1100 translate Turkish
279 parallel translation
- We need 1100 more.
- 1100 daha lazım.
Orleans is 200 leagues from here, nobody knows what's going on there.
Orleans buradan 1100 km uzakta, orada ne olup bittiğini kimse bilmiyor.
- Naval gunfire lifts at 1100. Stand by.
- Saat 11.00'de donanma ateş açacak.
There'll be a briefing for a practice mission at 1100 this morning.
1 : 00'de bir talim görevi için brifing olacak.
You have till 1100 exact.
Tam 11 : 00'e kadar vaktin var.
Eleven hundred?
- 1100 mü?
Eleven hundred.
1100 sterlin.
There's the airplane ticket over and import duties, hidden taxes, profit markup... A steal at $ 1100.
Uçak bileti, ithalat vergileri, gizli vergiler, kar payı... 1100 dolar, kelepir sayılır.
1100?
- 1100 dolar mı?
Cobra Four, 295.
Kobra dört - 1100.
$ 1,000 at $ 1,000. Say $ 1,100.
En son 1000 dendi. 1100 var mı?
Can I hear $ 1,100?
1100 diyen yok mu?
$ 1,100 is bid. Thank you. Go $ 1,200.
1100 dendi. 1200 var mı?
I have $ 1,100.
1100 dendi.
$ 1,100 once. Who'll say $ 1,200?
1100 dendi. 1200 diyen var mı?
$ 1,100 twice.
1100 dendi.
Then we'll make it 1100.
Öyleyse 1100 olsun.
Eleven hundred to you, Pig.
Sana 1100 Pig.
I've got to manage somehow I think Robert earns 1,100 francs a month
Bir şekilde geçinmeliyiz Robert sanırım ayda 1100 frank kazanıyor.
This... "lady" beside him is Lola Fiat 1100.
Szymaniak'ın yanındaki bu kadın Lola Fiat 1100
Lola Fiat 1100.
Lola Fiat 1100.
I'll shoulder Lola Fiat 1100.
Lola Fiat 1100'ü ben halledeceğim.
1100 hours.
Sabah 11'de.
If we don't get back by 1100 tomorrow you blow it.
Yarın 11 : 00 gibi geri dönmezsek onu imha edersin.
After over 1,100 hours of incredible endurance, there she is, alone, but still fighting, still hoping, still trusting--Gloria Beatty.
1100 saattir gösterdiği inanılmaz dayanıklılığın ardından orada tek başına dikiliyor. Ama hala savaşıyor, hala umut ediyor, hala güveniyor.
In the year 1100 of the Christian era,
Bu hikaye Vivarlı Lord Rodrigo Diaz'ın hikayesidir.
Ehm, over eleven hundred CPU-Seconds.
- 1100 işlemci saniyesi üstü.
For your information, clearing those runways is the equivalent of 700 miles of two-lane highway.
Bilgin olsun diye söylüyorum, o pistlerin temizliği 1100 kilometrelik çift şeritli otobanın temizliğine eşit.
of night, 1100 tanks and a thousand weapons they had been placed in position.
Çöl karanlığında, 1.100 tank ve 1.000 top savaş vaziyeti aldı.
But no more than 100 miles out.
Fakat, en fazla 1100 mil.
Lungs, 1 1 00 grams.
Akciğer, 1100 gram.
Only lasted for a couple of hundred, but it sure scared the hell out of me.
1100 feet. Dibe varmamıza bir kaç yüz metre kaldı, Ama bu korkutucu yerden çekip gitmek istiyorum.
CALL HIM ON THE RED LINE AT 1100 HOURS.
Geceleyin ayrılın.
- $ 1100.
- 1100 dolar.
- Yes, $ 1100.
- Pekâlâ, 1100 dolar.
Release time is 1100.
Atma saati 11 : 00.
- T's amost 1100, et's go!
- Neredeyse 11 : 00, gidelim!
Her annual income at the time of her death was a little short of 1100 pounds, but, due to the fall in agricultural prices, there's now no more than 750 pounds.
Karısı öldüğü zaman yıllık geliri 1100 pound'un biraz altındaymış, fakat, tarımsal ürünlerindeki değer kaybından dolayı şu anda 750 pound'dan fazla geliri yok.
- About $ 1100.
- 1100 kadar.
- $ 1100?
- 1100 mü?
Out of $ 100,000, you only got $ 1100 left?
100 Bin doların içinden, sadece 1100 dolar mı kaldı?
He drives 700 miles, and when he gets there no one knows him anymore, no one welcomes him.
1100 km yol yapıyor ve oraya vardığında kimse onu tanımıyor.
And what goes through a mars mind driving 700 miles home without having earned a cent?
1100 km. yol gidip de, eve parasız dönen bir adamın aklından neler geçer? Kendi kendine konuşmayıp da ne yapsın?
Well, a cruise ship in the North pacific with 1,100 passengers and a bomb threat. From some clown calling himself Viking.
Pekala, Kuzey Pasifikte 1100 yolcusu olan bir gezi gemisi ve kendisine Viking adını veren bir palyaçodan bomba tehdidi.
There are 1,100 people aboard this ship.
Bu gemi de 1100 insan var.
Look, this watch is worth over $ 1100.
Bak bu saat 1100 dolardan fazla eder.
I have a doctor's appointment at 1100.
Saat 11.00'de doktor randevum var.
Schamberg gets his Pulitzer Prize, and I almost got cholera but we saved 1100 refugees from the Khmer Rouge.
Orayı terk eden son Amerikalı gazeteciydim. Schamburg'e Pulitzer ödülü, bana ise neredeyse kolera. Ama sonuçta 1100 mülteciyi Kızıl Kimerler'den kurtarmayı başardık.
That will be 1100 the night.
Geceliği 1100 dolar.
- Eleven hundred.
- 1100 sterlin.
$ 1,100.
1100 dolar.