10am translate Turkish
68 parallel translation
Durand called the Chief Inspector at 12 : 10am.
Durand 12.10'da Emniyet Müdürünü aradı.
Scheduled for 10am at the White House.
... saat 10 : 00 ve Beyaz Saray programını dinliyorsunuz.
The court will adjourn and reconvene at 10am tomorrow.
Mahkeme yarın sabah 10 : 00'a ertelenmiştir.
One week from next Saturday, you will be called for at 11 : 10am and taken to the Timothy Swardon Sanitarium, 84 East 61st Street.
Önümüzdeki cumartesiden bir hafta sonra, sabah saat 11.10'da aranacak ve 61.Cadde'deki Timothy Swardon Sanatoryum'una götürüleceksin.
That's 10am to 5pm with a one-hour lunch break, right?
Bir saatlik öğlen tatili ile birlikte, sabah on'dan akşam beşe, tamam mı?
That doesn't mean a thing. 3am or 2am or 10am. Doesn't matter!
İster sabahın üçünde geliriz, ister ikisinde, ister 10'unda ne önemi var?
WASHINGTON D.C., FRIDAY, JULY 19TH - 2 : 10AM
WASHINGTON D.C., 19 TEMMUZ CUMA. SAAT : 02 : 10
Los Angeles, Hawaii, 10am!
Los Angeles hava yolları, Hawaii, saat on.
This committee will stand in recess until 10am Monday, at which time I hope that the Attorney General's office will have evidence to back up their accusations.
Komite pazartesi günü saat 10'a kadar duruşmaya ara verdi. Bu zamana kadar Başsavcılık Makamı'nın yaptığı suçlamaları destekleyecek kanıtları bulmasını umarım.
our generous benefactor General Newton arrives at 10am, then at 10.30 will be the unveiling in front of all media.
... saat 10 : 00'da cömert hayırseverimiz General Newton geliyor sonra saat 10.30'da resmin örtüsü açılacak....... ve bu tüm medyanın önünde yapılacak.
The General arrives at 10am and unveils the picture at 10.30.
General'in saat 10 : 00'da gelmesi gerekiyor, tablonun örtüsünün açılması saat 10 : 30'da.
Yep, I'm picking you up at the airport, 10am.
Evet, seni sabah 1 0'da havaalanından alacağım.
How's 10am?
Saat 10 olsun mu?
10am's your earliest flight?
10 uçağı.
10am.
Sabah 10'da.
Time of death was between 10am and midday.
Ölüm saati, saat 10.00 ile 12.00 arasında.
There was a wire transfer to Ira Gaines at 2.10am from a Swiss account.
- lra Gaines'e bir İsviçre hesabından bu sabah 2 : 10'da havale yapılmış.
The Grand Cafe by the Opera, at 10AM.
Gran Cafe. Opera yakınında. Saat 10'da.
I'll meet you at 10AM tomorrow.
Yarın sabah 10'da buluşuruz.
At 10am this morning, 5 billion won was stolen from the Suwon branch of the Bank of Korea
Bu sabah saat 10'da... Kore Bankası Suwon şubesinden... 5 milyar won çalındı.
Mixed with post-traumatic stress. I will see you in court tomorrow at 10am.
Yarın sabah onda mahkeme salonunda görüşürüz.
Look, I want you to be back here tomorrow at 10am, ready to train.
Bak, senin buraya yarın gelmeni isterdim sabah 1 0 da, tren var
At 7 : 10am a snapshot of Keung's speeding car was taken on its way to the temple.
Saat 07 : 10'da bu araba trafik kameralarınca görüntüleniyor. Araç Keung'a ait.
10am, here, tomorrow.
Yarın sabah 10'da, burada.
Sentencing will be tomorrow at 10am.
Hüküm, yarın sabah 10'da verilecektir.
Look here at 10am,
Saat 10 : 00'a baksana.
We're supposed to meet our French delegation at the Louvre at 10am.
Saat 10'da Louvre'da Fransız delegasyonu ile buluşacaktık.
Your bid needs to be in by 10am the day after tomorrow.
Teklifiniz en geç öbür gün sabah 10.00'a kadar burada olmalı.
- 10AM.
- 10'da.
6.10am. Wednesday 27th.
Öğleden önce 6.10. 27'si çarşamba.
{ \ 1 : 10AM } - Mr. President, over here!
- Bay Başkan, bu tarafa.
The train leaves at 10am.
Tren saat 10'da kalkıyor.
Tomorrow, wake me up at 10am.
Urbain beni yarın 10'da uyandır.
Tomorrow, 10am, opposite the tomb of Sacha Guitry.
Yarın sabah 10'da, Sacha Guitry'nin mezarının orda.
10am Tim Mei Avenue, Central.
Sabah 10 : 00'da, Tim Mei Bulvarı'nda, merkezde.
10am, Soho Association.
Sabah 10, Soho Cemiyeti.
frozen yogurt, cocowalk 10AM, a friend
Cocowalk Yoğurtçusu, saat 10 da, bir dost.
Shall we say... 10am the day after tomorrow?
Öyleyse... Yarından sonra, sabah 10'da?
Well, trial for the 15th of this month at 10am.
Duruşma bu ayın 15'inde saat 10'da.
10am tomorrow.
Yarın sabah 10'da.
It is not even 10am.
Saat daha 10 bile değil.
You're going to Madison Restaurant, 10am.
Madison Restaurant'a gideceksin, saat 10 da.
We're open from 10am to 10pm. Sundays are off.
Sabah 10'dan akşam 10'a kadar açık, pazarları kapalıyız.
'Today I took a dump twice..... and it's only 10am in the morning.'
Bugün iki kez sıçtım ve saat henüz sabahın onu.
It's 10am, and back down on the ground, the airport's flying school has a very nervous visitor.
Saat 10 : 00 ve yeryüzüne döndüğümüzde havaalanı uçuş okulunun oldukça gergin bir konuğu var.
It's 10am, and in international arrivals the airport paparazzi are reflecting on what may turn out to be a career-ending incident.
Saat 10 : 00 ve dış hatlardaki havaalanı magazin çalışanı kariyerini sonlandıran olayı dile getiriyor.
She was at work from 10am to 6pm.
10 : 00-18 : 00 arası işteymiş.
Fisch's attorney is moving to suppress the glove, department F, 10AM
Oturum saat 10'da.
10am?
Perşembe, sabah saat 10.00.
5 : 10AM.
5.10.
Tomorrow, wake me up at 10am. Yes, sir.
Urbain beni yarın 10'da uyandır.