak.
Ninety-five, a hundred... five, six... seven... a hundred and eight dollars.
95, 100... 105, 106, 107, 108 dolar.
The 100 or 105 per hour or so.
90-100 öyle bir şey.
The punctured tire, the car skidded, went off the road going 105 per hour...
Lastik patlaması, tekerler izleri ve kaymak gibi banket hem de 100 km hız.
Take me as an example, let's say I'm driving across the country and a speed of... 105 Km per hour.
Mesela beni ele alalım, diyelim ki eyaletler arası yolda saatte 70 km. ile gidiyorum.
Could not someone like you, standing on the road, waiting for a ride, Always in front of me across town, and take a ride by car going to a 105 or 110 per hour?
Bir adam, otostop çekip, her seferinde çabuk hızlanabilen, saatte 100-120 km hız yapan araçlara binerek, bir şehirden bir şehre benden daha hızlı gidebilir.
About 5'2 ", 105 lbs.
Yaklaşık 1.60, 50 kilo.
Today I learned pages 104 to 105.
Bugün, sayfa 104'ten 105'e kadar okudum.
Now, even a superficial look at the compound shows us that huts 104 and 5 are closest to the woods.
Bu tesise şöyle bir bakınca bile ormana en yakın barakaların 104 ve 105 numara olduğu görülüyor.
The first tunnel goes out from 105, directly east under the cooler and the wire.
İlk tünel, 105 numaradan başlayıp teldolabı ve tellerin altından doğruca doğuya gidecek.
Dick goes north from the kitchen, and Harry goes out parallel to Tom from 105.
Dick mutfaktan çıkıp kuzeye, Harry ise 105'ten çıkıp Tom'a paralel ilerleyecek.
Roger, goons in 105.
Roger, goriller 105'te.
An inferno. 105 degrees.
Kıyamet gibi. 41 derece.
I've gone 105 along here.
Buralarda 105'e kadar çıktım.
104, 105... ( ln distance )... 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115...
104, 105 106, 107 108, 109 110, 111 112, 113 114, 115...
In Page 105, including information form Chillan prison, whereby prisoner Valenzuela was put at the disposal of the court, together with the objects found on his person, which were... a coat, a pot, a bed sheet... a tin spoon, two thread spools,
Sayfa 105'de, Chillán hapishanesi raporuna göre, sanık Valenzuela'nın yakalandığında üzerinde bulunan şeyler : Bir battaniye, bir tencere, bir çarşaf... bir kutu tencere, iki makara iplik... ve bir eğe.
Can't remember... 102... maybe 103... or 105?
Hatırlayamıyorum... 102... belki de 103 yoksa 105 mi?
Comp. Lit. 105.
Edebiyat 105.
Sixty-one armored vehicles, 45 tons of ammunition... twenty-five 40mm guns, three self-propelled 105s.
Altmış bir zırhlı araç, 45 ton cephane yirmi beş 40 mm.lik top, üç tane otomatik 105'lik.
Temperatures will top 100... for the 12th straight day in downtown LA with the Valley due for 105
Gün içinde sıcaklıklar LA şehir merkezinde 12 saat boyunca 37 dereceyi bulacak.
That's one hundred and five percent!
Bu % 105 eder!
105th detached tank regiment, first battalion.
105. tank alayı, birinci tabur.
What do you mean, 105th?
105. ile ne demek istiyorsun?
The 105th was detached to another army, defending the front Lines!
105. ön hattı savunan, müstakil bir birliktir.
Of the 140 a thousand Jews of Holland, 105 a thousand had died.
140.000 Yahudi'den 105.000'i, bir daha geri dönmedi.
... 87... 88... 89... 90 91... 92... 93... 94 95... 96... 97... 98 99... 100 101... 102... 103... 104... 105...
... 87... 88... 89... 90 91... 92... 93... 94 95... 96... 97... 98 99... 100 101... 102... 103... 104... 105...
They earn a $ 1 05 a week to fold the flag in the morning... ... straighten up.
Haftada 105 dolar kazanıyorlar görevleri sabahleyin bayrağı alıp direğe çekmek.
65.
105.
He lived here underground for 105 days,
Burada, yer altında 105 gün yaşadı.
Jean-Francois, send the 104 and the 105.
Jean François, 1 04 ve 1 05 i gönder.
A 105 would be beautiful. Recoilless.
Geri tepmeyen 105 harika olurdu.
It's 105 in there.
Orada 40 derece.
She's 105 pounds of airfreight in a month when averages are down.
O kız işlerin azaldığı bir ayda 48 kiloluk hava kargosu demek.
Here's $ 105.
Al sana 105 dolar.
105.
105.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]