English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ 1 ] / 1700s

1700s translate Turkish

65 parallel translation
Oh, I've been in the mood since the late 1700s.
- 1700'lerden beri havamdayım.
- At the end of the 1700s
- 1700'lerin sonunda.
He says it's probably the early or mid 1700s. When Derry was a logging town - Hold this.
Muhtemelen 1700'lerin başı ya da ortasında Derry bir oduncu kasabasıyken.
Joseph Curwen comes to Pawtuxet, nobody knows from where, in 1700s.
Joseph Curwen Pawtuxet'e kimsenin bilmediği bir yerden geldi, 1700'lerde.
They emigrated to Appalachia in the late 1700s.
1700'lerin sonlarında... Appalachia'ya gelmişler.
Aince the 1700s, Rangers have led the way in every major confrontation... in which the United Atates has been involved.
1700 lerden beri, Ranger'ler Amerika Birleşik Devletleri'nide kapsayan... bir çok büyük karmaşanın içinde bulundular.
Way back in the 1700s, pirates used this bayou to hide from the Iaw.
1700'lü yıllarda, korsanlar bu bataklığı kanundan kaçmak için kullanmışlar.
In the 1700s, it was Angelus'custom to sign his victims by carving a Christian cross into their left cheek to let people know he'd been there.
1700'lerin sonlarında, o Angelus iken onun geleneği, kurbanlarının sol yanağına bir Hıristiyan haçı oymaktı. İnsanların onun orada olduğunu bilmeleri hoşuna gidiyordu.
From what they're wearing, it looks to be, what, 16, 1700s?
Giydikleri şeyler hangi döneme ait? 16. ya da 17. yy mı?
When I ¨ was in college, back in the 1700s, I put their album american beautyon whenever i was stressing out.
Ben üniversitedeyken, 1700'lerin başlarında ne zaman aşırı strese girsem American Beauty albümlerini koyardım.
- The late 1700s.
- 1700'lerin sonunda.
And bifocals weren't invented until the mid-1700s.
Bifokaller, 1 700'lerin ortasına kadar icat edilmedi.
- in the 1700s, is there?
-... bulunmuş olma ihtimaliniz yok, değil mi?
And England invaded India in the 1700s, and didn't leave until less than 60 years ago.
İngiltere, Hindistan'ı 1700ler'de işgal etti, ve gideli daha 60 yıl bile olmadı.
An antiquated form of brain surgery. Practiced in the 1700s on those suspected of witchcraft.
- 1700'lerde cadılık yaptığından şüphelenilen kişilere uygulanırdı.
Raline was turned in the early 1700s in France.
Coraline 1700'lerin başında Fransa'da dönüştürülmüş.
There are hundreds of shipwrecks at the bottom of the east river, some dating back to the 1700s.
Doğu Nehri'nin altında yatan yüzlerce gemi enkazı var, bazıları 1700'lerden kalma.
The pigment, Prussian blue, has been applied by artists since the 1700s.
Prusya mavisi, ressamlar tarafından 1700'lerden beri kullanılır.
You know, prom wasn't really big back in the 1700s... high school, either.
Biliyor musun, liseden mezun olmak 1700'lerde çok da büyük birşey değildi
In the 1700s, the shad was especially valued as a delicacy. Yeah.
1700'lerde tirsi balıkları, zarafeti gösterirdi.
In the 1700s, the shad was especially valued as a delicacy.
1700'lerde tirsi balıkları, zarafeti gösterirdi.
But then I think around the 1700s, we begin to see a shift.
Ama sanırım 1700'lerde, bir değişim görmeye başlıyoruz.
No, that's what printers used to make paper back in the 1700s.
Hayır, 1700'lerdeki kağıda benzetmek için yazıcımın kullandığı şey.
We've got a collection of old books from the 1700s.
Elimizde 1700lerden kalma eski bir kitap koleksiyonumuz var.
That's what they called cervical T.B. lymphadenitis in the 1700s.
1700'lerde lenfadenit tüberküloza böyle deniyormuş.
Scrofulicious- - that's what they called "annoying" in the 1700s.
Skrofulalı. 1700'lerde "sıkıcı" ya böyle deniyormuş.
From the 1700s. How's that possible?
1700'den geliyorsun, bu nasıl mümkün olabilir?
And we live in the 1700s where telephones haven't been invented yet so of course you couldn't just call.
Tabii biz de telefonun daha icat edilmediği 1700'lerde yaşadığımız için açıp soramadın.
She ruled Russia in the late 1700s, and one night, when she was feeling particularly randy, she used an intricate system of pulleys to have intimate relations with a horse.
1700'lü yılların sonlarında Rusya'yı yönetti ama bir gece kendisini çok azgın hissediyordu ve bir at ile yakın ilişki kurmak için karmaşık bir palanga sistemi kullandı.
At the end of the 1700s, President George Washington awarded what was then the unchartered land beyond the Appalachian Mountains to
Appalachian Dağlarının ötesindeki keşfedilmemiş araziyi Savaş gazilerine 600 dönümlük parseller halinde
The Mexicans who colonized California in the 1700s called it Laguna del Diablo, Lake of the Devil.
1700 lü yıllarda Kaliforniyada sömürgeleştirilen meksikalılar buraya Laguna del Diablo, Şeytan gölü derlermiş.
Yeah, I don't think they had checkout girls in the 1700s, babe.
1700'lerde kontrol yapacak kızlar yoktu sanırım, bebeğim.
The 1700s.
1700'lerden.
So you became a Professor that specializes in the 1700s.
Sen de 1700'ler üzerinde uzman bir tarihçi oldun.
A traditional food from the 1700s, not to mention pretty darn delicious. Uh-uh. No.
1700lerden kalma geleneksel bir yiyecek, ne kadar lezzetli olduklarını söylemeye bile gerek yok.
Ooh. Um, Mom, I don't think it could have been David Garrick, because David Garrick, I think, was work... he was working in the 1700s, so I don't think it could have been David Garrick.
Anne, o olduğunu sanmıyorum çünkü David Garrick 1700'lü yıllarda rol almıştı.
The contract was written in the 1700s, Sookie.
Sözleşme 1700lerde yapıldı, Sookie.
It's been there since the 1700s.
1700lerden beri orada.
I do know they can be found on buildings dating as far back as the 1700s, which is why I used them.
1700lü yıllarda yapılmış binalarda kullanıldığını biliyorum. Ben de o yüzden kullandım.
Oh, they didn't have Oreos in the 1700s.
Ama 1700lerde yem falan yoktu.
I found her name in a registry from the late 1700s.
İsmini 1700'lerin sonlarındaki bir kaıtta buldum.
Now, believe it or not, the Jersey Devil was the 13th child of a woman named Deborah Leeds who emigrated from London, England here to the New Jersey Pine Barrens in the 1700s.
İster inanın ister inanmayın ama Jersey Şeytanı, 1700'lü yıllarda İngiltere, London'dan buraya yani New Jerseye göç etmiş olan Deborah Leeds adlı kadının on üçüncü çocuğuydu.
Actually, the New Building is the Palladian style one they built in the 1700s next to the chapel.
Aslında, yeni bina Palladian tarzı 1700lerde şapelin yanına inşa ettiler.
By the end of the 1700s, residents from all over Paris began to complain about the horrible smell of the bodies in the overcrowded cemetery.
1700'lerin sonlarından itibaren Paris sakinleri ağzına kadar dolu olan mezarlıktan gelen berbat kokulardan şikayet etmeye başlamışlar.
No, but in the 1700s, we kind caught on to the idea of wood as a building material.
Hayır ama 1700'lerde tahtayı inşaat malzemesi olarak kullanmayı bulduk.
Most of the buildings were destroyed in the 1700s, when the city burned for the first time.
1700'lü yıllarda şehirde ilk kez yangın çıktığında çoğu bina yok oldu.
If this was the 1700s you would think I'm too skinny.
Eğer 1700'lerde olsaydık benim çok sıska olduğumu düşünürdün.
I'm told it's Britannia silver from the 1700s.
1700'lerden kalma bir Britanya gümüşü olduğu söylendi. Öyle mi?
Trays like this were very rare, even in the 1700s.
Böyle tepsiler 1700'lerde bile çok nadirdir.
By the 1800s and 1700s,
Tabii tabii.
That's from the 1700s.
Şüphem var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]